Egoist -14-

15.6K 541 154
                                    

Hay dilimi eşek arısı soksaydı da şu paintball konusunu açmasaydım. Alt üstü bir paintball’a gidip gelecektik. Ama yok illa gelecekti Uluç Bey. Evet, ya her şeye burnunu sokuyor ya nefret ediyorum bu huyundun. Sen gitsene Merve’nle sinemaya ya. Bir de bütün gurubu topladı aghh. Aslında onların gelmesi bir yandan iyiydi yani onları kaynaştırmak istiyorum fakat bir yandan de hiç karşı karşıya gelmesinler de ben de kurtulayım şunlardan diyorum.

Evet, okuldan çıkmıştık ve hepimiz üstümüze rahat bir şeyeler geçirip ormana doğru ilerlemiştik. Buğra bize bir mekân ayarlamıştı. Kendisi ise kararandan emin bir şekilde sevgilisiyle ormanda gezmeye başlamıştı.

“Evet, arkadaşlar şimdi iki guruba ayrılacağız. Ben, Uluç, Burçak, Güray, Deniz, Ecmel, Doğaç ve Cansu bir gurup. Yankı, Bora, Rüzgâr, Selay, Zehra, Özgür, Koray siz de bir gurupsunuz.” Dedim ve bizimkiler benim arkama diğer gurup da yankının arkasına geçti. Bizim sayımız bir fazlaydı ama isyan etmediler.

Adamın biri yanımıza gelip hepimize kıyafet ve silah verdi. Bizde kırmızı onlarda da sarı toplar vardı.

“Çok basit göğsünden vurulan çıkar. Bacağından vurulan ise yürüyemez olduğu yerden ateş eder ancak. Kolundan vurulanın hala şansı var ona bir şey olmaz. Göğsünden vurulanlar bu noktaya geliyor. Başlangıç düdüğü ile kaçmaya başlayacağız. İlk 10 saniye kimse kimseyi vuramaz.” Dedim ve düdüğü elime aldım. Evet, başlıyoruz. Küçüklümden beri çok iyi bir atıcıyımdır. Yaşıtlarım barbie bebeklerle oynarken ben silahlarla oynayan bir çocuktum.

Ve düdüğü öttürdüm. Bizimkiler sola diğerleri de ormanın soluna doğru koşmaya başladılar. Zaten paintball sahasının alanı belliydi. Milleti vurmak kolay olacaktı.

Ahh şu lanet maske, bu maske her ne kadar suratımı korusa da nefes almamı engelliyordu.

Bir ağacın arkasına geçtim ve karşı ağaçta duran Uluç’a el kol yaptım. Bana bakmasını sağlayınca ağaçtan hafif kafamı çıkararak dışarıda boş boş dolanan Koray ve Selay’ı gördüm. Gülümsedim ve Koray’ı bacağından vurdum. Afalladı ve silahını bana doğrulttu. O anda Uluç kolundan da vurdu. Arkamdaki Deniz de 4-5 kere göğsünden vurdu zavallı çocuğu.

“Buse! Hayır, ya oyuna daha yeni başlamıştık” dedi ve güldü.

“Selay kaçmak için son şansın. Git ve onlara bizden korkmaları gerektiğini söyle.” Dedim ve ters yöne yürümeye başladım. Vurulma korkusuyla arkasına bile bakmadan kaçmaya başladı. Hmm acaba Yankı nerede.

İçgüdülerimi dinleyip sağa doğru yürümeye başladım.

Yankı pabucu yarım çık dışarıya oynayalım.

Anam ben iyice tuhaflaştım bunların hepsi yalnızlıktan. Biraz daha ilerlediğimde yanımda kimsenin kalmadığını fark ettim. Ne Uluç ne de karşı takımdan hiç kimse yoktu. Sessiz ve ıssız ormanda kimse yoktu.

Hay benim şansıma sıçayım ben.

Egoist ♕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin