-27 Aralık Salı-
"Ben parti ponisiiiyim. Beeen parti poniissiiiiyiiiim! Partileri ben yapaarım BUM! Partileri ben düzenleerim BUM!"
Pinkie her zamanki pozitif enerjisiyle kalktı ve her sabah söylediği şarkıyı söylemeye başladı. Rainbow Dash 'i kendisi uyandıracağı için -huysuz arkadaşı uykusuna fazla düşkündü- sıcak suda hemencecik duş alıp mavi kalın kazak ve pembe tayt giyerek bir kaç cupcake'i ağzına tıktı ve hoplaya zıplaya Rainbow Dash'in evine ilerledi. Kapının önünde durdu; telefonunu çıkartıp Rainbow Dash'in ismini buldu ve arama tuşuna dokundu.
'Rainbow Cupcake' aranıyor..."Ne var Pinkie?"
"GÜNAYDIN DASHİE! Kalkmamış olduğunu düşündüm ve ben de dedim ki neden seni kendim kaldırmıyorum o yüzden şu an kapının önündeyim ve bence kapıyı açmalısın."
"Pinks, her sabah kapımın önüne gelmekten vazgeçmelisin."
Kapıyı açıldıktan sonra arkadaşının üstünü süzdü ve sonra hızla boynuna atladı.
Rainbow Dash "Ben hazırlanırken sen neden beklemiyorsun?" dediğinde Pinkie Pie onu başıyla onaylayarak oturma odasına geçip bir koltuğun üzerine oturdu. Arkadaşı hazırlanırken bir süre sonra sıkıldı ve ayağa kalkarak koltuğun üzerinde zıplamaya başladı. Açık bir çekmece gördüğünde zıplamayı kesti ve oraya ilerledi. Futbol madalyaları, CD'leri , resimleri ve posterleri görünce başka çekmecelere de baktı fakat durum iç açıcı değildi. Omuz silerek yeniden koltukta zıplamaya başladı.
"Hoşçakal ahbap, okuldan sonra görüşürüz."
Duyduğu sesle Dashie'nin geleceğini anladı fakat umursamadan daha çok zıplamaya başladı. Sırtında bir şey hissettiğinde arkasına döndü.
"Pinkie, beni sabahın yedisinde kaldırdığına göre geç kalmak istemezsin muhtemelen?"
Pinkie Pie zıplamayı bırakıp ona döndü, kabarık saçlarını hafifçe arkaya doğru iteledi.
"Tabii ki geç kalmak istemem şapşal!"
dedi koltuktan inerken. Dash üzerine montunu alırken önden çıktı ve arkadaşı yanına geldiğinde ona verilen parti görevi hakkında konuşmaya başladı.
"Etrafa bir sürü pembe sarı ve mavi balonlar koyacağım. Bin tane falan cupcake yaptıracağım aslında o kadar çok yemezler ama ben yerim ve herkesin fotoğraflarından bir video hazırlatacağım ve fotoğrafların yanına cupcake koyduracağım. Kocamaaaaaan bir kasenin içinde yaklaşık beş bin tane şeker olacak!"
Okula geldiklerinde ilk iki derse girdikten sonra Müdire Celestia'dan izin alıp parti düzenlemek için okulunun spor salonuna ilerledi. Kapının önünde duran çocuğu gördüğünde merakla yanına ilerledi.
"Merhaba! Sen kimsin?"
Sorduğu soruyla çocuk ona döndü ve cevap verdi.
"Ben Bubble Berry."
Pinkie kocaman gülümseyerek elini uzattı.
"Bende Pinkie Pie. "
"Partiyi düzenlemende sana yardım edecektim ama parti yeri kötü. Güneş'in açısı kötü duvarların reng-"
"Şey bence her şey güzel. Duvarların pembe olmasını özellikle istedim. Bekle planımı sana anlatayım. Şimdi etrafa bir sürü pembe sarı ve mavi balonlar koyacağım. Bin tane falan cupcake yaptıracağım aslında o kadar çok yemezler ama ben yerim ve herkesin fotoğraflarından bir video hazırlatacağım ve fotoğrafların yanına cupcake koyduracağım. Kocamaaaaaan bir kasenin içinde yaklaşık beş bin tane şeker olacak! Yaklaşık elli değişik eğlenceli şarkı çalacak ve- "
"Balonların renkleri kötü olacak. Cupcake'ler bayat, şekerlerin tarihi geçmiş, şarkılar sıkıcı ve sende de kocaman bir göt olacak! "
Pinkie dedikleriyle ona çatık kaşlarla baktı ama bu sadece on saniye falan sürdü.
"Anlıyorum heyecanlısın ama lütfen bu kadar kasma. Balonlar güzel olacak, Cupcake'ler bayat , şekerlerin tarihi geçmiş, şarkılar sıkıcı ve bende de kocaman bir popo olmayacak. Ayrıca bu kadar somurtuk durma kendimi kötü hissediyorum."
Bubble Berry'ye dikkatlice baktığında hala yüzünde tek bir mimik bile oynamadığını gördü.
"Bugün ki planımız parti balonlarını şişirmek ve seni güldürmek! "
***
"Güldürü dersi kural 1: Mutlaka gül!
Kural 2: Kesinlikle gül!
Kural 3: Hep gül!
Ve geri kalan 97 maddenin hepsi: Daima, sonsuza kadar, gülmekten çatlayana kadar... Gül! "Bubble hala gülmediğinde elindeki altmış sekizinci balonu şişirdi. Ne kadar zamandır onunla uğraşıyordu, fakat hiç gülmemişti. Tadımlık Cupcake'ler geldiğinde bir tanesini alıp Bubble Berry'nin yüzüne yapıştırdı. O ise gülmek yerine kaşlarını ortada birleştirip burnuna kadar indirdi.
Belli ki bu çocukla çok işi vardı.
***
Eveet. Bölümü İlayda arkadaşım yazdı ama yazar notunu ben yazıyorum. Her neyse.
Yine beklettik. Evet. Sori for dis.
Haaa benim açıklamam gereken bir konu vardıı... Sunset Shimmer. Bu hikayede yok arkadaşlar. Neden? Bikoooz Sunset Shimmer'ın bir elementi var mı ya da Alicorn oldu mu ya da Mane 7 mı oldular gibi bir dünya soru var ortalıkta. Friendship Games de 26 Eylülde çıkıyor. (Ben pek umutlu değilim gerçi, EqG filmlerini sevmiyorum ._.)
İşte şu an için ne idüğü belirsiz Sunset'i bu yüzden COR'a koymadık. Bunu da açıklamak istedim.
Yorumları ve oyları unutmayalım lütfen, hepinizi çok seviyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Colors of Rainbow|My Little Pony
Hayran Kurgu"Onlar bizim zıttımız." dedi Twilight Sparkle sakince. "Onlar Uyumsuzluk'u temsil ediyor: Yalancılık, Yalnızlık, Kabalık, Açgözlülük, Negatiflik, Hainlik ve hepsini hem bir araya getiren hem de ayıran şey..." Luna derin bir nefes alarak Twilight'ın...