29-Konuk

247 39 2
                                    

Özet: Doğan iyileşirken, Jasmine eski kaçakçılarla buluşur. Bard ve Jasmine takas yaparken, askerler baskın yapar. Jasmine gücünü kullanır. Kaçmayı başarınca Nurane'yi arar. Hastaneye ulaşınca Başkan'ın, Doğan'ın odasında olduğunu görür. Doğan iyileşene kadar sevdiği adamın bakımını üstlenmeye karar verir.

*** Yeni Bölüm ***

On gün sonra, Doan iyileşmiş ve eski hareketli günlerine dönmüştü. Kolay bir hastaydı. Çok nazlanmadan ve istekte bulunmadan iyileşme dönemini tamamlamıştı. Doan'ın en sevdiğim özelliği, tüm hatalarıma rağmen beni affediyor oluşuydu.

Buna rağmen Nurane ile görüştüğümü ve kaçakçılarla son bir takas yaptığımı anlatamadım. Vereceği tepkiden ziyade, hayal kırıklığına uğramasından korkuyordum. Doğan işlerinin başına geçmişti. Ben de vakit öldürmek için kitap okumaya dönmüştüm.

Zaman geçirmek eskisi kadar kolay gelmiyordu. Hareketli günlerim geride kalmıştı. Doan'a verdiğim söz yüzünden Nurane ve diğer isyancılarla görüşemiyordum. Artık takas yapmama da gerek kalmamıştı. Tipik ev hanımı modundaydım. Bu da çok sıkıcıydı.

Doan eve geldiğinde bu konuyu konuşmaya karar vermiştim. Asansörün sesini duyduğumda heyecanla yerimden kalkıp, Doan'ı karşılamaya hazırlandım. Kapı açıldığında yüzümdeki gülümseme donmuştu.

Doan'ın yanında çok güzel bir kadın vardı. Kolunu Doan'ın koluna dolamış ve yüzündeki gülümseme ile erkeğime bakıyordu. Ben bu kadının saçını başını yolmayı düşünürken, Doan kadını asansörden dışarı çıkardı.

"Selam güzelim, bir konuğumuz var."

"Görüyorum" dedim buz gibi bir sesle. Kıskandığımı anlamamaları için aptal olmaları lazımdı. Kadın benden birkaç yaş büyük gözüküyordu. Fakat makyajı ve pahalı kıyafetleri ile göz kamaştırdığı için onun tam yaşını kestiremedim.

"Sanırım beni kıskandı Doğan" dedi güzel kadın. Sesi bile büyüleyiciydi. Eğer biseksüel olsaydım... Neyse bu konuya girmeyeceğim. Doan kadının sözleri üzerine, gülerek beni omuzlarımdan tuttu ve kendisine çekti.

Dudaklarıma kondurduğu öpücük ile aklım başımdan gitmişti. Kadını unutmuştum, sıkıntılarımı unutmuştum, ta ki kadının sesini duyana kadar.

"Doğan beni sevgilinle tanıştırmayacak mısın?"

Tanışmak mı? Yürüsene kızım evine. Senin evin yok mu? Demedim tabi ama yüzümden anlamış olmalıydı.

"Jasmine, seni Clara ile tanıştırayım. Clara Mroon, bu da sevdiğim kadın Jasmine Jackson."

Mroon? Richard ile aynı soyadına sahip biri... Tesadüf olamaz değil mi?

"Şaşkınlığını görüyorum kardeşim."

Bu kadın bana kardeşim dedi. Tanrım bu şey, yani bu güzel kadın Richard'ın kızı olmalı. Dolayısıyla benim ablam mı?

"Doan bu saçmalıkta neyin nesi? Babam beni büyütemeyeceğini söyleyip başka bir aileye veriyor ama benden büyük bir kızına bakmayı başarıyor öyle mi?"

Doan'ın yüzünden anladığım kadarıyla böyle bir tepki beklemiyordu. Stresim arttıkça, etraftaki eşyalar sallanmaya başlamıştı. Doan beni sakinleştirmek için sarılırken, Clara'nın yüzündeki ifade, korktuğunu gösteriyordu.

"Deprem mi oluyor Doğan?"

"Hayır Clara. Açıklaması çok güç ama lütfen bize biraz izin verir misin? Birazdan her şeyi açıklayacağım."

Doğanın isyanı (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin