Bana Ait 51. Bölüm

78.4K 3.7K 230
                                    


Arkadaşıyla salona geçen genç kadın, rahat anlaşabilmek için Çağla'nın karşısındaki koltuğa oturarak, "Vay be... Ne oldu kız orada?" diye sorarken, elleriyle yüzünü yelpazeleyerek serinletmeye çalışan kızın haline gülmemek için kendisini zor tuttu.

"Bir de soruyor musun Pınar!.. Ne olacak senin yüzünden adama rezil oldum. Allahım, utançtan ölebilirim, kesinlikle bir daha yüzüne bakamam!.. Evde dilimizi bilen insanlar olduğunu neden söylemedin?"

"Ay ne bileyim ben ya... hiç aklama gelmedi. Durup dururken el alemin adamına ulu orta aşkını ilan edeceğini tahmin edemedim. Kıyamam hayatım, özür dilerim."

"Söylediklerimi... anladığını fark edince, bir an bayılacağım zannettim.. Allahım, hakikatten herife aşk ilanında bulundum. Hem o adam... Faruk, nasıl oluyor da bizim lisanımızı biliyor. Onun gibi başkaları da var mı?"

"Evet, Çınar... yani evleneceğim kişi, kardeşi, korumaların çoğu..."

"İyi ama neden?"

"Ne demek neden? Sen hep demiyor muydun, insanlar bize karşı çok duyarsız diye!.. Şimdi bildiklerini söylüyorum, neden diye soruyorsun?"

"Onu kastetmedim, tabii ki çok güzel bir şey sadece çok şaşırdım."

"Anladım canım, Çınar çok duyarlı bir insandır. İlk tanıştığımızda Irmak'la benim işitme engelli olduğumuzu zannediyordu. Görüşmediğimiz üç aylık süreçte kendi ve yakın çalışanları için bu konuda özel ders aldırmış. Hatta iş yerlerinde çalışan elemanlarına, gitmeleri için teşvikte bulunarak isteğe bağlı kurs verilmesini sağlamış."

"Hadi ya çok ilginç!.. Pınar yoksa evleneceğim adam şu işitme engelliler için çalışma imkanları sağlayan iş adamı mı?"

"Eee... Evet, sanırım o..."

"Tanrım!.. Adam bizim camiada hürmetle anılan ünlü bir isim!.."

"Şey... Sağ ol canım, gerçekten de çok iyi bir insandır..."

"İnanamıyorum!.. Siz nasıl tanıştınız Pınar?"

"Biz... eee... Çok uzun hikaye Çağlacım, müsait bir zamanda anlatırım."

"Tamam..." dediği sırada içeriye giren Irmak'ı görerek ayağa kalkan genç kız, konuşarak yaklaşan dostunu izlerken, kendisine açılan kollara sarılmak için uzandı.

"Hoş geldin hayatım, özlettin kendini... Nasılsın Çağlacım?"

"Sağ ol canım, aynı bildiğin gibi... iyiyim. Ben de sizi çok özledim. Sen nasılsın, neler yapıyorsun Irmak?"

"Ne olsun, bu cadıyla uğraşıyorum. Çok şükür evleniyor da ben de kurtuluyorum."

"Hıııhhh... Bilmez miyim?"

"Hayda... Aşk olsun neyimi gördünüz? Ama bak kalbimi kırıyorsunuz."

"Hııııı... Aman ha kırılmasın, ota boka ağladığın yetmezmiş gibi başladın mı susmak bilmiyorsun. Pınar, birazdan kuaför gelecek saat on ikiye geliyor. Artık hazırlanmaya başlanan gerektiğinin farkındasın değil mi?

"Ay o kadar oldu mu?"

"Haaa oldu!.. Gördüğün gibi işte durum böyle Çağlacım, hatun dünyadan bihaber... Sanki ben evleniyorum. Alan adama Allah sabır versin, sürekli arkasını toparlaman gerekiyor."

Bana AitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin