Doğruluk mu? Cesaret mi? - Yardımlaşma

3.1K 349 112
                                    

"Kookie. Sana böyle seslenebilirim öyle değil mi?"

Jimin küçüğün yanına yaklaştı. Artık kendini daha güçlü, daha az korkak hissediyordu. Belki birazda aç.

"Aslında Jungkook'u tercih ederim."

Jungkook ise ikiliden oldukça uzak durmaya çalışıyordu. Yoongi'nin onun gözyaşlarını silmesi ve Jimin'den şu ana kadar pek bir yanlış hareket görememesi onlara güvendiği anlamına gelmiyordu ama ikilinin güvendiğini düşünmesini sağlamalıydı.

"Oh, pekala...Kookie sevimli olduğu için söylemek istemiştim."

Küçük olan derin bir iç çekti. Düşünmek için yalnız kalması gerekiyordu ve yalnız kalmak içinde...

"Nasıl istiyorsan öyle hitap et hyung."

...bunu yapması gerekliydi. Jimin yüzündeki gülümsemeyle başını sallayıp kendini yemeklerin durduğu küçük masaya çevirdi. Onların her birini mideye indirmek istiyordu. Ama Yoongi'nin de dediği gibi, dokunmak yoktu.

Uzun süredir ses seda çıkmayan ekrandan bir ses daha gelmişti ve hemen ardından bir başka yazı.

Jeon Jungkook, doğruluk mu, cesaret mi?

Jungkook şaşkınca etrafına bakındı. Ne yapması gerekiyordu, ne demesi gerekiyordu? Bakışlarını sırayla Yoongi ve Jimin'e çevirdi. Onlarda hiç bir şey anlamamışa benziyordu.

"Cesaret?" dedi kendinden emin olmayarak. Zaten gelecek şeyden de emin değildi, cevabı böyle mi vermesi gerektiğinden de hatta.

Ekranda ki yazı, bir kez daha değişti.

Git ve kendine bir yiyecek al.

Jimin biraz şaşkınlık ve birazda kıskançlıkla küçüğe bakındı. Gerçekten böyle kolayca karnını doyurabilecek miydi? Ona sıra geldiğinde o da cesaret diyecekti.

Jungkook adımlarını küçük masaya yönlendirdi. Karnını doyurabileceğine seviniyordu. Masadaki yiyeceklere bir göz gezdirdi, üstünde hamburger, tavuk, ramen ve kimchii yazan bir çok kese kağıdıyla kaplı yemek vardı. Jungkook guruldayan karnını daha fazla bekletmek istemeyerek masadan tavuğu aldı.

Fakat almasıyla birlikte vücuduna yüksek voltta elektrik çarpması bir olmuştu.

Jungkook acıyla inledi, dengesini kaybetmişti. Aynı anda kendisi ve yemeği yere düştü. Yoongi korkuyla küçüğün yanında bitmişti.

"Jungkook!"

Küçüğün baygın gözleri onu daha çok endişelendirmişti. Vücudu hala titriyordu ve belli ki Jungkook'un o anda aklı yerinde değildi. Yoongi onu omuzlarından tutup bir kaç kez sarstı. Fakat Jungkook kendine gelememişti.

Jimin, olanları uzaktan izlemeyi tercih ediyordu. Daha önce kendiside elektrik yediği için anlayabiliyordu ve korkuyordu da. Ama yine de onun yediği elektrik o kadar da önemli bir şey değildi, suyun içinde olduğu için etkisi hızla gelip geçmişti zaten.

Ekrandaki yazı bir kez daha değişti.

Park Jimin, doğruluk mu, cesaret mi?

Yoongi hala kucağında tuttuğu Jungkook'u yavaşça yere bırakırken masaya yaklaştı. Jimin'in olduğu küvete kurulan düzeneğin aynısı buraya da kurulmuştu. Oldukça ince kablolarla yapıldığı için yakından da zor fark edilecek türdendi.

"Jimin, sakın cesaret deme." dedi arkası ona dönükken. Jimin başını salladı. Olanlardan sonra demeyecekti elbette. Aslında ağzını bile açmak istemiyordu ya.

the way out #yoonminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin