Egoist ♕

Hikâyeler nasıl başlar bilirsiniz. Bir kız vardır ve bir yere yeni gelir. Belki yeni taşınmıştır. Veya da okul değiştirmiştir ve bir oğlanla tanışır. Severler ve âşık olup evlenirler. Bazılarında ölürler orası ayrı. Neyse ya da bir oğlan yeni gelir. Sonuçta yeni gelen biri vardır. Bazen de okul koridorunda çarpışırlar. Kitaplar yere saçılır falan. Erkek her zaman centilmen olmaz ama. Bazen öküz olurlar ve kızlar onun öküzlüğüne âşık olurlar. Olaylar böyle gelişir. Arada bir kavga ederler. Saçma sapan nedenlerle ayrılırlar. İşte aşk hikâyelerinin özeti.  Başka bir açıklaması olan varsa gelsin kürsüye kendisi açıklasın. Benim düşüncelerim bunlar. Aynı zamanda ben ilk görüşte aşka inanmayan bir egoistim. Evet, egom yer çekimine meydan okur. Hiçbir zaman aşkın öyle ‘zank!’ diye geleceğine inanmam. Bence aşk yaşanarak öğrenilmesi gereken bir şey yani öyle ‘zank!’ diye ilk gördüğün kişiye âşık olmazsın. Zamanla kardeşim zamanla.  Haa bir de sevgi meselesi var. Sevginin ilk görüşte olanına inanırım ama. Neden mi çünkü aşk çift kişilik yaşanması gereken bir şey. Ve kimse de birbirini ilk gördükleri anda ona âşık olmaz, kabul edin bunu. Şimdi diyeceksiniz ki ‘Hıyııırrr bıkree platonik aşklr dhaaa vrrr’ hah oraya gelirsek ilk başta da belli ettiğim gibi ilk görüşte olamaz bu işler. O zaman her gördüğümüze âşık olalım ve o yüce kelimeyi yerlerde süründürelim. Bir konuya daha değinecek olursak aşk öyle herkesin kaldırabileceği bir şey değil. Herkes âşık olamaz. Mesela ben, örneğin yakışıklı bulduğum –bakın dikkat ederseniz hoşlandığım demiyorum çünkü hoşlantı bile çok yüksek bir makam- çok erkek olmuştur ama aşk gibi bir duyguyu tadamamışımdır.  Bir inanmadığım gerçek de bir insanın üç beş kişiye âşık olması. Bu olay çok, çok, çok, çok, çok ama çok saçma bir olay. Bunlara söyleyecek tek bir lafım var;  Aşkı çok aşağılıyorsunuz, aşk güçlü bir şey. Bu kadar aşağılanmayı hak etmeyen kudretli bir duygu. Ben ise âşık olamayacağımı düşünüyorum. Yani bir insan eğer bu kadar egoist olursa onu hangi erkek severeki. Yakında gazeteye ilan vereceğim ‘Beni her ego halimle sevecek bir erkek ARANIR ACİL!’ Hiç düşünmedim diyemeyeceğim çünkü bir keresinde tam gönderecekken vazgeçtim. Ve de dedim ki neden ben onu buluyorum? Neden ben onu arıyorum? O beni bulsun kardeşim, o beni arasın. Evet, sevgi olayına gelirsek, onda ilk görüşe inandığımı söylemiştim. Çünkü ben kendimden önek veriyim. Kitaplarıma ilk görüşte sevgi beslerim ve onları anne şefkatiyle okurum. Biz kitaplarımla ilk görüşte sevgi yaşarız. İlk görüş çok önemlidir. Mesela ilk görüşte beğenmezsem o iş yaştır. Bir de bu konuya değinmezsem ölürüm. Para aşkı. Abi sen diyorsun ki ben biriyle evlendim, ama dışarıdan gözüken banka makinasıyla ilişkim var. Bu ne oluyor ya hayır bir de ben aşığım diyorsun ya. O aşk sana darılmayacak mı? ‘herkes aşkını düzgün kullanırken sen neden beni düzgün kullanmıyorsun?’ demeyecek mi o aşk sana. ‘Ha sen niye bu kadar savunuyorsun aşkı? Avukatı mısın?’ diyen varsa parmakları görelim. Onlara da açıklamam, ben aşkı korumuyorum onu layık olduğu makama geri çıkarmaya çalışıyorum. Çünkü ben bu tür âşıkların arasında aşkımı yaşamak istemiyorum. Yani bu da şu demek oluyor sen eğer her gün başkasının kolunun altındaysan ve hepsine de âşıksan, ben böyle bir dünyada âşık olmak istemiyorum. O zaman beraber aşkı yükseltelim ve beraber güzelce yaşayalım aşkımızı. Tabi önce aşkımın beğendiği birini bulmaya ihtiyacım var. Ne yazık ki hala tek aşkım kendimim. Yakın arkadaşlarımdan biri olan Güray’ın tabiriyle ‘Ay Lav Cast May Self Biçizz’ neyse biraz fazla kaptırdım kendimi galiba.

Bu benim ilk hikayem ve ilk bölümü tanıtım tadında yapmak istedim. Umarım beğenirsiniz.