MYTH

1.Bölüm - Oyun

Dirseğinin üzerinde doğrularak çarşafı yavaşça aşağıya çekti. Parmak uçları yanında yatmakta olan tenin üzerinde tüy gibi hareket ettikçe, bedeninin ısısının arttığını hissedilebiliyordu. Onu sert denemeyecek bir biçimde kendi bedenin üzerine çekti. Her zamanki çarpık gülümsemesi yüzünden genç adamın onu hayranlıkla süzdüğünü görüp, alay edercesine kaşının birini kaldırdı.

Gecenin etkisi yüzünden sersem gibiydi. İçkiye dayanıklı olması bir yana, üzerinde yatmakta olan gençle nerede ve nasıl tanıştığından hiçbir şekilde emin değildi. Buna rağmen umursamazca tebessüm ederek gencin dudaklarına yapıştı.

Birkaç saat sonra tam olarak onu uyandıran şey telefonun susmak bilmez sesiydi. Kafasını kaldırmaya bile gerek görmeden, gencin gitmiş olduğunu varsayarak el yordamıyla komodinin üzerindeki cep telefonunu aldı ve gözünün birini yarım açarak cevapladı. Kafasını yastığa bırakarak telefonu kulağına dayadı.

"Uyuyorum."

Kris onun her zamanki umursamazlığıyla verdiği cevapla pes edecek değildi.

"Saat öğleni geçiyor."

Bezgince derin bir iç çekip elini saçlarının arasından geçirdi.

"Banane saatten."

"Yanında biri mi var?"

"Seni ilgilendirmez."

Kris onu kızdırmak ve bir an önce uyanmasını sağlamak için üzerine gitmeye kararlıydı.

"Çocuğun adını bile bilmediğine bahse girerim!"

Sehun kısık bir şekilde güldü ve içini çekti.

"Adıyla ilgilenmiyordum ki..."

"Herhalde gencin buna tepkisi pekiyi olmamıştır."

"Bu sabahtan sonra bunu umursayacağını sanmıyorum. Hem ne diye aradın? Gece ne yaptığımı ya da kiminle yaptığımı mı kontrol ediyorsun?"

"Aslında hayır ne yaptığını umursamıyorum. Şu aralar boş musun?"

"Ne o? Evlilik hayatı seni daha başından mı sıkmaya başladı? Lay duymasın."

Kris telefonun diğer ucundan seslice gülerken, Sehun onu neyin bu kadar keyiflendirdiğini tahmin edebiliyordu.

"Tam tersine sana şiddetle tavsiye edebileceğim tek şey, evlilik."

"Kris, artık ne için aradığını söylesen de daha fazla şu muhabbeti yapmasak."

"Bu akşam müsaitsen Lay seni bize yemeğe davet etmek istiyor. Gerçi bunun gerekli olmadığını kendisine ısrarla söyledim ama bilirsin oldukça inatçı biridir."

"Çıkar ağzındaki baklayı!"

"Seni biriyle tanıştırmak istediğini söyledi."

"Biriyle tanışmak istediğimi de nereden çıkartmış? Ben halimden gayet memnunum."

"Biraz medeni olup evet desen ne olur Sehun? Hatırım için, lütfen."

"Hayır!"

Kris derince bir iç çekip son kozunu oynamaya karar verdi. Sehun'un her türlü inatçı eylemine karşı nasıl olsa hazırlıklıydı.

"Ona yarın akşam için uygun olduğunu söylerim Hun, görüşürüz."

Kris'in telefonu kapattığını fark ettiğinde, elindeki telefona en içten küfürlerini ederek bağırdı.