26 Mart'ta Sunggyu'ya araba çarpmıştı, bunun üzerinden neredeyse 1 ay geçmişti. Woohyun her gün okuldan sonra hastaneye geliyordu. Woohyun daha da kötü bir haldeydi, artık okul başkanı değildi, herkes onun için endişeleniyordu. Koyu halkaları, göz torbaları vardı ve çok zayıflamıştı. Çocuklar onu neşelendirmek istiyordu, ama Woohyun her zaman kasvetli bir ruh hali içindeydi. Kazadan sonra hiç gülmemişti. Evinden çok hastanede uyuyordu, bir gün uyanacağı ümidiyle tüm gün Sunggyu'ya bakıyordu.
26 Nisan...
"Spor yarışmaları 2 hafta sonra başlıyor, kazanmak istiyorum." Dedi Woohyun.
"Yarın senin doğum günün Sunggyu, artık bir yetişkinsin." Woohyun Sunggyu'ya gülümsedi.
"Ne hediye istiyorsun ?" Woohyun cevap bekliyordu, ama sadece o konuşuyordu, ağlamaya başladığını fark etmedi.
"Cevap ver bana... Lütfen... Tek bir kelime... Bir şey söyle... Zaten sesini unuttum..." Woohyun çok üzgün bakıyordu.
"Bugün ve yarın burada kalacağım, seninle, eve gitmiyorum." Dedi Woohyun ve ailesini 2 gün hastanede kalacağını söylemek için aradı.
Woohyun çok yorgun olduğu için uyumaya karar verdi, Sunggyu'nun uyandığıyla ilgili bir rüya görüyordu. Gözlerini açtı ama sonra yatakta yatan Sunggyu'yu gördü.
"Gerçek sandım... Bu çok gerçekçiydi." Diye mırıldandı.
"Yarın nefis bir şey alacağım. Ayrıca senin için hediye alacağım, 12'de senin 18. Yaş gününü kutlamak için burada olacağım." Woohyun gülümsemeyi denedi.
Telefonuna baktı, duvar kağıdı Sunggyu'yla çektiği bir selfieydi, Sunggyu fotoda gülümsüyordu.
"Gülümsemeni özledim..." diye fısıldadı Woohyun.
***********
"1 ay önce bana araba çarptı, hiç acı hissetmedim herşeyi duyuyordum. Woohyun'un bana seslendiğini, herşeyi hissediyordum ama göremiyordum, kör mü oldum ? Ama neden herkes öleceğimi söylüyordu? Harika hissediyordum, hiç acım yok, nefes alıyorum, herşeyi hissediyor ve duyuyorum, ben ölü değildim sadece kördüm. Ama aynı zamanda felç oldum, hareket edemiyorum, sanırım bu yüzden herkes yaşamak için şansım olmadığını düşünüyordu, haha beni diri diri gömmeyeceklerini umuyordum. Woohyun'un söylediği herşeyi duyuyorum, onun benim için bu kadar endişelenmesini istemiyorum, hatta ailem bile Woohyun kadar ağlamamıştır. Benim için endişelendiği için suçlu hissediyorum, umarım o sağlıklıdır.
Onların sorularını cevaplamak istiyorum ama dudaklarımı oynatamıyorum. Çocukların beni bu halde görmesini istemiyorum, her gün okuldan sonra buraya geliyorlar ve benimle konuşuyorlar. Onların gözyaşlarının yüzüme nasıl düştüğünü hissediyorum, her şeyin yolunda olduğunu ve yakında uyanacağımı söylüyorlar. Bu insanların sorunu ne ? Ben uyumuyorum, sadece hareket edemiyorum ve konuşamıyorum , ben zaten uyanığım... 2 gün sonra benim doğum günüm, bunu kutlamak için doğum günümde "uyanmak" istiyorum. Hepsine sarılmak istiyorum, beni destekledikleri ve yanımda kaldıkları için onlara teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten istiyorum. Tanrım, lütfen bana yardım et ve dileğim gerçekleşsin..."
****
27 Nisan
Woohyun Sunggyu'ya birşeyler almak dışarıya çıktı.
"O okumayı seviyor, belki onun için birkaç kitap almalıyım ? Ama en çok hangisini sevdiğini bilmiyorum, gidip ona bazılarını seçmeliyim."
Woohyun küçük kitapçıya yürüdü, kitapların açıklamalarına bakıyordu, bunlardan birini severdi. "Aynı yıldızın altında."
"İlginç görünüyor, bunu alacağım sanırım." Kitabı aldı ve dışarı çıktı.