Bölüm 28 [YaDong]

387 25 3
                                    

Dünkü Mama ödül törenini izlediniz mi ? Performanslar harikaydı hele ki Exo'nun performansına diyecek söz bile bulamıyorum tek kelimeyle muhteşemdi, hala izlememiş olan varsa diye performanslarının videosunu buraya bırakıyorum ^-^ Bu arada yazacağım ficle ilgili şunu da söyleyeyim başından beri Exo'yla ilgili yazma isteğim daha çoktu ama siz Myungyeol istediğinizi söylediğinizden dolayı Myungyeol fici yazacağım. Başka söyleyeceğim bişey kalmadı iyi okumalar ^-^ 

Hoya Dongwoo'nun evine gitti, Dongwoo'nun annesi onu karşıladı sonra Dongwoo'nun odasına yürüdü.

"Yah tatlım saat çoktan 2 oldu, neden hala yataktasın ?" Dongwoo bir şey söylemedi, sadece diğer tarafa yuvarlandı. "Uyumuyorsun ama beni görmezden mi geliyorsun ?!" Dongwoo yine cevap vermeyince, Hoya'nın sesi yumuşadı. "Bir şey mi oldu ?" Yatağın köşesine oturdu ve Dongwoo'nun saçlarını okşadı.

"Seoul'e geri döndü..." Dongwoo mırıldandı.

"Kimden bahsediyorsun ?"

"Hyolim..."

"Öyleyse..." Dongwoo yatakta zıpladı ve onun yüzünün yakınına eğildi.

"Kıskandığını söyleme." Hoya başını iki yana salladı ve aşağı baktı.

"Hayır tabiki..." Dongwoo inledi ve yanaklarını çimdikledi.

"Onula buluşmam gerek ve bir erkek arkadaşım olduğunu söylemeliyim böylece beni bırakacaktır ! Yani... O bana itiraf etti ve ben onu normal bir şekilde reddedemedim." Hoya başını salladı.

"Evet biliyorum." Ve gülümsedi. Dongwoo gülümsedi ve onu öptü. Dongwoo odadan dışarı çıktığında Hoya hızlıca telefonunu aldı ve Woohyun'u aradı.

"Woohyun birini takip etmek ister misin ?"

*** Telefonun diğer tarafından****

"Alo ? Nasılsın ? Normalde insan böyle selamlanır."

"Yah bunun için vaktim yok ! İstiyor musun istemiyor musun ?"

"Tamam tamam ama kimi ?"

"Dongwoo"

"Neden kıskanç kız arkadaş gibi davranıyorsun ?"

"Kapa çeneni ve parkta buluşalım." Ve telefonu kapattı. Hoya odadan dışarı yürüdü ve Dongwoo'nun yanına uzandı.

"Dongwoo-ah onunla nerede buluşacaksınız ?" Dongwoo başını Hoya'nın omzuna koydu.

"Onu Sungyeol'ün çalıştığı kafeye götüreceğim, eğer aptalca bir şey söylersem bana yardım edecektir." Hoya'nın yüzü 'o' şeklini aldı ve kanepeden kalktı.

"Bir yere gitmeliyim" Dongwoo kafası karışmış bir şekilde ona baktı.

"Nereye ?" Hoya kapıyı açtı ve dışarı çıkmadan önce bağırdı.

"Woohyun'la buluşacağım" Hoya diğer çocuklarla birlikte gittikleri parka gitti. Birkaç dakika sonra Woohyun'da gelmişti.

"Neden bu kadar uzun sürdü ?" Hoya rahatsız olmuş bir şekilde sordu.

"Yah terbiyen nerede ? Beni aradığında uyuyordum !" Hoya iç çekti ve arkasına vurdu.

"Hadi Sungyeol'ün kafesine gidelim." Kafeye ulaştıklarından masaları temizleyen Sungyeol'ü gördüler.

"Yeolie ~" Sungyeol yukarı baktı ve onları gördü.

"Woah burada ne yapıyorsunuz ?" Woohyun kollarını onun boynuna sardı.

"Dongwoo'yu takip ediyoruz, buraya gelecek yani bize yardım et tamam mı ?" Sungyeol Hoya'ya baktı.

"Neden kıskanç kız arkadaş gibi davranıyorsun ?" Woohyun gülmeye başladı.

"Gördün mü sana söylemiştim ~" Hoya sessizce onları lanetledi ve sandalyeye oturdu. Güneş gözlüğü ve büyük bir fular takmıştı.

"Neden her zaman onu takip ediyoruz ?" Dedi Woohyun ve o da güneş gözlüklerini taktı.

"Ne söyleyeceğini merak ediyorum..."

