That Night

21. Bölüm

Düşünmek bazen acı verici bazende sevdiğin şeyleri yapmak üzere olursa keyifli olur. Ama sonuç olumsuz olacaksa zaten boşverilmişlik düşüncelerde yer edinir. Ama artık sonuç olumlu çıkacaksa düşüncenin her türlüsü makbuldür.

*

Baekhyun düşünmenin hiç bu kadar can yakıcı olduğunu düşünmezdi. Chanyeol ile birlikte olduklarından beri 1 hafta geçmişti. Min'i sabah giderken almıştı... Chanyeol'ün kötü şeyler yapma ihtimali onu ölümüne korkturken uzun olan sadece ertesi sabah Min'in eşyalarını getirmiş ve Baekhyun'un nasıl olduğunu öğrendikten sonra başına kondurduğu öpücükten sonra gitmişti.

Basit bir öpücük....

Basit bir öpücük bir insan için bu kadar anlam yüklemesi iyi miydi bilmiyordu... Hislerinden emin olmak için Chanyeol uyanmadan önce dudaklarını öpmüştü. Sonuç pozitifti... Evet içinde ona karşı hisler filizleniyordu. Bu can yakıyordu... Gerçekten de..

-"Appa!"

Min sevinçle appasının beline sarıldığında Baekhyun irkilerek yerinde sıçradı.

+"Bebeğim korkuttun beni... Acıktın mı? "

-"Hmm hm bana omlet yapar mısın appa"

Baekhyun ellerini çenesinin altında birleştirip aegyo dolu sesi ile sorduğunda Baekhyun küçük bir kahkaha attı.

+"Kimden öğrendin bunu?"

Baekhyun neşe ile şakıdı.

-"Babam öğretti"

Min söylediğinde Baekhyun karnı saplanan acıyı tarif edemiyordu... Şu anda Min burada olmasa ağlayıp neler düşündüğünü bağıra çağıra söylerdi ama...Oğlunu korkutmak istemiyordu.... Ona daha yeni kavuşmuşken.

+"O zaman appaya yardım et. Bana dolaptan malzemelerimizi verir misin?"

Min başını sallayıp beline büyük gelen pijamasını çekiştirip dolaba doğru yürüdü...

*

3. viski şişesi....

3. viski şişesi de yerle buluşup kırılırken Chanyeol başının ağrıdan kopacağını düşünüyordu.... 1 haftadır sezon maçları antremanlarına gitmiyordu. Menajerin telefonlarını açmıyor ve bütün kapı pencereleri kapatıp kimsenin giremeyeceği bir hapishane yaratmıştı kendince. Sadece Baekhyun'un ayak basacağı bir kalbide bu sayede ortaya çıkmıştı. Artık anlamak zorunda olduğu şeyler vardı.... Geri dönülemez bir şekilde ona aşık olmuştu.

*

Baekhyun oğlu ile ayrı kaldığı günlerin acısını çıkarıyordu. Öpüyordu, sarılıyor ve Min appasının öpücüklerine büyük özlemle karşılık veriyordu.

-"Benim minik prensim neredeymiş?"

Baekhyun perdenin altında ayakları görünen ve kıkırdayan oğlunu görmezden gelerek etrafa bakınmaya başlamıştı.

-"Aigoo bu minik canavar nereye saklandı ki? Bulamıyorum"

Baekhyun Min'in kıkırtı sesini ve perdeyi kıpırdatan bedenini görünce kahkahasını bastırıp perdeye doğru yürümeye başladı. Min hala appasının onu bulmaya çalıştığını sanarken Baekhyun telefon çalmasa bile kulağına koydu.