Aşk Umutları

Deniz 7.Bölüm

Uyandığımda Hakan hala uyuyordu. Daha doğrusu daha hiç kimse uyanmamıştı. Bende plaj çantamı hazırlamak için banyoya gittim. Havlular, güneş kremi, gözlük sanırım tamamdı. Hakanın telefonu çaldı. Arayan Kayraydı. Bende açtım.

K-Alo, Hakan yarım saat içinde kapının önünde oluruz.

-Tekrar ben Ada. Hakan daha uyuyor. Uyandırırım şimdi.

K-Sen gelmiyor musun?

-Geliyorum.

K-Hı tamam. Hadi görüşürüz.

Hakanın yanağına öpücük kondurdum. Biraz kıpırdandıktan sonra gözlerini yavaşça açtı. Bodrumun mis gibi kokusunu odamda hissetmek için pencereleri açtım.

-Kayra aradı. Yarım saat içinde burada olurlarmış. Giyin istersen.

H-Tamam.

Mayosunu alıp banyoya gitti. Bende odayı düzenledikten sonra yatakları toplamak için Hakanın yatağına yöneldim. Düzeltirken yastığının altında kağıt hışırtısı vardı. Yastığı kaldırdım bu bir mektuptu. Hakanın yazısıydı. Mektubun sonunda ‘sevgilin’ yazıyordu. Hakan odaya girmiş. Bir bana bir elimdeki kağıda bakıyordu.

-Yatağını toplamak istemiştim.

Kağıdı katlayıp tekrar yastığın altına koydum.

H-İyi yapmışsın. (güler yüzlüydü.)

-Özür dilerim. Okumadım.

H-Önemli değil,akşam okuturum. Hadi kahvaltıya geçelim.

-Oda gelecek mi? (selinden bahsettiğimi anladı ve yüzündeki neşeli hal kayboldu.)

H-Evet.

-Önceden söyleseydin benim için daha iyi olurdu.

H-Tekrar başlamayalım.

-Tamam tamam en azından yalnız kalmayacağım. Kayra var.

Derin bir nefes aldıktan sonra yanıma geldi.

H-Evet! (sesinin ayarı biraz yüksekti.)

Sinirlendiği her halinden belli oluyordu. Kendimi tutamadım.

-Sizin yanınızda durmayacağız yani rahatsız etmeyeceğiz.

Cevabına fırsat vermeden mutfağa doğru yol aldım.

 Peynir, zeytin, salam, çilek reçeli, kaymak, krem peyniri masaya muhteşemlik verirken,masanın kenarında duran mor çiçekler ayrı bir hava katmıştı. Yalnız ortada bir sorun vardı. Masayı kim hazırlamıştı. Hem de bu saatte. Arkamızdan teyzem elinde ekmek poşeti ile ‘ekmek bitmişş’ dedi. Bizde gülüştük.

T-Hadi çabuk olun,arkadaşlarınız gelir şimdi.

Masaya oturduk ve o muhteşem masaya yumulduk. Dışarıdan korna sesi geldi. Bir hızla çantaları alıp kendimizi dışarı attık. Arabanın üstü açık ve sarı renkliydi. Kayra sanki şoförüymüş gibi Kayra sürüyor Selin ise arkada oturuyor. Selinin o zarif, ince boğazını sıkmamak için zor duruyordum. Çantaları arabaya koyduktan sonra ben nereye oturacaktım. Hakana boş gözlerle baktım.

Hakan- ‘Sen arkaya otur.’

Bu hareketi çok hoşuma gitmişti ama gözüm Kayrada idi. Çok yakışıklıydı. Kollarındaki kas büyüklüğü annemin baldırları gibi büyüktü. Aralarındaki tek fark annemin baldırları iğrençti Kayranın kasları ise harikulade. Sarı saçları güneşte can yakıcı derecede parlıyorlardı. Ellerimin saçlarında keşfe çıkmasını istiyordum. Gözündeki güneş gözlüğü ona ayrı bir karizma katmıştı. Arkadan Selinin bağırması ile kendime geldim.