Doğanın isyanı (SY)

10-Hastane

Not: Merhaba Doğan ve Jasmine severler. Konunun gidişatı hoşunuza gidiyor mu? Karl gibi bir kötü karakterden memnun musunuz? Doğan gizli işler çeviriyor, sizce Jasmine için kötü şeyler mi planlıyor? Kurgu ile fikirlerinizi merak ediyorum. Oy vermeniz dileğimle, teşekkür ederim.

Özet: Jasmine Başkanı hastanede gördüğünü zanneder ama emin olamaz. Hastane yatağındaki Doan'ın görüntüsü, Jasmine'i etkiler ve adamı öper. Jasmine ara sıra hayaller görmeye devam eder. Eve giderken, yolda araçlarının frenlerinin tutmadığını fark edince, panik yaparlar. Fakat araç kendiliğinden yavaşlayarak durur. Buldukları nota göre sabotajı yapan Karl'dır ve henüz ölmelerini istememektedir. Doan kızın durumunun ciddiyetinden dolayı çözüm için özel bir kliniğe götürür.

*** Yeni Bölüm ***

Doktor kulağıma eğilip, "Karl seni gördüğüne çok sevinecek yabani" dediğinde, bunun da bir hayal olması için tüm gücümle dua ettim.

"Gidelim mi Jasmine" diyen doktor, önden yürüyüp bana odama kadar eşlik etmeye başladığında, biraz önceki sözlerin hayal olduğunu anladım. Mantığımı kullanarak hayal ile gerçeği ayırabileceğime inanıyordum.

Ockham'ın Usturası (her şeyin birbirine eşit olduğu bir ortamda, en basit açıklama doğruya en yatkın olandır) prensibine göre en basit açıklamayı tercih edecektim.

Bir yanda Doan'ın güvenip getirdiği bir doktor, diğer yanda Karl'ın tarafında olan doktor. Tabii ki Doan'a güveniyordum. Bu yüzden doktora da güvenecektim. Tekerlekli sandalye ile adamı takip etmeye başladım.

İşin aslı biraz da eğleniyordum. Çocukluğumda yaşayamadığım bazı zevkleri yaşama şansı buluyordum. Düşüncelerimi kullanıp sandalyenin hızını artırdım ve doktoru geçtim. Biraz daha ilerleyip durdum ve geri geri gidip kendi çevremde birkaç kez döndüm.

Doktor durmuş bana bakıyordu. Kızacağını veya en azından durmamı söyleyeceğini zannediyordum. Fakat gülümseyerek bakmaya devam etti. Çevremde dönmeye devam ederken, koridorda yüzü tamamen sargılı birini gördüm ve durdum.

Hayal olup olmadığını merak ediyordum. Elleri ve yüzü sargılı olmasına rağmen, rahat bir şekilde yürüyordu. Doktorun arkasından yanaşıp ellerini kaldırdı. Doktorun boğazına sarılacağını tahmin ederek, uyarmak için çığlık attım.

Doktor bana bakıp ne olduğunu sordu. Arkasındaki kişiyi fark etmemiş veya gerçek olmadığı için göremiyor olabilirdi.

"Arkanızda" diyebildim.

Arkasını dönen doktor, yüzü sargılı kişiyle ve kaldırdığı elleri ile karşılaştı. Eller doktora sarıldı ve başını boynuna yasladı.

"Merhaba Doris, yine kendini yalnız mı hissettin?" diye sordu doktor. Yüzü sargılı kişinin gerçek ve bir kadın hasta olduğunu anladığımda rahatladım.

"Jasmine sizi tanıştırayım. Bu Doris, kötü bir kaza geçirdi ve yandı. Şu an da tedavi sürecini başarıyla geçiriyor."

"Merhaba Doris" dedim.

Kadın cevap vermek yerine doktordan ayrılıp başını salladı. Ellerini bana doğru uzattığında gayri ihtiyari sandalyemi geri çektim. Sonra yaptığımdan pişman oldum.

"Özür dilerim Doris, ben şey..."

"Önemli değil" diye Doris'in yerine cevap verdi doktor. "Doris, bize müsaade edersen Jasmine'i muayene etmem lazım. Sonra görüşürüz."

Yüzünü göremesem de, el sallamasından bizi onayladığını anlamıştım. Muayene odasına girene kadar uslu bir kız oldum. Doktor'un gösterdiği rahat koltuğa oturarak dikkatimi odaya verdim.