Sihirbaz_FC'ye ithaf edildi.
Eylül ayının sıcak bir perşembe günü 4520 kodlu ekip kahvaltıyı neşe içinde bitirip can sıkıcı detayların olduğu dava dosyasıyla birlikte cinayetin işlendiği Cihangir'deki eve gitmeye karar verdiler. Dosyayı ne kadar incelerlerse incelesinler hiçbir zaman olayı yerinde görmek gibisi yoktur. Zira her zaman gözden kaçan ufak detaylar olabileceği gibi yaşanmış sahneyi tekrar canlandırmak çok daha yardımcı olacaktır. Ali, öncelikle cinayet büronun tek kadın polisi olan Ayça'dan olay yeri adresinin detaylı tarifini aldı ve sonra otoparka gidip arabayı merkezin önüne getirdi. Ekibin şoförü Aliydi. Zira kendisi iflah olmaz bir hız tutkunuydu fakat suçluların peşine düşerken bu tutkuyu yeteneğiyle birleştirip birçok aracı kaçamadan yakalatmıştı. Bu konuda merkezde haklı bir ünü vardı.
Henüz sabah vakti olmasına rağmen işe ve okula gidenler nedeniyle trafik oldukça yoğundu. Normalde cinayet büronun merkezi Gayrettepe'den olay yerinin bulunduğu Cihangir'e mesafe fazla değildi fakat trafik yüzünden bu süre her zaman sıkıntılı boyutlara ulaşırdı. Ekip üyeleri beyaz yakalıların istila ettiği Maslak bölgesi nedeniyle bu yoğunluğun yaşandığını biliyordu. Serzenişlerine cevap verecek bir sendika bulunmadığı için yolculuk süresini yarı uyuklayarak geçirdiler.
Mahalleye geldiklerinde küçük çocuklar sanki orada iki gün önce bir cinayet yaşanmamış gibi kaldıkları yerden top oynamaya devam ediyorlardı. Karşılıklı iki binada yaşayan mahallenin altın günü teyzeleri kılıklı iki orta yaşlı kadın camdan cama konuşuyorlardı. Dünya genelinde yaşanan aşırı nüfus artışı veya kutupların erimesi gibi küresel sorunlardan bahsetmedikleri aşikardı. Fakat yine de ellerindeki kısıtlı bilgiyle öldürülen kadının özel hayatını mercek altına almış olabilirlerdi. Uygun bir yere park eden polisler apartmanın kapıcısının ziline basarak kendilerine kapıyı açmalarını rica ettiler. Bodrum katında ikamet eden kapıcı ,beyaz atleti ve çekiştirdiği pantolonuyla az önce rahatsız edilmek istemediği bir eylemden çekilip alındığını belli edercesine hışımla kapıyı açtı. Cevher'in elinde gördüğü polis kimliği adamın gayri ihtiyari hazırola geçmesine neden oldu. Son zamanlarda sıkça karşılaştığı meslek grubu olmalıydı.
" Babacım biz şu cinayetin işlendiği daireye çıkmak istiyoruz. Anahtarı sendedir sanırım" dedi Ali. Kapıcı kollarını göğsünde kavuşturup rahat pozisyona geçti
" Gerek yoh amirim. Ev sahabı yukarıdaydı zatan. "
" Ney. İçeri mi girmiş herif ? Kim izin vermiş ? " Cevher, Ali' yi bakışlarıyla sakinleştirip kapıcıya ihtiyaçları olmadığını belirten bir el hareketi yaptı.
" Kusura bakmayın rahatsız ettik. Üçüncü kattı değil mi ? Biz çıkarız "
30 saniye sonra olay yerindeydiler. Arkalarından koşuşturan Onur'un gelmesi 5 saniye daha sürmüştü. Kapıya çekilen -olay yeri girilmez- bantları sökülmüş aşağı sarkıyordu. İçeri girdiklerinde 20'li yaşlarında, zayıf,kafası sıfır tıraşlı bir genç elinde siyah bir torbayla salona gitmeye teşebbüs ediyordu. Ali'nin -Hop birader-diye seslenişiyle elindeki torbayı düşürmesi bir oldu. Torbanın içinden cam olduğu belli olan bir objenin kırılma sesi gelmişti. Çocuk ilk şoku atlatır atlatmaz yaşının getirdiği cengaverlikle tepkiyi koydu.
" Kimsiniz lan siz ? Evimde ne işiniz var ? " Tek başına üç kişiye gösterdiği tepki takdire şayandı fakat biraz daha dikkatli bakınca onların sıradan birileri olmadığını çözmesi fazla uzun sürmedi.
" Asıl senin burada ne işin var lan ? Burası cinayet yeri. Eğer o poşetin içindekiler delil falansa sıçtın söyleyeyim" Ali grubun her zaman girişken olan adamıydı. Cevher ağırbaşlılığı Ali ise fırlamalığı temsil ediyordu. Onur ise.. Onurdu işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Seri Katil Hikayesi (Kitap Oldu)
Mystery / ThrillerAcımasız bir dizi cinayet... Akla gelen tek bir soru ; Katil kim? Peki ya, katil kendisini ifşa etse, yine de onu yakalayabilir misiniz? Gizemli maskeler... Meraklı bir gazeteci... Cesur bir rehine... Ve tüm bunla...