22/Heart's Beat and Jealousy

733 69 122
                                    

-31 Aralık Cumartesi-

Artemis parti salonundan içeri girdiğinde bir kaç gözün ona döndüğünü gördüğünde gülümsedi ve kenarda oturan Luna'nın yanına ilerledi.

"Hey!"

Luna başını kaldırıp gülümsediğinde bir an kalbi tekledi.

"Yanına oturabilir miyim? "

"Tabi"

Onun yanına kurulduğunda yavaşça üzerini süzdü. İşlemeli ve koyu elbisesi tam oturmuş bel kısmından itibaren ayrı bi etek geliyordu. Üzerindeki neredeyse siyah pelerini ve saçlarına iliştirilmiş küçük yıldızlarla mükemmel görünüyordu.

"Ne oldu?"

Luna'nın çekinerek sorduğu sorudan sonra yutkundu.

"Sen..."

"Ben?"

"Muhteşem görünüyorsun."

Yaptığı itiraftan sonra onun utandığını görünce sırıttı. Sonra aklına gelen şeyle kendine küfretti. Çiçeği unutmuştu! Hızla sandalyeden kalktı ve Luna'nın seslendirmelerine aldırmadan evine ilerledi.

***
Çiçeği alıp salona geri döndüğümde gözleriyle etrafı taradı. Luna'nın kenarda oturmuş birisiyle sohbet ettiğini gördüğünde yanına yaklaştı. Konuştuğu kişinin bir erkek olduğunu gördüğünde sinirle gözlerini kapattı.

"Luna!"

Ona seslendiğinde kafasını kendisine çevirdi.

"Artemis bu Soarin."

Başıyla selam verdiğinde Luna'nın gözü elindeki çiçeğe takıldı.

"Onlar kime?"

"Sevdiğim birine."

Luna kaşlarını kaldırdığında Soarin'de 'görüşürüz' diyerek gitti.

"Çok mu seviyorsun?"

"Evet."

"Peki o burada mı?"

"Evet ve çok güzel görünüyor."

Onun sinirle etrafta gözlerini gezdirdiğini gördüğünde çiçeği ona uzattı ve kafasını utanarak başka tarafa çevirdi. Bir kaç dakika sonra 'yok artık' dediğini duyduğunda sırıtmasını engellemek için alt dudağını ıssırdı ve sonra çiçek elinden alındı.

"Sen..."

"Ben? De javu mu yaşatmaya çalışıyorsun?"

"Hayır sadece sen beni mi seviyorsun?"

"Evet! Nihayet anladın!"

"Ama sen önceden benden nefret ediyordun!"

"Aslında etmiyordum. Sen Ay'a sürüldüğünde ben Ay'a zincirliydim ve tek manzaram sendin. Ara sıra ağlıyordun ve ben üzülüyordum. Tam bin yıl uyudun ve ben beş yüz gün seni izledim."

"Ama sen hani kazanmıştın abinle olan savaşı?"

"Kazandım ama ikincide. Ablan Celestia'nın senin üzerini örtmek için kullandığı gücün bir kısmını kendi vücuduma aldım ve güçlendim."

"Bahçede benimle yaptığın kavgada nefretin gözlerinde görünüyordu."

"Evet senden nefret ediyordum çünkü ablanı çabucak affemiştin! Ben zincirlerden kurtulup abimi yendiğimde dünyayı karanlığa boğmayı planlıyordum ama sonra aklıma sen geldin ve belki bana yardım edersin diye düşündüm. Uyanıp dünyaya geri geldiğinde hep gizlice seni izledim. Herkes senden korkup kaçıyordu ama sen buna rağmen onu affettin! Bu yüzden Celestia'nın seni sürmesini sağladım. Sen ona kız ve ondan nefret et diye. Yine de kızmadın ve suçu bana buldun haklısın ve ben özür dilerim." Yutkunup acıyan boğazını ıslattığında devam etti. "Sadece bugün. Sadece bugün benimle vakit geçir sonra ablanın üzerindeki büyüyü kaldıracağım. "

Onun bakışlarındaki şaşkınlığı gördüğünde gülümsedi.

"Luna seni deli gibi seviyorum!"

"Artemis bende seni seviyorum."

"Parayı çıkart."

Ve sonra ikiside köşede saklanan Blitz ve Dash'e döndüler. Onlar şirince sırıttıklarında Dash omuz silkti.

"Hayır çünkü itiraf edip öpüşürlerse demiştin."

Luna kızgınca onlara baktığında Artemis onu kendine çekti ve öpmeye başladı.

"Artık paramı ver!"

Blitz konuştuğunda iddia artık ikisinide umurlarında değildi. Onların birbirinin aynısı ritimde atan kalpleri ve birbirine mühürlenmiş dudakları vardı.

***

İ: Ve kestik! Yahu artık aşkla meşkle ilgili bir şey yazmak istemiyorum. *Külliyen yalan* Bölüm gecikti üzgünüm ama hastaydım ve yazamadım neyse ağh final yaklaşıyor. Ağliyciim. Alıştırarak söyleyecektik ama mafeles. Umarım beğenmişsinizdir.

Söz sende Ayşegül.

A:OHA LAN BU ÇAKSEL. Artemis tarihin ilk stalker'ı sksnnsnsm Neyse. Yorum yapın plz. Adios!

Colors of Rainbow|My Little PonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin