14-İsyancılar

391 55 34
                                    


Özet: Karl'a karşılık Jasmine'i takas eden Doğan, kızı kurtarır. Hastaneden sonra aralarındaki yakınlık artmıştır. TV'de telekinezi yapan adamın anlattıkları ilgisini çeken Jasmine, deneme yapmaya başlar. Salondaki tüm eşyalar hareket eder ve Jasmine'den uzaklaşır.

*** Yeni Bölüm ***

Yaklaşık bir haftadır Doan'ın götürdüğü tesisteydim. Daha önceki hastaneden farklı olan bu tesiste, benim gibi özel hastalar için araştırmalar yapılıyordu. Başıma gelenlerin bana özel olduğunu düşünürken, benim gibi bazı hastalarla tanıştım.

Eşyaları hareket ettirebilen birkaç hasta, araştırmalar için inceleniyordu. Bir tanesi katatonikti. Dış dünya ile bağlantısı kopuk olan bu adam, düşünce gücüyle ile topları yuvarlayabiliyordu. Fakat dışarıdan talimata kapalı olduğu için araştırmacıların işine yaramıyordu.

Bir diğeri on yaşlında bir kız çocuğuydu. O da eşyaları kendine çekebiliyordu ama sadece küçük eşyaları. Aralarında en güçlüleri benim sanırım. Koskoca salondaki tüm eşyaları zihnimle itebilmiştim.

Benim sorunum ise bunu bilinçli yapamıyor oluşumdu. Tesise geldiğimden beri bilinçli olarak hiçbir şeyi hareket ettirememiştim. Sadece bir sefer üzerime çok yüklenen araştırmacıyı karşı duvara fırlatmıştım. Adamdan özür dilediğimde bana, "bu muhteşemdi Bayan Jackson" demişti.

Şu araştırmacılarda çok garip oluyordu. Zihnimdeki hareketliliği ölçmek için başıma bir sürü elektrotlar takmışlardı. Portatif bir alıcı cihaza bağlanmış kablolarla, yürüyen bir makine gibiydim. Her yerden ölçümlerimi 24 saat kaydediyorlardı.

Doan her gün iki defa uğrayıp ne durumda olduğumu soruyor. İhtiyaçlarımı karşılıyordu. Birazdan Doan'ı göreceğim için heyecanlıydım.

Böylesi muhteşem bir adamla nasıl olup da beraber olduğumu bilmiyordum. Fakat kaderim yirmi üç yıl sonra yüzüme gülmüştü. Hâlâ gizemli halleri sürüyordu ama artık eskisi gibi kafama takmıyordum. Karl'ın adamlarından kurtulduktan sonra yaşadığım olağanüstü durumlar araya girince, Doan'ın gizemlerini düşünecek zamanım olmamıştı.

Beni görüştüreceğini söylediği kişi Başkan'dı. Son konuşmasını dinleyip öğrendiğim bu bilgiye rağmen, henüz Başkan ziyaretime gelmemişti. Doan'ın beni ondan uzak tutmasının önemli bir sebebi olmalıydı.

Ayağımın dibine yuvarlanan top dikkatimi dağıttı. Tekerlekli sandalyesinde oturan Katatonik haldeki adamın, zihniye yuvarladığı topu eğilip yerden aldım. Top elimden düştü. Bunu adamın yaptığını düşündüm. Tekrar elime aldım, yine düştü. Sanki benimle oyun oynamak istiyordu.

Topu yerde iken itmeye çalıştım ama başarılı olamadım. Gücüm sadece stresliyken işe yarıyordu sanırım. Topa odaklanıp kendimi kastım ama yine bir şey olmadı. Sonunda başaramadığımı düşünürken, top benden uzaklaşmaya başladı. Karşımdaki adamın yaptığını sandım.

Top durup bana geri yuvarlanmaya başladı. Ben de elimle durdurduğumu hayal edip geri yuvarladım. Top benden uzaklaştığında sevinçle ellerimi çırptım. Küçük çocuklar gibi top yuvarlamaca oynuyordum. Karşımda dış dünyaya kendini kapatmış katatonik bir adamla, bu oyunu oynadığıma inanamıyordum.

Birkaç kez daha topu karşılıklı yuvarlamayı başarınca, tesadüf olmadığına inandım. Kafamı kaldırıp çevreme baktığımda kalabalığın toplandığını gördüm. Pür dikkat bizi izliyorlardı. Ben utanıp ayağa kalktım ve uzaklaşmaya başladım. Önüme bakmadan koşarken sert bir gövdeye çarptım.

Kafamı kaldırıp baktığımda Doan'ın yeşil gözleri ile karşılaştım. Bana sarıldı ve kulağıma beni ne kadar çok özlediğini fısıldadı.

Doğanın isyanı (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin