-31 Aralık Cumartesi-
Balo hazırlıklarını yaparken Bubble Berry ve Pinkie Pie olabildiğince acele etmişler, aynı zamanda da işlerini tamamen özenerek bitirmişlerdi. Berry şimdi bakıyordu da, bayağı iyi bir iş çıkarmışlardı.
"Bitirdik Berry! Harika görünüyor değil mi? Hmm, pasta neredeydi? Pasta pasta pasta... Şeydeydi heralde, şeyde... Yemekhanede! Oraya koymuştuk doğru... Hadi gel gidip pastayı alalım!"
Berry daha tek kelime edemeden Pinkie onu kolundan tutup çekiştirmeye başladı. Karanlık ve ıssız yemekhaneden altı katlı kocaman yılbaşı pastasını zar zor taşıyarak salona soktuklarında, Applejack hafif gülerek yanlarına geldi.
"Siz iki beceriksiz pastayı düşüreceksiniz, verin şunu."
Pastayı kolayca alıp götürünce, Bubble Berry ve Pinkie Pie arkasından bön bön baktı. Tabii kendine ilk gelen yine Pinkie oldu.
"Ee hadi eğlenelim!"
***
"Bu eğlenceli değil."
Pinkie memnuniyetsizce homurdandığında, Berry de "Bence de." diyerek bezgin bir sesle onu onayladı. Yarım saat kadardır herkes yavaş ve romantik bir keman sesi eşliğinde vals yapıyordu.
"Ooof!" Pinkie Pie sabırsızca oturduğu sandalyede başını geriye yasladı. "Çok sıkıldııım!" Pinkie bir çocuk gibi bacaklarını salladı. "Bu parti hiç eğlenceli değil!"
"Şey..." Bubble Berry gözlerini kırpıştırdı. "Aslında bu bir balo."
Pinkie hafifçe omzuna vurdu. "Biliyorum şapşal! Ama baloların da eğlenceli olması gerekir, değil mi?"
Bubble Berry başıyla onayladı.
"Selam Pinkie, hayatım!"
Pinkie, ona seslenen Rarity'ye dönünce Bubble Berry de hiperaktiflerin klasik hareketi olarak parmaklarıyla oynamaya başladı. Pinkie ve Rarity neşeyle sohbet ederlerken Bubble Berry zamanın nasıl geçtiğini fark edememişti.
"Hey Bubble!"
Berry irkilerek başını kaldırıp Pinkie'ye baktı. "Evet?"
"Şey, madem balolarda eğlenmek için böyle dans ediliyor, dans etmeye ne dersin?"
Berry masumca gülümsedi. "Bana uyar. Da... Sen vals yapmayı biliyor musun?"
Pinkie bilmiş bilmiş ellerini beline koydu. "Tabii ki şapşal! Ben her dansı bilirim! Hem de hepsini."
Berry hafifçe kıkırdadı. "Peki o zaman." Ayağa kalkarak abartılı bir reveransla elini Pinkie'ye uzattı. "Bu dansı bana lütfeder misiniz Leydi Diane Pie?"
Pinkie de abartılı bir hareketle elini Berry'nin elinin üzerine koydu. "Elbette, Lord DaVinci Bubble."
İkisi ayağa kalkıp hafif hafid dans etmeye başlayınca, daha beş dakika olmadan ikisi de sıkılmıştı.
"Vazgeçtim, bu çok sıkıcı."
Pinkie'nin bezginliğine karşılık, Berry aklına gelen muzurlukla sırıttı. "O zaman bunu eğlenceli hale getirelim!"
İki pembe kafa, müzik setine doğru sinsi sinsi ilerleyerek müzik setinin içindeki CD'yi çıkartıp çabucak başka bir CD taktılar. Gürültülü dubstep, koca salonu doldurunca Pinkie neşeyle bağırdı:
"HADİ PARTİ BAŞLASIN!"
***
İki saat boyunca çılgınca dans ettikten sonra ikisi yorularak içecek tezgahına doğru ilerledi. Berry bir bardak suyu içerken, Pinkie de kendi kendine kıkırdıyordu.
"Bu harikaydı! Yani sence de öyle değil miydi? O vals şeyinden iyidir, o çok sıkıcıydı. Yani o kadar sıkıcıydı ki ben bile sıkıldım! Ama bu harikaydı, hem biliyor musun Berry senin içinde bir dans canavarı var. Harika dans ettin! Gummy bile o kadar iyi dans edemiyor! Kesinlikle harikaydı! Teşekkür etmeliyim sanırım değil mi? Yani hem bana o kadar yardım ettin, hem beni neşelendirip teselli ettin hem de beni eğlendirdin! Harikaydı, gerçekten! Teşekkürler Bubble."
"Yo, önemli değil Pinkie!"
"Peki seni öpebilir miyim?"
Bubble şaşkınca baktığında titrek bir sesle sordu.
"N-Ne?"
"Öpüşmek hımm daha önce kimseyi öpmedim ama garip galiba ve insanlar da öpüştüğüne göre eğlenceli."
"Öpüşmek garip ama eğlenceli m-"
Aniden Pinkie Pie, Bubble Berry'nin dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.
"P-Pinkie!"
Ancak Pinkie Pie, hiçbir şey olmamış gibi Berry'yi yeniden dans pistine çekti.
***
A: Bu seferki öpücük benim eserimdi >:3 MWHAHAHAHHAHAHA.
Neyse neyse. Bayramın ikinci günü yeey :3 Multiyi biliyonuz zaten sjsnjsms (Multideki resmin adı da "P-Pinkie!". Tenks for dis Annie-Aya.) Ve bir de Dancing With The Devil var ismi ondan esinlendim.
İlayda dostum söz sende.
İ: Eheh sen yazmış olabilirsin ama sahneyi ben düzenledim hihihih hani şu garip ama eğlenceli kısmını ahdhdhhr neyse umarım beğenmişsinizdir. Adios!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Colors of Rainbow|My Little Pony
Fanfiction"Onlar bizim zıttımız." dedi Twilight Sparkle sakince. "Onlar Uyumsuzluk'u temsil ediyor: Yalancılık, Yalnızlık, Kabalık, Açgözlülük, Negatiflik, Hainlik ve hepsini hem bir araya getiren hem de ayıran şey..." Luna derin bir nefes alarak Twilight'ın...