Çok beklettim biliyorum. Kusura bakmayın. İyi okumalar :)
Merhaba. Ben Zac. Beni artık tanıyorsunuz. Merak ve lanet kelimeleri bir araya geldiğinde bilmelisiniz ki o işin içinde mutlaka yine ahmak Zac vardır. Evet, artık bu durumu yavaş yavaş kabullenmeye başlıyorum. İlk başlarda bu yük kaldıramayacağım kadar ağır ve korkunçtu fakat o lanet ben istemesem de hayatımın en sessiz köşelerinde bir yer edinmeyi çoktan başarmıştı.
Stowry, benim kimseyle paylaşmaya dahi cesaret edemediğim belalı dostum olmuştu. Aslında onun ne olduğunu, ya da kim olduğunu bile henüz bilmiyordum. Ama bu, benim onunla yaşamak zorunda olduğum gerçeğini değiştirmiyordu. Sıradaki lanet en az diğerleri kadar ürkünç, en az diğerleri kadar kalbimde dalgalar uçuşturabilecek boyuttaydı. Ama bunu diğerlerinden ayıran bir özellik vardı. Program, onu kısaca 'Kalp Hançeri' diye tanımlamıştı. Fakat onun bana yaşattıkları, basit iki kelimeyle anlatılamayacak kadar felaketti.
Stowry.exe 2 vakasının ardından 2 sene geçmiş, ben koca bir delikanlı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor, olgunluk kanlarını damalarımda hissetmeye çalışıyordum. Bir gün gözlerimi yeni, sıradan bir sabaha açtığımı düşünmekteydim. Fakat çok geçmeden bu düşüncenin bir yanılgıdan ibaret olduğunu çok geçmeden anlamıştım. Yeni uyanmış, klasik sabah keyfim olan yatakta uzanarak düşünme seansıma başlamışken ikişer saniye aralıklarla gözümü bir şey almaya başlamıştı. 2 saniye bekliyor ve tekrar yüzüme güneşi yansıtıyordu. Çocukken en büyük keyfim saatimin camıyla güneşi başka insanlara yansıtmaktı. Belli ki bu da o tarz bir şeydi. 2 saniye aralıklarla olması, bunun bilerek yapılan bir eylem olduğunu apaçık ortaya koyuyordu. Peki güneş neyle yansıtılabilir ? Bir büyüteç, veya cam bir şişe. Ya da... lanet olsun. Bir CD !
Ürkerek pencereden baktım. Karşı çatıdan geliyordu. 2 saniye aralıklarla gözüme yansımaya devam ederken ben de 2 saniyelik boşluklarda onu yansıtanın ne veya kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sadece ufak siyah bir karaltı belli oluyordu. Ardından tekrar berbat yansıma. Belli bir süre boyunca bu şey devam etti. Ve en sonunda kesildi. Aman Tanrım. Çatıda hiçbir şey yoktu ve en önemlisi de... CD penceremin önünde duruyordu. Ve pencereyi açıp belalı dostumu içeri almak durumundaydım. Artık klasik ve sıradan olan korkularımı bir kenara koyup seri hareket etmek zorundaydım. CD-rom'u açtım ve üzerinde hiçbir işaret ya da yazı olmayan CD'yi yerleştirdim. Program açılmıştı. Klasik temasıyla karşımda 'Stowry.exe 3 (YENİDEN)' vardı.
Eski programlardan tanıdık gelen bir ses konuşmaya başladı.
'Selam Zack. Yeniden karşılaşma fırsatı bulduğumuza sevindim. Bu program farklı olacak biliyor musun? Bu programda stowry dünyasıyla ilgili hiç bilmediklerini öğrenmek üzeresin. Stowry bu sefer sana daha yakın, daha korkunç ve daha inatçı...'
Ses kesildi. Ardından ekranda bir buton belirdi.
'Bilgi ufkunu genişletmek istiyor musun? Ya da anlayacağın dilde; Stowry'nin gizemini öğrenmek istiyor musun?'
EVET ya da HAYIR
Elbette evete tıkladım. Ama bu sefer tereddütsüz!
Ses tekrardan hoparlörümü titretmeye başladı.
'Stowry, yüce kişinin yakmış olduğu 5 mumdan oluşan bir giz, bir lanettir. Sen seçilmiş kişi, yani Zac! Mumlardan ikisini söndürmeyi başardın. Şu anda üçüncü mumdasın. Yüce kişinin rivayet ettiğine göre bu yola adım atıp 5 mumu da söndüren kişi hayatına sıradan bir şekilde devam eder. Bu yola atılıp 4 mum söndürmeyi başaran, 5. mumda takılan kişi ölüm fermanını imzalamış olur. Eğer 3. yolda takılırsa ailesini öldürmüş olur. Ya da 2.yolda takılırsa gözlerine veda eder. Ve son olarak 1. yolda takılırsa kollarını kaybeder. Sen kollarını ve ellerini kaybetmedin ama önünde artık daha zorlu şeyler var. Yüce kişi, Stowry hakkında en doğrusunu bilendir. Hey! Yüce kişinin sana bir teklifi var. Eğer şimdi vazgeçersen tamamiyle bu lanetten kurtulup normal bir insan olarak devam edeceksin, ya da devam edip gerçeğinle yüzleşeceksin.'
Bu anlamlı konuşma kesilince ekranda yeniden bir buton belirdi.
Devam edecek misin?
EVET ya da HAYIR
Tereddütsüz olarak EVET'e tıkladım. Evet, yine!
Ses yeniden duyuldu.
'Cesur gidiyorsun. Sana 2 fırsat vermek istiyorum. Birinci seçeneğin 'Kalp Hançeri' ikincisi ise her şeyden vazgeçip normal bir insan olmak.
KALP HANÇERİ ya da VAZGEÇ
Bu sefer tereddüt etmekteydim. Kalp Hançeri de neyin nesi oluyordu?
Ama bu tereddüt beni tıklamaktan alıkoyamadı. Tıkladığım anda sol yanıma çok ağır bir sızı saplandığını fark ettim. Ekran karardı... Hayır, ekran değil, gözlerim kararıyordu. Sızı yavaşça tüm vücudumu sardı ve göz kapaklarım ağır ağır inmeye..
Gözlerimi açtığımda siyah duvarlardan oluşan bir odadaydım. Stowry gerçekten bu sefer daha ürkünçtü. Bu nasıl olmuştu, ben neredeydim?
'Merak etme. Güvendesin' lanet ses konuşmuştu. Hey ama, ben bütün bunları sadece düşünüyordum, bunu nerden anlayabildi!
'Yüce kişinin bilgeliği sonsuzdur. Endişelenme. Seninle ufak bir konuşma sonrası vedalaşacağız. Cesurluğun 2 mumu söndürmene de yardım etti. 3. mumu da söndürdün diyebiliriz, tebrikler. Fakat 4. muma geldiğinde emin ol bu kadar kolay olmayacak. Cesurluk, yapman gerekenlerin yanında bir hiç kalacak. Stowry, artık bildiğin stowry olmayacak. Korkmaya başlasan iyi edersin çünkü
STOWRY ARTIK DAHA YAKIN, DAHA ÜRKÜNÇ VE DAHA İNATÇI.
Hoşcakal..