Colors of Rainbow|My Little Pony

20/Butterflies Love Apology (And Tea)

Fluttershy gözünü açtığında ağrıyan başını ovuşturdu. O kadar ağrıyordu ki... Butterscotch onu ittirip düşürdüğünde kalbi o kadar çok kırılmıştı ki başının ağrısını fark edememişti. Butter'ın ona yaptığı her şeyden sonra yine de Butterscotch'u sevmesi kendini üzüyordu. Yani, o normalde insanları sevmekten dolayı üzülmezdi ama Butterscotch ona o kadar kötü davranıyordu ki artık kalbi gerçekten kırılmaya başlamıştı.

İç geçirerek yavaşça uzandığı koltuktan doğruldu. Hayvanlara ilgilenmek çoğu zaman yorucu olabiliyordu, o da bazen yumuşak koltuğunda uyukluyordu. O gün de öyle olmuştu çünkü Angel yemeğini yememek için çok uyuzluk yapmıştı.

Yavaşça ayağa kalkarak eliyle dağılmış saçlarını düzeltip kelebekli tokasıyla at kuyruğu yaptı. Etrafı biraz dolaştıktan sonra çalan kapıyla oraya yöneldi. Açtığında ise iki kıvırcık içeri daldı.

"Uyandın! Uyandın! İyiki uyandın! Fluuutttter!"

İrkilerek geri çekildiğinde iki arkadaşı kocaman gülümseyen yüzlerle ona baktılar. Utangaçça hoş geldiniz dedikten sonra salonuna ilerledi fakat onların gelmediğini görünce duraksayarak onlara baktı.

"Şey niye gelmiyorsunuz?"

"Biz parti davetiyesi getirmiştik!"

Fluttershy merakla Pinkie'nin uzattığı davetiyeyi aldı. Bir çam ağacı şeklindeydi ve üzerine yılbaşı süsleri işlenmişti.

31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gecede, eminim okulda olmak istemezsiniz.

Ama konu arkadaşlarsa, cevabınızın evet olacağını biliyoruz!

Öyleyse, sizi yarın gece Canterlot Lisesi'nin yılbaşı balosuna bekliyoruz!

Yer: Canterlot Lisesi Spor Salonu
Tarih/Saat: 31 Aralık/23.00

Güzel giyinmeyi unutmayın!

"Oh..." Fluttershy yavaşça davetiyeyi zarfa yeniden yerleştirdi. "Teşekkürler, geleceğime emin olabilirsiniz."

Bubble Berry ve Pinkie Pie sevinçle sırıtarak bir sonraki eve doğru ilerlemeye başladılar. Flutter da hayvanlarına yemeklerini verdikten sonra biraz kitap okumaya karar verdi. Kendine biraz çay demliyordu ki, yeniden kapı çaldı.

"Acaba Pinkie ve Berry bana davetiye verdiklerini unuttu mu?" diye mırıldandı kapıya doğru ilerlerken. Kapıyı açtığında, birisi aniden ona sımsıkı sarıldı.

"Özür dilerim..." diye fısıldadı tanıdık bir ses kulağına. "Çok çok çok özür dilerim. Sana tam bir pislik gibi davrandım ve-ve... Özür dilerim..."

Fluttershy şok içerisinde ona sarılan Butterscotch'a geri sarıldı. Zavallı çocuğun hıçkırıklarını duyabiliyor, gözyaşlarının omzunu ıslattığını hissedebiliyordu ve bu hiç de sahte ya da zalimce değildi.

"Ö-Önemli değil..." dedi utangaçça.

"Tabi ki önemli!" Butterscotch başını kaldırarak pembeleşmiş turkuaz gözleriyle Fluttershy'ın gözlerinin içine baktı. "Sana bir pislik gibi davrandım ve sen hala bana iyi davranıyorsun! Lanet olsun, nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun?!"

Fluttershy şefkatle Butterscotch'a gülümsedi. "Öncelikle, lanet olsun dememelisin. Hadi otur, sana çay koyayım."

***

Fluttershy çayından bir yudum alırken, Butterscotch da dizlerini kendine çekmiş ayaklarına bakıyor, fincanıyla yüzünü gizliyordu.

"Senin ne kadar iyi biri olduğunu düşündüm ve dedim ki, 'Yine yalnız kaldın Butter, tebrikler. Sana iyi davranan tek kişiyi de kaybettin.' Belki beni affedersin diye düşündüm ve özür dilemeye geldim."

Fluttershy samimiyetle gülümseyerek çayından bir yudum daha aldı. "Önemli değil Butterscotch. Herkes hata yapabilir. Önemli olan pişman olup hatanı anlamak."

Butterscotch gözlerini kaçırdı. "Bunu başındaki sargıyla mı söylüyorsun?"

Fluttershy elini yarasına götürünce hafif bir sızı hissetti. Ama Butterscotch'un, beyaz kelebekli tavşanının, şu anda ondan özür diliyor olması tüm acısını unutturuyordu. Onun şu anda evinin hayvanlarla dolu salonunda oturuyor olması bile kalbini uçurmaya yeterdi.

"Önemli değil Butter..." Bir anda ne yaptığını fark ederek hatasını düzeltmeye çalıştı. "Y-Yani Butterscotch!"

Butterscotch ona sevecen bir gülümseme gönderdi, Fluttershy'ın içini eritecek bir gülümseme. "Sorun değil, bana Butter diyebilirsin. Çoğu kişi öyle diyor."

Fluttershy utançla bakışlarını yere indirdi. At kuyruğundan kurtulan saç tutamı yüzünün önüne düşünce, elini düzeltmek için kaldırdı ama Butterscotch ondan önce davranarak saç tutamını nazikçe Fluttershy'ın kulağının arkasına sıkıştırdı. Flutter onun kulağından bile kalp atışlarını hissedebileceğinden korktu, çünkü o kadar şiddetli atıyordu.

"Çok güzel saçların var." dedi Butterscotch mahçupça gülümseyerek. Fluttershy utanç ve heyecanla "T-Teşekkürler..." diye kekeledi.

Sonra sanki konuyu ve havadaki gerginliği dağıtmak istiyormuşçasına heyecanla sordu: "Y-Yani artık iyi biri mi oldun? Artık şakalar yapmayacak mısın?"

Butterscotch sevecen bir şekilde gülümsedi, ama Fluttershy onun gözlerindeki muzip parıltıları görebiliyordu. "Aslında, son bir şaka daha yapmam gerekiyor. Ve bu sefer bana yardım etmeni istiyorum."

***

A: O MAY GUDNIS BUTTER İS BACK.

YA BU İKİSİ ÇOK TATLI EVLENSİNLER BENCE *-*

Neyse.

İlayda söz sende senpai.

İ: ...

A: Muhtemelen uyuyor.

İ: ...

A: Evet uyuyor saat 01.04 ne olmasını bekleyebilirim? Whtvr. Multide ne olduğunu anladınız muhtemelen o yüzden belirtmeme gerek yok. Yorum yapın bol bol plz.

Adios CoRers!