Sahte Part 2
"Bende öyle Jimin hyung. Bende seni özlemişim."
Jungkook, büyüğüne yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Yalnız kalmak kötüydü, berbattı, hiç bir anlamı yoktu. Üstelik Jungkook ilk defa, onu her seferinde iyi hissettiren aydınlıktan korkmuştu.
"Çok susadım" dedi Jimin kıkırdarken. Jungkook'tan ayrıldı ve bir şişeyide ona verdikten sonra susuzluğunu giderdi.
[24 Gün][06 Saat][29 Dakika][10 Saniye]
Tam tamına 24 gün olmuştu buraya geleli. Sırtlarını dayadıkları kapının üstündeki ekranda böyle yazıyordu. Neredeyse bir aydır evlerinden uzaktılar ve bu süre zarfında yalnızca iki kere yemek yemişlerdi. Zayıflamışlardı ve kıyafetleride artık kıyafet dışında her şeye benziyordu. Duş almadıkları için ise bulundukları ortamdaki koku gerçekten berbattı ama hiç kimse artık bunu önemsemiyordu. Sonuçta, hepsi aynı durumdaydı.
"O verdiğimiz yemekler tarafından zehirlendiğinizi söylediler biliyor musun? Yoongi'yi kendi ellerimle zehirlediğimi açıkça olmasada söylediler. Çok korktum, bende ölmek istedim." dedi Jimin çatallaşan sesini umursamadan.
"Bana da aynı şeyi söylediler."
Jungkook yutkundu.
"Yoongi hyung yaşıyor mu emin değilim."
Başını eğdi ve yerdeki kuru otlarla oynamaya başladı. Belki de gerçekten biri ölmüştü ve bu da Yoongi'ydi. Bunu düşünmek bile kötüydü.
"Onunla karşılaşmış olabileceğini düşünmüştüm."
"Hayır, hiç görmedim. Umarım o da burayı bulmaya çalışıyordur."
"Umarım."
***
Yoongi çalıların arasında olan yolculuğunun sonuna geldiğini düşünüyordu. Bir kaç koridor daha geçse, bir kaç adım daha atsa o parlayan tuhaf şeye ulaşabilirdi. Muhtemelen buranın sonu oydu. Ama bir sorun vardı ki yolu yürüdükçe ışıklar artıyor ama o şeye yaklaştıkça da azalıyordu. Tuhaf bir şeydi.
Bir ara geçtiği bir yoldan bulduğu su şişesini aldı ve kapağını açtıktan sonra suyu içti. Kolayca yorulmuştu ama istediği yere varmadan da vazgeçmeyecekti. Oranın ne olduğu umrunda bile değildi.
Bir koridoru daha geçtikten sonra bir kaç mırıldanma duydu. Adımları doğal olarak hızlanmıştı. Yalnız geçirdiği günlerin ardından bir insan sesi duymak tuhaf hissettiriyordu. Biraz daha yaklaştığında artık konuşmayıda duyabiliyordu.
"Eğer bir çıkış yoksa bile burada kalabilirim."
Bu ses tanıdıktı. Ses tonu tam tamına Jungkook'un ki ile uyuşuyordu.
"Neden?"
"Çünkü burada korkmuyorum."
Gülümsedi. İki arkadaşının sesini duymak, yaşadığını Yoongi'yi mutlu etmişti. En azından seslerini duyduktan sonra onları buraya koyan adamlar Yoongi'ye istediklerini yapabilirdi. Sorun etmezdi.
Fakat belki de hayal görüyordu. Hala çok fazla delirmediğini düşünsede halisülasyon görüyor olabilirdi. Ah, hayır. Bu, bu güne kadar olan her şeyden daha saçma olurdu.
Son bir koridoru daha geçtikten sonra ikilinin yanına varmıştı. Tam orada, kapı olduğunu düşündüğü şeyin dibinde şaşkınlık içerisinde Yoongi'ye bakıyorlardı. Yoongi'nin de onlara olan bakışları farksız değildi.
"Hyung?"
Jimin yerinden kalktı ve büyüğüne yaklaştı.
"Yaşıyorsunuz."
Jungkook gülümsedi ve başını sallamakla yetindi.
"Öldüğünüzü söylemişlerdi...b-ben çok korktum."
"Hepimize aynı şeyi söylemişler hyung. Neden böyle bir şey yaptıklarını anlamıyorum."
Yoongi Jimin'den sonra yere oturdu ve bağdaş kurdu.
"Siz ne zamandan beri buradasınız?" diye sordu Yoongi.
"Yalnızca bir kaç saat oldu." Jungkook cevap verdi.
Jimin yeniden bir arada olabildiklerine seviniyordu. Yalnız geçirdikleri günler geride kalmıştı ve ilk defa üçüde yalnızlığın kötü tarafını görmüştü. Kendi isteğinle bunu yaptığında hiç bir sorun yoktu ama arkadaşların, ailen seni bırakınca ya da elinden alınınca insan gerçekten berbat hissediyordu. Değersizleşiyor ve sanki dünyada bir lekeymiş gibi dolaşıyordu.
Bu çocuklar için biraz farklı olmuştu fakat sonuçta hepsi aynı noktaya varıyordu.
Yalnızlık iyiydi ama yalnız kalmak kötü.
***
[25 Gün] [16 Saat] [48 Dakika] [59 saniye]
Park Jimin, Yoongi ve Jungkook'a sorduğumuz 'Eğer şansınız olsa kimi kurtarırdınız?' sorusunda arkadaşların birbirlerini seçip seni burada bırakmayı tercih ettikleri için dışarı çıkartılmamana karar verilmiştir.
Min Yoongi ve Jeon Jungkook, tebrikler. Oyunu bitirdiniz. Artık evlerinize geri dönebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the way out #yoonminkook
Fanfiction- Çıkış Yolu: Yanlış Yön Oyuna hazır mısınız? Başlangıç: 6 Eylül 2015 Bitiş: 10 Ekim 2015