1 saat sonra Hyolim ve Dongwoo'da geldi, Hoya yüzünü büyük kırmızı fuların altına sakladı. Dongwoo ve Hyolim çocuklukları hakkında konuşmaya başladılar. Sungyeol onlara 2 bardak americano verdi.

"Oh Dongwonie yanağında bir şey var ~" Dedi Hyolim ve kıkırdadı. Dongwoo silmeyi denedi ama Hyolim elini tuttu. "Sana yardım edeyim" Eğildi ve onu yanağından öptü, Dongwoo'nun gözleri büyüdü hızlıca onu itti. Ama Hoya çoktan delilikten ölüyordu.

"Dongwoo soruma cevap vermedin... Senden hoşlanıyorum ve sen ?" Dongwoo hafifçe gülümsedi.

"Bende senden hoşlanıyorum..." Woohyun öksürdü ve büyük bir şok içinde olan Hoya'ya baktı ve mutfakta tabakları yıkayan Sungyeol onları yere düşürdü ve şaşkınlıkla Dongwoo'ya baktı.

"Ama senden sadece benim en iyi çocukluk arkadaşım olarak hoşlanıyorum daha fazlası değil... Ayrıca benim zaten bir erkek arkadaşım var bu yüzden duygularını kabul etmem mümkün değil."

" O değil mi ? O her zaman sevdiğin çocuk..." Dongwoo başını salladı. Hyolim yavaşça nefesini dışarı bıraktı ve gülümsemeyi denedi.

"Sorun değil bunu başından beri biliyordum, hala en iyi arkadaşım olman daha önemli." Dongwoo gülümsedi ve kahvesini içti. Sungyeol Hoya ve Woohyun'un yanına gitti, ne yazık ki sıcak çay Hoya'nın bacaklarına döküldü.

"Ouch Sungyeol !!!" Tabiki Dongwoo sesin kime ait olduğunu anlayıp arkasına baktı ve Hoya'yı gördü. Hoya ona baktı ve gözleri onunkilerle buluştuğunda donakaldı. Dongwoo yerinden kalktı ve Hoya'ya yürüdü.

"Burada ne yapıyorsun ?! Bana hiç güvenmiyor musun ?!" Hoya cevap vermeyi denedi ama Dongwoo öfkeyle kafeden dışarı çıktı. Hyolim onun peşinden gitmek istedi ama Woohyun onu durdurdu.

"Yapma, gitmesine izin ver." Hyolim pencereden dışarı baktı ve iç çekti sonra Hoya'ya döndü.

"Hey onunla konuşmak için gitmeyecek misin ?!" Hoya zar zor ayağa kalktı çünkü bacakları çok acıyordu.

"Ö-özür dilerim" Sungyeol mırıldandı ve Hoya başına vurdu.

"Aptal çocuk !" Dongwoo'yu yakalamak için kafeden dışarı koştu.

"DONGWOO !" Onu gördü ve arkasından ona sarılarak durdurdu.

"Bırak beni !" Ama hoya onu çok sıkı tutuyordu.

"Bana bak" Dongwoo ona doğru döndü ve ona soğuk bir parlama verdi.

"Ne ? Neden her zaman böyle davranıyorsun ? Neden bana hiç güvenmiyorsun ?! Seni aldattığımı mı düşünüyorsun ?! Bunu yapacak tarzda birisi olduğumu mu düşünüyorsun ?! Sana çok kızgınım bu yüzden beni yalnız bırak !" Hoya iç çekti ve birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra nihayet konuştu.

"Sana güveniyorum ! Hiçbir zaman senin beni bir gün aldatacağını düşünmedim ama bugün hakkında bir şey söylemeyeceğini biliyordum bu yüzden merak edip ne olacağını görmeye geldim ! Bu demek değil ki sana güvenmiyorum, ama... Kıskançlık konusunda kendime yardımcı olamam, beni terk edeceğin korkuyorum çünkü benimle arandaki şey ilgi çekici değil ve sıkıcı... Senin gibi biri nasıl benim gibi birinden hoşlanabilir ?" Dongwoo ona sarıldı ve yüzünü göğsüne sakladı.

"Aptal Hoya..." Hoya kıkırdadı ve sırtını okşadı.

"Beni affedecek misin ?" Dongwoo başını salladı ve yukarı ona baktı.

"Ama bir dahaki sefere böyle bir şey yapma !" Hoya pufladı ve onu dudaklarından öptü.

"O zaman bir dahaki sefere beni de götür." Dongwoo gülümsedi ve onu tekrar öptü. 



We Don't Suit Each Other | MyungYeol [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin