Ölümü Beklerken; AŞK

Hayallerimin Peşinde Part 3

Gülfem bol olduğu için tulumu pantolonun üstüne giymiş, Hüma eteğini çıkartmış,diğerleri ise Gülfem gibi şortunun üstüne geçirmişti. Gülfem atıldı:"Birinci kat astar boya benimdir." Hüma sesini incelterek :"İkinci kat benim!"diye çığlık attı. Refleks olarak ellerimiz kulaklarımıza gidince Hüma kötü kadın kahkahalarından birini savurdu. Aybüke :"3. kat beniiimmm!" diye 'i'leri uzatarak konuşunca Bike eksikliğini hissettirmemek adına :"4.kat benim" deyince kendimi tutamadım ve :"Lan bina mı çıkıyonuz öyle, 2 kat yeter!" dedim . Aybüke ve Bike'nin yüzü asılırken Gülfem ve Hüma kazanmışlık ifadesiyle göğüslerini kabartıyorlardı. Derin ise benim gibi bile konuşmadan olanları izliyordu. Düşünüyordu galiba . Ya da dalmış gitmişti uzaklara. Düşüncelerini bölecek Bir Çığlık koptu ağzımdan "o zaman normal boya benden." Derin ödünün koptuğunu belli etmek amaçlı şu kocakarı hareketlerine devam etti ve baş parmağını üst damağının tabanına dayayarak kafasını yavaşça geri savurdu. Sonra "Allah seni iyi etsin be ödüm koptu !"dedi. Yavaşça omuzuma vurdu ve beni geri ittirdi. Aybüke ve Derin akıllılarına fikir gelmişçesine gözlerini pörtletti ve "O zaman bu duvarın birinci kat astar boyası benim" dedi .Aybüke vazgeçti
" İkinci kat astar boyası."dedi. Güldüm
" Tamamdır o zaman!"
***

Boyaları iyice karıştırmış Gülfem ve Aybüke hemen fırçaları eline alıp birinci kat astar boyayı yapmaya başlamışlardı. Ben Hüma Bike ve Derin de çay yapmaya ve bir şeyler hazırlamaya karar vermiştik. Bike "Hüma sen bir şeyler alacaktın aldın mı?" diye sordu. Hüma " Aa arabada kaldı . Ben bir kuşu alıp geleyim."deyip anahtarlarını eline alınca Derin " Beni de bekle ben de bir şeyler almıştım." dedi. Başını olumlu anlamda salladı ve beklemeye başladı. Çok geçmeden Derin içeriden elinde telefon ve anahtarıyla geri döndü. Kapıyı açıp Derine yol verince Derin *görüşürüz* dercesine el salladı ve dışarı çıktı. Hüma da aynısını yapıp kapıyı kapattı."Bike, şu dolaptan çayı verir misin?"deyince Bike buzdolabının önce gitti ve parmakla gösterip "Bu dolapta mı?"diye sordu. Dışarıdan doğal gözüken bu hareketin altında fesatlık yatıyordu yanına gittim ve kafasına bir tane şaplatıp "Hayır burada!" dedim erzak dolabını göstererek . Yüz tipini görmek için döndüğünde kafasını olmadığını görünce kendimi tutamayıp kahkaha attım o da bana şaplatınca ah diye çığlık attım kızlar koşup yanınma gelince o kadar çok bağırdım diye düşündüm Gülfem "ne oldu"diye sorarken , Bike paçası tutuşmuş halde "Özür dilerim gerçekten çok üzgünüm beni duyuyor musun? Arya! Arya! Gerçekten kafana vurmak istemedim . Arya! Beyninin orda olduğunu unutmuşum!"Allah kahretsin" deyince Gülfem ve Aybüke Bike'ye döndü ; "Nededin?" diye gözlerini pörtleterek sordu. İşte o zaman kahkahalarla gülmemek için kendimi zor tuttum. Bakalım nereye kadar gidecekti. Aybüke Bike ile arama etten duvar örerken , Gülfem sandelyelerden birini çekip "Allah kahretsin " diye mırıldandı ve beni sandalyeye doğru itip oturttu. Bike , Aybükenin kolları arasında soru yağmuruna devam ediyordu. Arya , Arya! Beni görüyor musun! Cevap versene! "Hay Allah beni!" deyip yüzünü sıvazladı. Aybüke bir şeyler fısıldayıp Bike'ye vurunca elimin hala kafamda olduğunu fark ettim. Hepsi eli ayağı birbirine dolaşmış şekilde, ne yapacağını bilmezcesine bakışıyordu. Gülfem bana doğru diz çökmüş, yüzümü inceliyor Aybüke; Bike'ye etten duvar örüyor, Bike ise suçlulukla bana bakıyordu. Bu hallerine daha fazla dayanamayıp kahkahalarımı salladım ağzımdan. Bir anda bana bön bön bakmaya başlayınca, açıklama gereği duydum;"Hahaha bir şey hahaha ol hahaha olmadı hahaha ki" Aybüke ve Gülfem derin bir "oh" çektiler. Bike ise tam elini kaldırmış kafama patlatacakken olanları hatırlamışcasına elini indirdi. Gülfem büyük bir bardak suyu kafasına dikerken Aybüke : " - Ödümüzü koparttın!" dedi sitemle. Bike atlayıp :"- Hem de nasııll!" dedi kinayeli bir şekilde. Kalabalıktan sıkılınca : "- Hadiyin ameleler!" diye diye ittirerek onları mutfaktan attım. Geriye Bike ve Bike'nin *öldün sen* bakışlarıyla mutfakta yalnız kalmıştım ...