4.BÖLÜM:KAHVALTI

7.6K 390 238
                                    

Cevher,Osman abide geçen keyifli bir akşamdan sonra gece geç saatlerde evine geldi. Tipik bir bekar eviydi. Küçük bir salon,yatak odası ,banyo ve mutfak. Az eşyaya sahipti ama Cevher bunları bile dağıtacak kadar yetenekliydi. Salona girer girmez yerdeki içki şişeleri geleni karşı karşıya olduğu felaketle yüzleştiriyordu .Yatağı sabah onu bıraktığı şekilde savaştan çıkmış gibiydi ve ne yazık ki kendi kendini toparlama huyu yoktu. Fakat en kötüsü mutfaktı. En az üç gündür lavaboda duran bulaşıklar,bir süre daha beklenirse buzdolabındaki bozuk yemek kokularıyla bir olup komşuların cinayet ihbarı yapmasına neden olabilirdi. Cevher o an 2 ay önce ayrıldığı kız arkadaşı Deniz'i ne kadar özlediğini hatırladı. Onun eksikliği o ana kadar Cevher'i duygusal olarak yıpratıyordu fakat o an bu eksikliğin hijyenik yönü daha baskındı.

-Keşke onu arayabilsem-

Şuan yapacağı en kötü şeyin bu olacağını biliyordu. Çünkü çakırkeyifti ve zamanında yaptıkları tartışmaları şimdi bu durumdayken yaparsa zaten zayıf olan bağları iyice kopabilirdi. Belki de çoktan kopmuştu kim bilir ? Belki yeni bir erkek arkadaşı vardır.

-Allah kahretsin düşünmek istemiyorum. Şimdi olmaz. Ama yapamıyorum. Neden onu düşünüyorum ki ? Özlediğim için mi ? Hayatımdaki boşluğu doldurmakta zorlandığımdan mı ? Yoksa evin bu halini görüp hizmetçi olarak çağırmak istediğimden mi ? Bu. Bunun için olamaz değil mi ? Bu kadar şerefsiz değilim ben ?- Duşa girdi. O an muhtemelen en uygun düşünce duş alıp uyumaktı. Öyle de yaptı. Ama her şey bir yana bir hizmetçide şart gözüküyordu

Ertesi sabah işe mesai saatinden 1 saat erken geldi. Gerçi cinayet polislerinin belli bir mesai saati olmuyordu ama acil bir durum olmadığında 12 saatlik bir vardiya alabiliyorlardı.Şimdi de bu süreci akşam yapmak isteyip yapamadığı inceleme işlemini yaparak değerlendirecekti. Kendisi gibi erkenci olan cinayet şube müdürü Cemal bey elinde gazeteleriyle odasına doğru gidecekken Cevher'i görüp masasına yaklaştı. Her zamanki gibi son derece karizmatik görünüyordu. Pahalı markalardan biri olduğu belli takım elbisesi,sinekkaydı tıraşı,altmışlarına yaklaşmasına rağmen pürüzsüz ve bakımlı cildiyle büroya eski bir İstanbul beyefendisi gibi giriş yaptı.. Siyah çerçeveli gözlüğü de şıklığından nasibini almıştı. O geldiğinde çaycısından şefine herkes önünü ilikler,selamsız göndermezlerdi. Bu saygıyı sadece konumundan değil insanlara insan gibi davranmasından dolayı görürdü.

Hemen hemen herkesçe sevilirdi. Hatta o kadar çok sevilirdi ki bu sevgi zamanla onun için dezavantaja dönüşmüştü. Çok daha yüksek mevkilere gelebilecekken hata yapan yada cezasını çekmesi gereken personellerini kolladığı için önü hep kesilmişti. Çünkü bu meslekte bir liderin acımasız olması gerekiyordu. Cemal Bey ise insanların sevgisini mevkiye tercih etmişti. Ki zaten o mevkilerin gerektirdiği hırsa da sahip değildi. Olanla yetinmesini bilen bir yapısı vardı. Bu nedenle yıllardır bu mesleği ve müdürlük makamını severek icra ediyordu. Yaşından dolayı gelen emekliliğini her yıl askıya alıyor bu nedenle de onu tanıyan herkes yukarıdan birilerinin onu bu yumuşak başlılığından dolayı emekliye ayırmalarını bekliyordu. Şube şimdiye kadar cinayet çözümlerinde iyi istatistikler yakalamıştı. Tabi son dönemdeki düşüş Cemal Bey'inde huzurunu kaçırmıyor değildi. Emrindeki polisler bunu en çok artan toplantılardan anlıyorlardı. Cevher'de performansı son dönemde düşen polislerdendi. Bu nedenle müdürünün kendisine doğru gelişini yeni bir azarlama dalgasının suratında patlayışı olarak algıladı.

" Oooo Cevhercim hayrola sabah sabah"

"Elimde üç tane cinayet dosyası var müdürüm. Ekibim gelmeden bir göz gezdirmek istiyorum. " Elini gayri ihtiyari masasının üstündeki dosyalardan birine attı fakat şansına dün okuduğu gazetelerden biri gelmişti. Cemal Bey oralı olmadı. Gözlüklerini düzeltip her zamanki ciddi duruşunu takındı.

Bir Seri Katil Hikayesi (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin