Sıcak - Güven Kazanma

2.4K 334 21
                                    

3. Gün

Aşama 5: Sıcak

Jeon Jungkook. Dışarı çık ve istediğin birine dışarıdaki yiyeceklerden birini götür.

Jungkook'a gelen mesajın tamamı buydu, diğerlerine sadece onun dışarı çıkmaya hak kazandığı kısım gönderilmişti. Bilinmezlik için iyiydi bu. Bir süre sonra öğrenecek olsalarda kısa süreli merak iyiydi. Bu, 'onları' oyun kurucuları mutlu ediyordu. Acı çekişlerini hissettikçe, bağırışlarını duydukça ve gözyaşlarını gördükçe mutlu oluyorlardı. Çünkü bütün bunlar o tek amaca ulaşabilmek için gerekli olan şeylerdi. Her şey tıkırında ilerliyordu.

Jungkook dışarı çıkmış ve paketlerden birini almıştı.

Kime vermeliydi?

Yemeği kime vereceğini biliyordu aslında, Yoongi'ye. Ama Jimin uzun süredir açlıktan yakınıyordu. Dışına yansıtmasa da bu sorunu en çok onun yaşadığı belliydi, bu yüzden yemeği ona götürecekti.

Turuncu kapıda durdu ve açılmasını bekledi. Kısa sürede bu da olmuştu.

"Jimin?"

Jungkook onu, yerde, kollarını duvarlara yaslamış, bitkin bir halde görünce şaşırmıştı. Jimin uyandığında tekrar bu hali almıştı.

"Korkuyorum." dedi büyük olan. Gözlerini açmadı.

"Sana yemek getirdim."

Jungkook pakedi uzattıktan sonra Jimin gözlerini araladı, yemeği yere koymasını söylemişti.

"Hyung, korkma. Ya da benimde en az senin kadar korktuğumu bil."

Küçük olan yemeği bıraktı ve dönmek istemediği odasına yürüyüp içeri girdi. Neyse ki korkusu biraz hafiflemiş gibiydi. Kapısı kapandı.

Şimdi sıra Yoongi'deydi.

O da aynı şekilde dışarı çıkmış ve yemeklerden birini alıp Jungkook'a götürmüştü. Nedeni ise onun, en küçükleri olmasıydı ve bir de belki anlattıklarının büyük bir etkisi vardı.

"Teşekkür ederim."

Başını salladı ve Jungkook'a yanıt vermeden odasına girdi.

Jimin'de Yoongi'yi tekrarladı, yemeğide ona verdi. Bu sefer yemeğini paylaşan o olmak istiyordu. Odasına girdi ve kapısı kapandı.

Her ne kadar Jungkook onu düşünüp yemek versede nasıl yiyeceğini bilmiyordu. Kapıya sırtını dayayıp yere oturdu. Paketi açtı ve içinden çıkan rameni aldı. Sıcak bir yemek olduğuna seviniyordu. Başını fazla kaldırmadığı sürece, yemenin sorun olacağını da düşünmüyordu.

Hepsi yemeğini yedikten sonra rahatladıklarını hissediyordu. Korkuları azalmamıştı ama dayanabiliyorlardı ve bu kesinlikle harika bir gelişmeydi.

***

4. Gün

Ne kadar süredir o odada olduklarını kestiremiyorlardı. Geceleri ve gündüzleri yoktu. Ayrıca, kendi korkularından başka onları korkutan başka şeylerde vardı.

Buradan bir çıkış olmadığı ihtimali.

Şu ana kadar geçtikleri her aşama, üçü içinde hiç bir sonuca gitmiyordu. Belki bazen, olurda giderse bu sonuç can yakıcı oluyordu. Ya fiziksel ya da ruhsal olarak.

Bu Yoongi için büyük bir sorundu. Bunu düşündükçe gözyaşları birikiyor ama düşmüyordu. Büyükannesini özlemişti. Onun yaptığı yemekleri, güzel gülümsemesini, gösterdiği sevgisini özlemişti.

Jimin ise buradan çıkmak isteyip istemediğine emin değildi çünkü özlenmediğini hissedebiliyordu. Özlense, merak edilse mutlaka bulunurdu. Bir haftadan fazladır buradaydı, ona, bulunmaması biraz saçma geliyordu.

Ama yine de, tıpkı önceden de söylenildiği gibi, umut korkudan daha güçlü, sevgiden daha heyecam verici bir duyguydu. Bir o kadar da garip. Bu yüzden çocuklar ne durmaya cesaret edebiliyorlardı ne de ileri gitmek için bir çabaları kalmıştı. İyi olan, umutları hala yerli yerinde duruyordu.

the way out #yoonminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin