Bana Ait

Bana Ait 52. Bölüm

Dans eden yeni çifti hayranlıkla izleyen genç kız, dolmuş gözlerini silerken, sessizce ağlayan teyzesiyle göz göze gelince, gülümseyerek, "Allah tamamına erdirsin, mutlu olmalarını dilerim Teyzecim..." derken gayri ihtiyari alışkanlıkla, çevreden garip bakışlar var mı diye kontrol ederek konuşmasını tamamladı.

"Sağ ol Çağlacım, öyle olacağını umut ediyorum. Amcan da bende damadımızı çok sevdik. Bizim deli dolu, çılgın kızımızı koruyup kollayacak, özel bir insan olduğuna ikna olduk. Darısı başına çocuğum, Allah seni de hayırlı insanlarla karşılaştırsın."

"Aaahhh... Evet... tabi... hayırlısı bakalım teyzecim!.." derken içinden, 'Asla öyle bir şey olmayacak...' diye geçiren genç kız, gülümsemeye gayret ederek duygularını saklamaya çalıştı. Bakışlarını kaçırırken, Faruk'un yine kendisini izlediğini görünce, panikle başını çevirdi. Irmak'la düğün alanına çıktıklarından beri, ne zaman çevresine baksa, genç adamla göz göze gelmesinden huzursuz olarak, aptallığına küfretti. Çaktırmadan durduğu yeri kontrol ederken, bakışlarını ayırmadan kendisine doğru yürüdüğünü görünce, heyecandan kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Önünde beliren adamın, önce masada bulunan misafirlere hitaben her iki lisanı kullanarak selam vermesine, ardından kendisine dönerek teklifte bulunması üzerine öylece kaldı.

"Çağla, rica etsem benimle dans eder misin?"

"Ama ben!.."

"Biliyorum, lütfen..."

Alışkın olmadığı durumun garipliği, ne diyeceğini bilememenin şaşkınlığıyla birleşince, farkında olmadan yerinden kalkan genç kız, piste kadar hayran olduğu erkekle el ele ilerlemeye başladı. Gayri ihtiyari titreyen vücudunu kontrol etmeye çalışırken, beline sarılan kolların arasına kendisini bırakarak, bedenini yönlendirmesine izin verdi. Çevresindeki insanları taklit ederek Faruk'un omuzlarını tutan genç kız, gözlerini ilerideki bir noktaya sabitleyerek sakinleşmeye odaklandı. Aynı esnada sırtına yükselen elin, iki kere hafif dokunuşlarla çıplak tenine vurduğunu hissedince, kafasını yukarıya kaldırarak yüzüne bakan bir çift gözle karşılaştı.

"Dudak okuya biliyor musun Çağla?"

Beklemediği soru karşısında şaşıran genç kız, elleri adamın omuzlarında olduğu için başını evet anlamında sallayarak cevap verdi. Gülümseyerek tekrar konuşmaya başladığını görünce, dikkat kesilerek dudaklarına odaklandı.

"Çok güzel, o zaman bir taraftan söylediklerimi dinleyebilirsin..." demesi üzerine genç kızın başını olumsuz anlamda sallamasıyla, "Duymadığını biliyorum Çağla, nihayetinde bu da bir şekilde dinleme, öyle değil mi? Bak, şimdi de evet diyorsun, yani gayet güzel anlaşabiliyoruz. Evet, şimdi gelelim konumuza..." diyen genç adam, dudak okuyabilecek diğer misafirlerin görüş açısından uzak durmaya özen göstererek tekrar konuşmaya başladı.

"Yeteri kadar dokunduğuna göre sanırım artık gerçek olduğumu anlamışsındır. Aynı bu sabah yaptığın gibi duygularımı açık açık ifade etmeye karar verdim. Senden çok hoşlandım Çağla, ve evet, erkeğin olmayı istiyorum..."

Genç kızın irkilmesi üzerine gülümseyerek, "Şaşırdığını görebiliyorum, bunu seni utandırmak için söylemediğimi bilmelisin... Beni tanıdıkça samimiyetime, ne kadar ciddi olduğumu anlayacağına eminim. Bir şeye karar verdim mi sonuna kadar giderim... Kolay bir insan olduğumu söyleyemem. Bana ait olduğunu düşündüğüm insanlara karşı kıskanç ve sahiplenici bir doğam var. Sabah söylediğimin sözlerin arkasındayım Çağla, işitme engelli ol veya olma, senin gibi hoş bir bayanla ilgilenirim derken ciddiydim. Bilmeni isterim ki çok güzel ve etkileyici bir kadın olduğunu düşünüyorum. İkimizin de duyguları bu yönde olduğuna göre öncelikle kız arkadaşım... kadınım olmandan onur duyarım." derken şimdiden sahiplendiği genç kızın sırtını okşadı.

Sözlerini tamamlamasının ardından tepkisini bekleyen genç adam, sonuna kadar açılmış gözlerle yüzüne baktığını görünce, sırıtarak dans etmeye devam etti. Bir yandan hafif salınımlarla müziğe eşlik ederken, kollarındaki bedeni kendisine çekerek varlığını hissetmesini istedi. Şarkının bitmesi üzerine insanlar dağılmaya başlayınca, hala konuşamayacak durumdaki genç kızı, isteksizce masasına doğru yönlendirdi. Yerine oturmasına yardım ederken, "Görüşeceğiz sevgilim..." diye fısıldayarak çevreyi kolaçan etmeye, uzaktan Çağlayı izlemeye geri döndü.