5-Çiftlik

533 71 36
                                    

Özet: Doğan Jasmine'i üst tabaka insanların olduğu bir ortama götürür. Gittiği yerde otomobil üreticisi Thomas Deed, karısı Elenor ve oğlu Karl ile tanışır. Karl, Jasmine'e karşı küstah tavır sergileyince Doğan yumruk atar ve ortamı terk ederler. Doğan kızı evinde kalması için ikna eder.

*** Yeni Bölüm ***

Bembeyaz tavana bakarken saatler geçmek bilmiyordu. Yan odada büyük ihtimalle üstsüz yattığını hayal ettiğim taş gibi bir erkekle aynı evde kaldığıma inanamıyordum. Neden gitmemiştim ki?

23 yaşındaki bir kıza ayıcıklı pijama vererek ne demek istemiş olabileceğini düşünmekten saçlarım dökülecekti. Küçük bir kız olduğumu söyleyip duruyordu. Üstümde bu pijama varken çokta haksız sayılmazdı.

Evin her tarafı lüks eşyalarla döşenmişti. Yattığım yatağa serili ipek çarşafın teması muhteşem bir duyguydu. Derim hiç olmadığı kadar hassaslaşmıştı. Organik ipeğin dokunuşlarını hissederek neredeyse kendimden geçecektim. Aklıma koyunları saymak gelmişti ama hayatımda hiç koyun görmemiştim. Sadece adını duymuştum.

Görmediğim bir hayvandan bir sürü varmış gibi hayal etmek, beni daha da strese sokuyordu. Yatalı iki saate yakın olmuştu. Yan odanın kapısının açıldığını duyduğumda, buraya geleceğini düşünerek heyecanlandım. Belki de uyumamı beklemişti. Sonuçta o bir erkekti ve ben de güzel bir kız sayılırdım.

Ellerim terlemeye başlamıştı. İçeri girerse ve beni öpmeye kalkarsa ne yapacaktım? Ya daha ileri gitmeye kalkarsa acaba ona engel olabilir miydim? Olmak ister miydim? Ben kafamda fantezilerimi yaşarken, beklediğim kapı açılma sesi gelmedi. Benim odama gelmiyorsa nereye gitmişti bu saatte merak ettim.

Üzerimdeki ipek örtüyü istemeden de olsa kenara ittim ve ayaklarımı aşağıya sarkıttım. Benim için aldığını söylediği pofuduk terlikleri ayağıma geçirip, yavaşça odanın kapısına yürüdüm.

Kapıyı açarken hiç ses çıkmaması için çok uğraşmıştım ama gerek yokmuş zaten. Evin her yeri Doan gibi mükemmeldi. Birisiyle telefonda konuşuyordu, bir yandan da buzdolabından meyve suyu çıkarıyordu. Ağzımın sulanmasına engel olamamıştım.

Sabah ilk iş organik meyve sularının tadına bakmak olacaktı. Konuşmaya özellikle kulak kabartmadığım halde Doan'ı net olarak duyabiliyordum.

"Partiden erken çıkmak zorunda kaldık, seni arayamayacak kadar kızgındım."

Karşı tarafı dinledikten sonra devam etti. "Karl şerefsizi bir gün elimde kalacak. Sevdiğim kızı aşağılamakla hak ettiğine kavuştu."

Sevdiğim kız demişti değil mi? Bana itiraf ederken hep şaka olarak almıştım ama şimdi hiç tanımadığım birine itiraf ediyordu. Bu beni gerçekten sevdiğini gösterirdi. İçimdeki küçük kız yerinde zıplamaya başlamıştı. Fakat ben tepki olarak sadece yüzümde aptal bir sırıtışla, buzdolabının ışığında görünen harika kaslarına bakıyordum.

"Tamam, yarın seninle tanıştıracağım fakat kim olduğunu açıklamayacaksın. Sadece tanış ve kafasını karıştıracak şeyler söyleme. Yoksa anlaşmamız yatar."

Ne anlaşmasından bahsediyordu. Güvenmeye karar verdiğim adam kim olduğunu açıklamamasını istediği bir adamla beni tanıştıracaktı. Bu kadar şüpheli hareketler içimdeki neşeli çocuğu küstürdü. Biraz önce zıplayan küçük kız, dizlerini kendisine çekip çenesini yaslamış şekilde oturuyordu.

Doan konuşmayı aniden bitirince ben ne yapacağımı şaşırarak ortada kalakaldım. Kafasını çevirip beni gördüğünde yüzünden kocaman bir şaşkınlık ifadesi geçti. Ardından kendini topladı ve harika bir gülümseme yerleştirdi.

Doğanın isyanı (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin