VİHUU 25. BÖLÜME GELMİŞ BULUNUYORUZ. HİKAYEYE GÖSTERİLEN İLGİ GERÇEKTEN ÇOK İYİ. UMARIM DAHA Bİ 25 DAHA GÖRÜRÜZ. ÇÜNKÜ BİLİYORSUNUZ HİKÂYE YARILANDI. NEYSE FAZLA UZATMADAN BÖLÜME GEÇEYİM.
*İYİ OKUMALAR*
Kulağıma en hoş gelen melodilerde biri, ıslık sesi dolduruyordu arabayı. Islık sesinin yeri çok ayrıdır bende. İnsanı rahatlatır ve huzurlu olmasını sağlardı. Hele sevdiğim iki dudak arasında çıkıyorsa daha bi güzeldir o ses. Fakat şuan pek huzurlu değildim. Ses yine hoştu ama huzurlu değildim. Şok içerisine arabanın içinde sessizce dururken daha ağzımı açıp ne diyebileceğimi düşünüyordum.
"Nereye gidiyoruz" dedim sessizce. Bana değil yola bakmaya devam ederek ıslık çalmasına bir son verdi.
"Yemek yemeye" dedikten sonra ıslığına devam etti. Allah'ım yardım et ya rabbim.
"Yani? Bu kılıkla mı? Bilseydim güzel giyinirdim" dedim sessizce.
"Bilseydim eğer şuan yemeye gitmedik, her şey çok ani gelişti ve şuan çok güzelsin." Güzel mi? Nerem güzel? Hayır yani güzel olan... bir dakika
Başa saralım mı olayları? Yankı bana güzelsin mi demişti wowowowow yuh artık. Yani yok artık.
"Yankı sana bir şeyler mi oluyor sabahtan beri iltifatlar falan?" dedim ve ayaklarımı koltuğa çekip bağdaş kurdum.
"Yoo sadece sana karşı daha iyi olmam gerektiğini anladım"
"Bunu nasıl anladın" arkama güzelce yaslanırken Yankı gerilmiş gibiydi.
"Bak Buse sen öyle gıcık falan da olsan çok iyi bir kızsın. Ben de öyle bad boy falan değilim yani insanlara kötü davranmak için hiçbir geçerli sebebim yok. Ben insanları severim. Seni seviyorum yani çok iyi bir arkadaşımsın..." işte tam olarak cümlenin bu kısmından sonrasını dinleyemedim. Beynim otomatik olarak sistem dışı kaldı ve son cümleye odaklanmaya çalıştı.
"Seni seviyorum yani çok iyi bir arkadaşımsın..." yani bu da cümle değil ya gel ağzıma sıç daha iyi.
"Anladın mı?"
"Hayır" dedim ve gözlerimi önüme sabitledim. Yankı homurdandı. Ortam çok sessizdi tam radyoya elimi uzatacaktım ki Yankı bi şarkı açtı. Eline vurdum ve farklı bir kanal açarak daha iyi bir hava sağladım.
Bir alış veriş merkezinin önünde durduk.
"Eğer alışveriş 10 dakikayı geçerse seni sürükleyerek dışarı çıkartırım anladın mı?" oooo Yankı 10 dakika yeter de artar bile. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Hava kararmaya başlamıştı. Yankı anahtarı valeye teslim edip yanıma geldi. Önüme gelen ilk mağazaya girdim ve elbise yerine geçtim.
Bir elbise gördüm ve vuruldum. Normalde elbise pek giymem ama bu muhteşem bir parçaydı.
Gece mavisi önü kısa arkası yere sürünecek kadar uzun, kolları uzun ve sırtı heyoo be buradayım diyecek kadar açık bir elbiseydi. Bunun altına bir de ayakkabı bulursam mükemmel olur.
Ayakkabıyı da buradan çıkartabilir miyim acaba diye ayakkabı kısmına yürüdüm ama güzel ayakkabılar yoktu.
"Pardon bakar mısınız?" dedim ve etrafa aval aval bakan kadını yanıma çağırdım.
"Buyurun efendim nasıl yardımcı olabilirim?"
"Bunun 34 bedeni var mı acaba?" diye kadına uzattım. Kadın baktı ve içeri gitti. Ben de Yankı'nın oturduğu yere oturdum.
"Sandığımda daha hızlı çıktın Buse" dedi ve gülümsedi.
Ypmsna şpşal şy utnyrm.ss
Kadın elbiseyi getirirken kabine girdim ve elbiseyi denedim. Budur işte mükemmel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Egoist ♕
HumorTamam, ben gidiyorum Kaç bakalım Yankı Efendi nereye kadar kaçacaksın Hadi görüşürüz Buse Görüşürüz Echo Echo ne lan Yankı’nın İngilizcesi pis cahil See you leter Kiss Kiss mi? Beğenmedin mi? Hoş olmuş hadi görüşürüz. Önce sen kapa Oğlum mal mısın s...