Keyifli okumalar :)
Küçükken en çok babamla yalnız geçirdiğimiz hafta sonlarını severdim. Annem, teyzemle birlikte ev ziyaretlerine ya da benim asla sevemediğim uzun alışverişlere çıktığı zaman biz de babamla hemen kendimizi dışarı atardık. Eğer hava güzelse birlikte havuza giderdik ama değilse ve babam üşüyüp hasta olmamdan korkarsa da annemin bana yasakladığı ne varsa hepsini sırayla yemeye giderdik. Suç ortağımdı babam. Akşam eve döndüğümüzde yediğim hiçbir şeyi anneme anlatmaz ve benim için çok faydalı olduğunu iddia ettiği yemeklerden zorla da olsa azar azar yerdim. En ufak bir hastalığa bile direnç gösteremeyen vücudum sözde bu yiyeceklerle savaşmayı öğrenip gücünü toplayacaktı. Annem inanıyordu ve ben de ona elimden geldiğince uyum sağlıyordum çünkü zaten hafta sonları tam anlamıyla bana ve babama aitti. Biz de annemin arkasından çevirdiğimiz bunca şey için vicdanımız biraz olsun rahatlasın diye, o iğrenç ama annem için mükemmel olan yemekleri yiyorduk. İtiraf etmek gerekirse, tüm bu şikâyetlerime rağmen annemin pırasa yemeğini özledim.
Kendi kendime gülümseyerek başımı cama doğru yasladığımda gözlerimi kapatıp arabanın içini dolduran müziğin rahatlatıcı tınısını hissetmeye çalıştım. Zihnimi her boş bırakışımda aklıma hemen Çınar'ın sözleri üşüşüyordu ve beni yine, bilmediğim ve hatta bilmek dahi istemediğim uçurumun kenarına itiyordu. Beynim, vücudumu intihara sürüklemek istiyor ve başaramadığını anladığında da büyük bir yenilgiyle pes ediyordu. Her seferinde.
Çınar'ın kafamı karıştıran sözlerinin hemen ardından Tuğra ve Çağrı'nın tekrar salona gelmesiyle her şey eski hâline geri dönmüştü. Çınar, yine iyi kalpli ve sıcak bakışlı bir adamdı diğer ikisinin aksine ve sözlerinden anladığım kadarıyla da içinde bulunduğumuz bu durumdan şikâyetçiydi. İstememesine ve yanlış bulmasına rağmen Tuğra ve ağabeyi Çağrı'ya değer verdiği için mi göz yumuyordu peki?
"Az kaldı," dedi Tuğra. Dakikalardır müzik dışında çıt bile çıkmayan arabanın içini erkeksi sesi doldurduğunda bakışlarımı ona çevirdim. Kahvaltıdan sonra Çınar ile boş boş salonda otururken hazırlanmam gerektiğini söylemişti. Nereye gideceğimizi ne ben sormuştum ne de o bir şey söylemişti. Çınar ve Çağrı'yı ardımızda bırakarak arabaya bindiğimizde kalbimi saran hüznü itiraf etmeliydim. Onlara alıştığım için ya da özleyeceğim için değildi elbette. Tuğra ile böyle gergin anlar yaşıyorken kalabalık ve Çınar'ın rahatlatıcı etkisi daha iyi olurdu ancak yine isteğim olmamıştı tabii.
"Uyudun mu?" diyerek bana baktığında başımı iki yana salladım. "İhtiyacın olan bir şey varsa söyle şimdiden. Gideceğimiz ev şehrin biraz dışında ve alışveriş için tekrar yola düşmek istemiyorum."
"Hayır," dedim hemen. "Çantam da yanımda, bir şey istemiyorum."
Bana cevap vermeden yola bakmaya devam ettiğinde onu incelemeye başladım ben de. Yorgun ve gergin görünüyordu. Birkaç saat öncesinde yaşadığımız o garip durum yüzünden olduğunu düşünsem de bunun anlamsız olduğunu biliyordum. Tuğra, benimle ilgili yaşadığı bir şeyi kafasına takacak bir adam değildi.
"Bu sabah sen uyurken Mehmet aradı beni," dedi bana kısa bir bakış atıp tekrar yola dönerken. "Seninle konuşmak istediğini söyledi ve ben uyuyor deyince de inanmadı."
Buruk bir şekilde gülümsediğimde cevap bekleyen bir yüz ifadesiyle bana baktı. Arabanın hızını birkaç dakika öncesine göre oldukça düşürmüştü.
"Ben genelde erken uyanırım. Beni neredeyse her gün, aynı saatte uyanmış olarak bulurdu."
"Neden Mehmet sürekli odana geliyordu ki?" diye sorduğunda yalan söylemek istemedim belki de ilk defa. Hücremin içinden çıkmamın yasak olduğunu itiraf etmek istesem de bunu yapamazdım. Bir oyuna başlamıştım ve bu saatten sonra yolumdan dönmek, bana zarar vermekten başka bir şey sağlamazdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/43214470-288-k981925.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Güneş*Yeniden Yayımda*
General Fictionİntikam duygusuyla yanıp tutuşan iki insan ve hiçbir suçu olmamasına rağmen yıllardır bedel ödeyen genç bir kız... Hesapta olmayan bir aşkın ortaya çıkmasıyla arada kalan ürkek bir kalp... Yalnızca iki kişiye güvenen genç bir adam, belki de ölüme yo...