We Don't Suit Each Other | MyungYeol [Çeviri]

Bölüm 13 [Nefret]

Geçen bölümün sonundan dolayı Myungsoo ve Sungyeol'ün çıktığını düşünenler olabilir ama çıkmıyolar sadece şakalaşıyorlardı bunu belirteyim, iyi okumalar.

Myungsoo ve Sungyeol'ün seslerini duyduklarında,Sunggyu ve Woohyun doktorun odasının yanındaki boş odada oturuyorlardı. Ayağa kalktılar ve doktorun odasına gittiler. Sunggyu Woohyun'a yardım etti. Woohyun sessizdi, hiçbir şey söylemiyordu. Sunggyu ona meyve suyu aldı.

"İstemiyorum." Diye mırıldandı Woohyun.

"İç, kendini daha iyi hissedersin"

"İHTİYACIM YOK! " Woohyun bağırdı, ama ne yaptığını fark ettikten sonra gözleri genişledi. "Ö-özür dilerim..." Diye fısıldadı.

""Neden sana bakmalıyım ?! Ben senin annen miyim ?! Benimle normal konuş !! Myungsoo ya da Sungyeol'e kızıp bana bağırma! Artık buna daha fazla tahammül edemeyeceğim! Benimle normal konuş ya da kapa çeneni!!" Sunggyu çok kızmıştı.

"Ö-özür dilerim, gerçekten çok özür dilerim." Woohyun Sunggyu yüzünden korkmuştu. Sunggyu daha da sinirlendi. Woohyun'un elini yakaladı ve onu dışarı çıkardı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Bilmene gerek yok"

Gece kulübüne yürüdüler.

"Oh! Sunggyu ben yetişkin değilim, burada olamam."

"Sorun değil, 17 yaşındasın ve bu yeterli. Burada, iç bunu." Ve Woohyun'a bir bardak şarap verdi.

"İçmek istemiyorum."

"Eğer umursuyor olsaydım sorardım, iç şunu!!"

Woohyun içti ve sonra tekrar içti. Sonunda 4 bardak içmişti. Sarhoş olmuştu ama şimdi iyi bir ruh hali içindeydi onun aksine Sunggyu çok daha sarhoştu. Dışarı çıktıklarında çoktan gece yarısı olmuştu. Woohyun tuvalete yürüdü ve Sunggyu'yu yalnız bıraktı, bilinmeyen bir adam Sunggyu'ya doğru yürüdü.

"Oh bir hamster gibi görünüyorsun, çok tatlısın." Adam ona eğildi ve onu öpmek istedi, Sunggyu onu durdurmak için fazla sarhoştu. Woohyun yürürken adamın Sunggyu'yu nasıl öptüğünü gördü. Woohyun aklını kaybetmiş gibiydi ve adama doğru koşup sert bir şekilde ona vurdu.

"Benim hamsterıma dokunmaya kalkma!" Ve ona delirmiş gözlerle baktı. Adam çığlık atıp kaçtı. Sunggyu dengesini kaybetmiş ve düşmüştü ama neyseki Woohyun onu yakalamıştı.

"Woohyun-ah, bir yere gitmek istiyorum lütfen benimle gel."

"Seni reddedemem, nereye gitmek istiyorsun ?"

"Şu evi görüyor musun ? Onun çatısına gitmek istiyorum."

"Tamam, yürüyebilecek misin ?"

"Evet."

"Seni hiç bu kadar mutlu görmemiştim."

"Mutluyum çünkü seninle yalnızım ve Sungyeol'den kurtuldum." Diye mırıldandı Sunggyu.

"Ne dedin ?"

"Hiçbirşey..."

Çatıya çıktılar, orada büyük bir kanepe vardı.

"Hadi oturalım."

"Bugün ay çok parlak..." Dedi Sunggyu ve gökyüzüne baktı. Ay ışığı Sunggyu'nun yüzüne düşüyordu, Woohyun ona bakıyordu.

'O çok sevimli ve tatlı... Bugün onun bilmediğim yönlerini gördüm.' Diye düşündü Woohyun.

"Birinden hoşlanıyorum ama beni sadece arkadaşı olarak görüyor... Benden hoşlanması için ne yapmalıyım ?" Diye sordu Sunggyu gökyüzüne bakmaya devam ederken.