11 yaşıma gelmeme rağmen hala annem ve babamın arasında, onların yatak odalarında uyuyordum. Annem ve babam bu durumdan her ne kadar rahatsız olsa da ben gayet rahat ve kendimi güvende hissediyordum.
Fakat 15/06/2006 tarihinde, -yani ben 11 yaşındayken- bir daha tüm hayatım boyunca unutamayacağım bir olay yaşadım. Gecenin ilerleyen saatleriydi. Yine annem ve babamın arasında, sıcak ve büyük yatakta güzel ve derin hayallere dalmış, kendimi bir deniz kenarında düşlerken içeriden gelen ani bir çıtırtıyla güzel hayalimden kopmuş, gözlerim açılmıştı. Babam yatağın yanındaki devasa aynaya doğru dönmüş yatıyordu. Annemse kapıya doğru.
İçimdeki tatlı uyku hissi bir anda yok olmuş, yerini vücudumdan geçen sızı almıştı. Bir anda rahatım kaçmıştı. Alnımdan ufak ufak terler dökülüyor, ani bir sıcaklık üzerime geliyordu. Çıtırtıdan sonra üst kattan hafif hafif tempoyla yere vurulmaktaydı. Düşünmek istemiyordum fakat... bu bana nedense koca bir topuk sesini andırıyordu.
Yatak odamızın kapısına baktım. Açıktı ve holde yanan gece ışığını görebiliyordum. Annem ve babamı uyandırırsam büyük ihtimalle durumu anlatamadan hem onlarla kaldığım üstüne bir de yetmezmiş gibi onları uyandırdığım için cezalandırılacak ve kendi yatağıma götürülüp yalnızlığa, korkuya ve endişeye terk edilecektim. Bunu yaparsam korkum daha çok artardı. Topuğa benzettiğim ses devam ederken yorganı üzerime çektim ve biraz daha yatağıma sindim. Acaba evimizin üst katında ne vardı ? düşünmeden edemiyordum. Yatağa iyice gömülmek için kendimi iyice geri çektim. Başım artık yastıkta değil, yataktaydı. O kadar aşağıya inmiştim ki ayaklarım artık karyoladan sallanıyordu. Tam bu anda ayaklarımda garip bir doku hissettim. Bu babamın ya da annemin ayağının dokusu gibi değildi. Her gün burada uyuduğum için o hissi biliyordum ve kesinlikle bu his o his değildi. Ayağım yapışkan, sıvımsı bir şeye değmekteydi. Hemen kendimi tekrardan yukarı çektim. Bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Bu anda fark ettim ki üst kattaki topuk sesinden eser yoktu. Yoksa o şey, yatak odamızda mıydı ?
Atletim su içinde kalmıştı. Bedenim ürperiyordu, tüylerim çoktan diken diken olmuştu. Kalbim, cesaretime yenik düştü. 1 dakika içinde kendimi başımı kaldırmış, tam karşımda duran kırmızı garip vücutlu, ağzı ve burnu olmayan iki yeşil gözlü bir yaratığa bakarken buldum. Hiçbir şey yapmadan bana bakıyordu. Gözlerim bir anda nedensizce aynaya kaydı. Ve o an, babamın yüzü yerine kırmızı, ağzı ve burnu olmayan 2 yeşil gözlü o iblise bakarken buldum kendimi.
Ne olduğunu anlayamadan bir el kafamı tuttu ve aynada kendimi görmemi sağladı.
Bende tıpkı onlar gibi oluyordum, Sağ tarafım yeşil bir renge dönmeye başlamıştı.. Galiba tek kurtuluşum ölmekti.
Çocuk aklıyla yapacak başka bir şey bulamayarak yatağın kenarına kafamı sertçe vurdum.
Sonrasında ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Ertesi sabah kendimi bir hastanede buldum. Yetkililer benden bir şey gizlemeye çalışıyor gibiydiler. Tek söyledikleri eve giren hırsızın ailemi katletmiş olması..
Oysa ben o gece hırsız gelmediğini biliyorum. Tam olarak ne olduğunu bilmesemde hayatım boyunca hep bir tedirginlik seziyorum.