yeni bölüm geldi. umarım beğenirsiniz..
biraz geç oldu farkındayım. okullar açıldığı için daha da geç gelebilir bölümler. Bunun için özür dilerim sizden...
###dışarısı çok soğuktu. Üşüyordum. üstümde yırtık bir hırka vardı. hırka bedenimi tamamen sarmıyor, yırtık yerlerinden giren rüzgar vücuduma işliyordu. vücudum tir tir titriyor, dişlerim birbirine vuruyordu. bir yere sığınmam gerektiğini biliyordum. ama çevremde sığınacak bir yer yoktu. her hangi bir yönde tutturmuş ilerliyordum. gittiğim yön kuzey mi güney mi bilmeden sadece gidiyordum.
kendimi bedenimi hislerimi unutmuştum. ne hale geldiğimi tahmin bile edemiyordum. varlığımı hissedemiyordum. sanki yıllardır bu yürüyüşü yapıyordum. ve yıllardır yüzümü hiç görmemiş gibi hissediyordum. nasıl bir varlıktım? neydim ben ? orada ne işim var? neden sürekli yürüyordum? yürüyüşün bir anlamı sebebi olmalı ama ne ?
sıcak bir yere gitmek istiyordum. Karın , rüzgarın , yağmurun olmadığı bir yere..
karşıma bir kulübe çıktı. hiç beklemeden içeriye girdim. kimse yoktu ve bir o kadar da sıcaktı da... pencereler yarıya kadar açıktı Salonu küçük ikili koltuklardan ibaretti.
ve işte ayna.. tam karşımdaydı. hızlı adımlarla yanına ilerledim. aynaya yaklaştıkça gözümü daha çok alan ışığa yaklaşıyordum sanki. son adımımı atmıştım ki son anda ışık beni kendine hapsetti. gözlerim kör olmuşçasına hiç bir yeri görmezken , sadece yumuşak bir şeyin üzerinde olduğumu anlayabiliyordum.
Yumuşak şeye elimi sürdüğümde bunun bir Kum tanesi olduğunu anlamam geç olmadı.
karşıdan gelen ayak sesleri ve ayak seslerine uygun uğuldayan rüzgar sesi daha çok şiddetlenmeye başladı.
'' Asya ! Asya !''
gözlerimi hızla açıp yatakta doğruldum. başımda dikilen kızları yok sayarak yataktan kalktım.
'' yine mi kabus ? '' Eylem ' in sorusuyla eylem ' e dönüp '' evet. '' dedim. artık her şey çok farklıydı benim için. en başta cümlelerim. kısa ve özdü.
'' anlatmak ister misin ''
gözlerimi ovuşturarak '' Hayır. önemli bir şey değildi. siz gidin yatın isterseniz '' dedim.