''Organ mafyaları. Kaçak yoldan insanların organlarını çalıp onlardan para kazanan adiler. Onlardan hep nefret etmişimdir. Ama beterin beteri de vardır...Ben Emilie Parker. 4 yaşında bir oğlum, beni çok seven bir eşim var. 27 yaşında bir cerrahtım. İşimi çok severek yaptığımı söylemem gerekir. Her gün insanların hayatlarını kurtarmak için çalışıyordum. İnsanlığa yardımım dokunuyor, bu da beni oldukça mutlu ediyordu.Yine bir gün iş dönüşü evime gidiyordum, oğluma en sevdiği çikolatayı alarak. Gece saat 11'di, bu yüzden acele etmem gerekliydi. Gece insanın başına ne geleceği bilinmez. İlerlerken küçük bir çocuğun çığlığının bastırılma sesiyle karşılaştım. Sesin olduğu yöne doğru koşturmaya başladım. 2 adam bir kız çocuğunu kaçırmak üzereydiler ve benim birşey yapmam gerekliydi. Hemen "Çocuk kaçırıyorlar!" diye bağırdım ve telefonumu çıkarıp polisi aradım. Adamın biri kızı tutarken biri de üzerime yürüdü. Tam kaçacakken elimi kavrayıp beni tuttu. Ne yapacağımı bilemez haldeyken bir silah patlama sesi duydum. Elimi tutan adam yere serildi. Korkuyla arkama baktım, hayal görüyor olmalıydım. 15-16 yaşları civarında bir kız. Elinde, shotgunla duruyor. Az önce adama ateş etti. Ve kızı tutan adam kan revan içinde. Kız canlı. Tanrım, zırvalamaya başladım...Genç kız eğilip ağlayan küçük kıza baktı.-İyi misin? O adamlar sana kötü birşey yaptı mı?Kızın sesi çok sakinleştirici bir tondaydı. Küçük kız hayır anlamında başını salladı.-Bu iyi, sana zarar verebilirlerdi. Hadi, şimdi evine git. Anlaştık mı?Minik kız koşarak evine doğru yola koyuldu. Ben ise genç kıza bakıp duruyordum. Kız beni farkedip yanıma geldi.-Onları ben öldürmedim, tamam mı?Tamam anlamında başını salladım.Bir süre sonra polisler geldi. Olay yeri incelemeye alındı. Katile dair tek bir iz bulunamamıştı. Hiçkimse onları genç kızın öldürdüğünü anlamadı.***Yağmurlu bir geceydi, ve ben ailem için akşam yemeği hazırlıyordum. Sosisli makarna yapmıştım. Oğlumun en sevdiği. İşlerimle meşgulken bir anda kapım çalındı. Gidip kapıyı açtım...Karşımda o geceki kız duruyordu. Kıyafetleri ıslanmıştı.-Merhaba. Bayan Parker siz olmalısınız. Şey...içeri girebilir miyim?-Tabii girebilirsin. Gir.Kızı içeri buyur ettim. Eve girdiğinde evi şu ana kadar koklamadığım hoşlukta bir gül kokusu sarmıştı.-Akşam yemeğine kalır mısın?-Bu hoşuma giderdi doğrusu.Gülümsedim ve genç kız ile sofrayı hazırladım.-Sana soramadım, senin adın nedir?Kız tereddütsüz cevap verdi.-Benim adım Cemre Flame. Ama siz sadece Flame diyebilirsiniz.-Memnun oldum Flame, bende Emilie.Kız bana gülümsedi. Gülümsemesi çok içtendi. Beni de gülümsetti. Ve ben ilk defa onu inceledim. Siyah, beline kadar gelen düz saçları vardı. Ten rengi açıktı, neredeyse beyazdı. Siyah bir kapşonlu, kırmızı mini etek ve converse vardı üzerinde. Sol bacağında kahverengi bir kemer vardı. Üzerinde bıçaklar ve neşterler vardı. Şaşırmıştım doğrusu. Yüzüne baktım. Dudakları inceydi ve kırmızıydı. Ama doğaldı. Gözlerinde ustaca çekilmiş bir rimel ve birazcık siyah far vardı. Ona o kadar doğal durmuşlardı ki. Gözleri kırmızıydı. Onu anlayamamıştım. Gerçi bu kızı kimse anlayamazdı. Ama bu kıza içten bir yakınlık hissetmiştim. Sanki....ona güvenebilirdim.***İş çıkışı, eve gelmiştim. Kapıyı çaldım, ama açan olmamıştı. Eşim evde olmalıydı. Anahtarımı çantamdan çıkardım ve kapıyı açtım. Koridor boylu boyunca kan kaplıydı. Gördüklerim boyunca afallamıştım. Evin heryerine baktım. Banyoya gittiğimde...kocam iki gözü oyulmuş ve bir böbreği alınmış biçimde buz dolu küvette baygın yatıyordu. Telefonumu çıkarıp ambulans çağırdım. 20 dakikaya gelirlerdi. Kafamı çevirdim. Küvetin yanında bir not vardı, kanla yazılmış. "Yemeğe buyurun, bayan Parker"Bunun üzerine hemen mutfağa indim. Flame oradaydı. Sofraya bakınca ürkmüştüm. Beden parçalarıyla doluydu. Sofranın en ortasında kızartılmış bir böbrek ve iki göz duruyordu.-F-Flame...-Haa? Efendim bayan Parker?-Flame bu nedir?! Tüm bunlar ne?!-Yemek bayan Parker?Ne yapacağımı bilmiyordum. Polisi mi arayacaktım? Flame....bunu hep yapıyordu...onunla tanıştığımızdan beri. Kimseye söylemedim. Yine katili bulamayacaklardı. Kimse katilin Flame olduğunu çözemiyordu. İyice afallamıştım.Yeniden Flame'in sesiyle irkildim. O sakinleştirici ses tonundan eser yoktu.-Yemeğe gelin, bayan Parker. Beni sizi bir kere daha çağırmak zorundabırakmayın...Korkarak masaya oturdum. Flame bana bir tabak hazırladı. İnsan etlerinden oluşan bir tabak. Elime de bir çatal ve bıçak tutuşturdu. Zorlanarak yemeye başladım. Boğazım onu iğrençlikle geri itiyordu, ama bende geri yutuyordum.-Anne, ben acıktım!Arkama baktığımda 4 yaşındaki oğlum Jerry'i gördüm. Flame Jerry'e döndü.-Senin için en özel yerlerden birini hazırladım. Beyin yemek ister misin küçük Jerry?Jerry başını salladı. Jerry'e de bunu alıştırmıştı. İnsan eti yediriyordu bize. Jerry'i bebek sandalyesine oturup bir tabak uzattı. Oğlum iştahla yemeye başladı, ben ise yediklerimi kusmamakla meşguldüm.-Bayan Parker, ambulansa haber verdiniz değil mi? Sanırım siz aradığınızdan 20 dakika sonra burda olacaklar.-A-Ambulans çağırdığımı nerden biliyorsun..?-Benim de kocam tek böbrek ve gözsüz bir şekilde buzlu bir küvette otursa ambulansı arardım.Akıl etmişti. Ya da ben bunu akıl edemeyeceğini düşünecek kadar aptallaştım.Bir süre sonra ambulans sesleri duyuldu. Flame benim yakamdan tutup sandalyeden kaldırdı ve Jerry'i kucağına aldı. Yakamı bırakıp kapıyı açtı. Özel ekipmanlar kapımızdaydı, Flame onlara "Yukarıda, buzlu suya koyduk!" dedi. Ekip yukarı çıktı. Ve Flame bana eliyle susma işareti yaptı. Susmaktan başka çarem yoktu, sustum. Susacağım. Susmak zorundayım...O kız her şeyimi aldı. Ailemi, işimi, şöhretimi...yapabileceğim en kötü şeyi yaptım. Ona güvenmekle, büyük bir hata yaptım..."Böyle diyor 27 yaşında canına kıyıp aramızdan ayrılan Emilie Parker, bıraktığı intihar notunda. Canice hayatını sonlandırmıştı. Kendi gözlerini oymuş, tüm organlarını bir anda karın bölgesinden dışarıya fırlatıp atmıştı, ve oracıkta yığılıp kalmıştı. Kocası Gilbert Parker hastanede yaşam mücadelesini kaybetmişti o intihar etmeden önce.Tuhaftır ki, Emilie Parker intihar ettikten sonra evin yanmaya başladığını söylüyor komşuları. İtfaiyeler aranmıştı, polis geldi. Ev tamamen söndürüldüğünde korkunç görüntüyle karşılaşıldı. Emilie Parker ölmüştü. Dava da hâlâ sürüyor. Jerry Parker hâlâ bulunamadı, ve Cemre Flame gizemini korumaya devam ediyor...
DeadLolitaBride tarafından yazılmıştır. Çok güzel ve değişik olmuş teşekkür ederim :) Umarım siz de beğenmişsinizdir.