Egoist -39-

11K 471 365
                                    

GEÇ GELEN BÖLÜM İÇİN ÇOK ÇOK ÇOK ÇOK ÇOOOK ÖZÜR DİLERİM NE KADAR ÖZÜR DİLESEM AZDIR. BİRAZ ÜŞENGEÇLİK TUTTU TEKRARDAN ÇOK ÇOK ÇOK SO SO SORRY. NEYSE DÖVMEYİN ŞDLFMSŞDLMDSŞLAŞÖSDŞLSDŞ

*İYİ OKUMALAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ*

Dış kapının hızlıca çarpma sesini odamdan duyarak sıçradım. Elimi telefonuma atıp saate baktım. Saat 19.14tü. İki saat önce alışverişten gelip yorgun düşmüştüm -genelde Cansu ve Burçak'la alışverişe çıkmak yorulmak demektir- ve uyumuştum. Şimdi ise kapının çarpma sesini duymuştum. Bu işte kesin bir iş vardı. Yani benim odam üst katta buna rağmen kapı sanki yanımdaymış gibi sesini duymuştum. Kesinlikle iyi bir haber olamazdı.

Üzerimde Yankı'nın tişörtü vardı. Onu çıkartıp kendi tişörtümü giydim. Altıma da çok kısa olmayan şortumu geçirip saçlarımı topuz yaptım. Aşağıya uykulu gözlerle inmeden önce telefonumu cebime attım.

Merdivenlerin sonuna geldiğim zaman Yankı ellerini beline koymuştu bana arkası dönük olduğuna rağmen sinirli olduğunu sırtının inip kalkışından anlamıştım. Önünde Buğra duruyordu ve onun suratında öfkeden kudurmuş bir mimik vardı. Ya bu haliyle bile ne kadar yakışıklıydı şerefsiz. Eee kimin abisi.

Buğra'nın buz mavisi gözleri üzerime döndüğünde ifadesi yumuşamıştı ama kaşları hala çatıktı. Yankı arkasını dönünce şok oldum. Burnundaki farklılık endişelenmeme sebep olmuştu.

Gözlerim kocaman olmuş bir şekilde hala ona bakıyordum. Burnundaki beyaz bez bantlarla burnuna oturtulmuştu. Bezin kapatmadığı yerler de morarmıştı. Sağ kaşında şişlik vardı.

"Neler oluyor burada?"direk Yankı'ya yöneldim ve tek elimle suratını tuttum. Sonra Buğra'ya yöneldim ama onda hiçbir şey yoktu.

"Biriniz bana açılayacak mı?" yeniden Yankı'ya döndüm ve elimle yeniden çenesini tutarak sağ tarafını kendime döndürdüm.

"Ah Buse dur çenem acıyor." Elimi çektiğimde çenesindeki morluğu gördüm.

"Yine ne yaptın Yankı?" gözlerini alayla devirdi.

"Buse bir dakika sakin ol. Çünkü şuan sakin değilim ve içimizden birinin sakin olması gerekiyor." Buğra'nın sözler üzerine soğukkanlı bir havaya girdim.

"Geçin ve oturun hadi." Sessizce konuştum. Yankı oturunca yanına oturdum ve suratını incelemeye devam ettim.

"Buse son iki dakikada tanıştığımızdan beri suratıma baktığından daha fazla baktın." Gülümsedi ama ben gülmüyordum. Buğra'ya aramızda olan her şeyi anlatmıştık ve tahminimce bizi destekledi. Şaşırdığını söyledi ama bize kızmadı üstüne üstün bizi destekledi. Tamam, itiraf etmem gerekirse bu kadarını ben de beklemiyordum.

"Neden ve kiminle kavga ettin?" Buğra söze başladı.

"Özgürle." Bir dakika bizim Özgür'le mi? Şu grupta olan Özgür. Gerçi onu uzun süredir görmüyordum ama yine de bizden biriydi o.

"Neden?" Yankı dişlerini sıktı.

"Dayak yememe sebep olduğu için." Yankı'nın sözleri kafamı daha da çok karıştırdı. Ya neden insanlar hiçbir zaman olayı olduğu gibi anlatmaz? Neden hep uzatırlar? Ya bir anlat da bilelim uzatmaya gerek yok.

"Onca zaman içimizden biriydi. Hep yanlış insanları aramıştık." Buğra kafasını öne eğdi ve elleri arasına aldı. Evet, hala hiçbir şey anlamamıştım ne mutlu bana.

"Açık konuşur musunuz?" olabildiğince sakindim. Ama birazdan keçileri kaçırabilir ve delirebilirdim. Yani şuan beyinim yokmuş gibiydim. Hiçbir şey anlamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Egoist ♕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin