Aşk Umutları

Mükemmel Gün 18.Bölüm

İlk önce herhangi bir ormana gittik. Bol bol fotoğraf çekindik. Agaçlara çıkmaya çalıştık, çimenlerde yuvarlandık. Sadece o ve ben vardık. Çok eğlendik ve çok güldük. En sonunda yorulduğumuzu anladım. Ve çok terlemiştim. Ormanda çok sessizleşmişti. Öten kuşlar göç etmişlerdi sanırım. 

-Artık buradan gidelim mi?

K-Neden? Korktun mu?

-Ben korkmam tamam mı?

K-Tamam hiçbir şeyden korkmayan kız. 

Uzun bir sessizlik oluştu.

K-Peki şimdi nereye gideceğiz ve fotoğraf çekineceğiz?

-Burada 50 tane fotoğraf çekindik. Yetmez mi?

K-Olmaz. Hadi denize gidelim.

-Saçmalama. Artık eve gitmeliyiz. Ben çok yoruldum.

K-Asıl sen saçmalama hadi gidiyoruz. İlk senin evine gidelim. Bikinini giyip benim evime geçeriz. Tamam mı?

Şuan eve gitmek istiyordum. Duşumu alıp kafamı yastığa gömmek istiyordum. Ama Kayra ile son günlerimiz olduğunu hatırlayıp kafamdan sildim o düşünceleri. Eve döndüğümde de yapabilirdim bunları ama artık Kayra hayatımda olmayacaktı.

-Tamam.

Kayra'nın dediği gibi ilk benim bikinimi giymem için eve uğradık. Teyzem soru yağmuruna tutmadı değil. En sonunda Hakanın ters bir hareket yapmaması için Selin'i aradı. Çok panik yapıyordu. Kayrada hastanede yattı ama şuan yanımda ve gerçekten çok iyi. 

                                                                                       * * *

-Heey! Sende güneşlenmek istemiyor musun?

Suyun içinden çıkmayan Kayra'ya iğrenç bir sesle seslendim.

K-Sen benim yerime de güneşlen sevgilim.

-O zaman sırtıma güneş kremini kim sürecek?

Sudan öyle hızlı çıktı ki ne zaman yanıma geldi fark etmedim.

-Hey sakin ol.

K-Hadi nerede krem?

-Ahahahah Kayra bir dur.

Kahkahalarım bütün sahil boyu yankılandı. 

-Al burada.

K-Hadi dizime yat. İlk günkü gibi.

-Hmm sanırım birileri eski günleri özlemiş.

K-Hemde nasıl. Sen özlemedin mi?

-Ah hayır Kayra! Sen o gün kaybolmuştun.

K-Kaybolmadım. Sadece oradan uzaklaşmak istedim. 

-Bu konuyu açmayalım. Sen kaybedersin.

K-Peki Ada hanım. E hadi yat artık. 

Güneşin altında mükemmelikle bacaklarını uzatmıştı. Başımı dizlerine koydum. Kemikleri ne kadar yanağımı acıtsa da dayanabilirdim. Ellerini büyük bir ustalıkla sırtımda hareket ettiriyordu. 

K-Yüzünü dön.

Hiçbir şey demeden döndüm. Bu seferde ellerini boynumda ve aşağısında gezdiriyordu. Ardından göbeğime indi.

K-Sen kilo almışsın sanırım.

Gıcık kişi yine gıcıklığını yapacaktı. Bir şey söylemedim.