14.Bölüm: Kimseye Güvenme!

139 29 4
                                    


Tam çığlık atacaktım ki annem eliyle ağzımı kapattı.

    "Anjing! Fazla vaktimiz yok." dedi etrafına bakınarak.

    "Anne buraya nasıl gelebildin?" dediğimde bana kısa bir süre sıkıca sarıldı.

    "Seni buraya getiren büyücü arkadaşım Daiyu'nun yardımıyla kısa süreliğine de olsa gelebildim ama çok zor bir büyü olduğundan pek uzun sürmüyor, her an geri çekilebilirim. Neyse beni iyi dinle, şimdiye kadar seni hep küreden izliyordum fakat aynı zamanda Leonard ve Nicholas'ı da izliyordum ve eğer şuanda yanlış kişiyi seçersen çok korkunç bir şeyin seni beklediğini bilmen gerek" dedi bir yandan donmuş halde sandalyesinde oturan Nicholas'a bakarak.

    "Ama neden? Ve hangisini kast ediyorsun, Nicholas'ı mı?"

    "Şuan da nedenini veya kim olduğunu sorma çünkü sana açıklayamam ama zhēn wei wèi jiàn yǎn. Kimseye güvenme. Ve emin olmadan öpme."

    "Anne, ne demek istiyorsun?" dediğimde annemin de görüntüsü kaybolmaya başladı.

    "Anne?" ve tamamen kaybolmuştu.

Ne demek istedi ki şimdi? Nicholas'ı mı kast ediyordu güvenmemem konusunda?

Bu sırada zaman tekrar akmaya başlamıştı. Zaman durduğunda ben Nicholas'ın yanında oturuyordum ama artık ayakta ve biraz ilerideydim.

    "Leydim, siz ne zaman oraya gittiniz?" dedi tek kaşını kaldırmış bana bakarak.

    "Herhalde fark etmemişsiniz." dedim ve tam o sırada içkilerimiz geldi. Elma şarabına burnumu yaklaştırdığım gibi burnumu çektim, kokusu aynı sirke gibiydi. Bu sırada Nicholas beni izliyor olmalıydı ki gülmeye başladı.

    "Leydim, siz onu içmek istediğinizden emin misiniz?" dedi gülmesini zorlukla durdurarak.

    "Tadına pek alışık olduğum söylenemez aslında..."

    "O zaman sizin için birazını içeyim, babanızın yanına sarhoş dönmenizi istemem kesinlikle." dedi ve eline bardağımı aldı. Tam bu sırada tavernanın kapısı birden sertçe açıldı. Gelen kişi gelmesini hiç beklemediğim ve ummadığım kişiydi ve hiddetle yaklaşıyordu.

    "Leonard?" dediğim sırada Leonard, Nicholas'ın elindeki bardağı alıp yere fırlattı. Birkaç kişi korkuyla çığlık attı.

    "Jessica! Bu adamla burada ne işin var?" dediğinde korkudan yerime sabitlenmiştim. Hemen sonra Nicholas'ın yakasından tuttu: "Ve sen! Sana, ona bir daha yaklaşmayacaksın demiştim."

    "Leonard, sakin ol! Açıklayabilirim." dediğimde mimik kıpırdatmadan korkunç bir şekilde Nicholas'a bakmaya devam etti.

     "Seni neden dinleyecek mişim? Belki haberin yoktur, Jessica benim müstakbel nişanlım. Peki senin neyin oluyor? Arkadaşın mı?" dediğinde Leonard, Nicholas'ın yüzünün ortasına aniden bir yumruk indirdi. Ben ise sadece olduğum yerde çığlık atabildim. Nicholas da Leonard'ın üstüne atlayıp boğazını sıkmaya başladı.

Şaşkınlık ve korkuyla kitlenmiş çenemi sonunda açarak "Lütfen yardım edin!" diye bağırdım. Yan masalarda oturan 3 adam onları ayırmaya çalıştı. Başardıklarında, Nicholas kolumdan sertçe tutup: "Yürü Jessica, gidiyoruz!" dedi. Dehşet içinde bir ona bir Leonard'a baktım.

Ama seçmek neden bu kadar zor? Şuanda olması şart mıydı?

    "Ben sizinle gelmeyeceğim." dedim yavaşça kolumu ellerinin arasından çekmeye çalışarak.

Aşk Randevu VermezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin