6-Tehlikeli olaylar

512 66 44
                                    

Not: Sevgili arkadaşlar Wattpad büyük bir başarı örneği göstererek, bu kitabı Paranormal kategorisine kaydırmış. Paranormal kategorisinin tanımınını wattpad'den alıp size yazıyorum. (modern zamanlarda geçen fakat normal bilimsel açıklamaların veya "normal" insan deneyiminin dışında kalan yaratıklar ya da olaylar içeren bir kurgu türüdür. Paranormal hikâyeler çoğunlukla insan olan ana karakteri paranormal bir dünyada anlatırken aynı zamanda onun, hayaletler, melekler, vampirler, kurtadamlar, falcılar/kâhinler ve telekinetikler gibi diğer paranormal varlıklarla ya da paranormal güçleri olan bireylerle olan karşılaşmalarını anlatır.)

Şimdi bu açıklamaya göre, bu kitabın neresi Paranormal lütfen açıklar mısınız? Eğer bana katılıyorsanız, lütfen AmbassadorTR nin duvarına, bu kitabın Bilim Kurgu olduğuna dair yazı yazarak destek olun. Tekrar kategori değişirse bu kitabı sileceğimi söylemek zorundayım. Bu saçmalığa katlanamam. Teşekkürler.

Bu bölüm biraz kısa oldu çünkü moralim bozuldu. Beni affedin, bir dahaki bölümde fazlasıyla telafi edeceğim.

Özet: Jasmine Doğan'ın şüpheli konuşmalarından rahatsız olup evine gitmek ister. Doğan kızı evine bırakmayı önerir. Önce onu hayvan çiftliğinin olduğu yere götürür. Jasmine tüm bu çiftliğinin sahibinin Doğan olduğunu öğrenince kendisi ile neden ilgilendiğini sorgulamaya başlar.

*** Yeni Bölüm ***

Beni evime bırakırken, tüm bu konuşmaları kafamda tekrar tekrar yaşıyordum. Onun hayvan kaçakçılığı yaptığından şüphelenmiştim. Beni neden sevdiğini sorgulamıştım. Gizli işler çevirdiğini söylemiştim.

Sonuç olarak bana bazı şeyleri açıklamamış olması, onun yalan söylediği anlamına gelmiyordu. Yine de öğrenmem gerektiğini hissettim.

"Hükümetten gizli, böyle bir tesisi işletmen beni çok şaşırttı."

Bana bakıp gülümsedi. "Gizli olduğunu nereden çıkardın? Hükümet benim gizli ortağım."

Ciddi olup olmadığını anlamak için dikkatle yüzüne baktım. Şaka yapar gibi bir hali yoktu. "Şimdi sen bana hükümetin karaborsayı desteklediğini mi söylüyorsun?"

"Her şey arz ve talebe bakar" diye başladı söze, kendimi bir an iktisat dersinde hissetmeme yol açarak. "Hükümet gücü yeten zenginlere doğrudan satış yapmama izin veriyor. Karşılığında büyük bir vergi alıyor. Her şey yasal senin anlayacağın."

"Peki gücü yetmeyenler?" diye sordum, halkın büyük çoğunluğunun organik gıdaları ancak rüyalarında gördüğünü düşünerek.

"Onlar için yapılabilecek fazla bir şey yok. Hayvan yetiştirmek eskiye nazaran çok zor. Hayvanların büyük çoğunluğu telef oluyor. Hastalıktan, gıdasızlıktan ve hormon bozukluklarından dolayı üretimin çoğunu kaybediyoruz. Kalanlar da o kadar az oluyor ki, fiyatları yükseltiyor."

Demek istediğini anlamaya başlamıştım. Dünyamızı felakete sürükleyen yine bizlerdik. Önce buğdayların, bakliyatların genlerini değiştirmiştik. Ardından besi hayvanlarının genleriyle oynamıştık. Hepsi daha çok verim alabilmek içindi. Şimdi elimizde Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) haricinde az sayıda doğal besin kalmıştı.

Zenginler karşılığını ödeyebildiği sürece bundan etkilenmiyorlardı. Fakat yeterli protein ve vitamin için hükümetin ürettiği lapayı yemek zorunda kalanlar, bu konuda farklı düşünüyorlardı.

Zenginlerin garip istekleri oluyordu. Örneğin eski zamanlardan kalan eşyalar, plaklar, el yapımı ziynetler. Bunları temin ettiğinizde, kendileri için alması kolay olan organik gıdaları verebiliyorlardı.

Doğanın isyanı (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin