İlk defa diyecek bir şey bulamadım kfksşglhlslSusayım bari..
İyi okumalar!
#
Çevredeki uğultu, zaferin verdiği coşku, çığlık çığlığa kaburgalarımı kırmayı hedefleyen Melissa, sahaya atlayan birkaç çatlak seyirci.. Eksik olan tek şey bu büyük galibiyete dört golüyle imzasını atan Neymar'dı. Melissa vücudumu kıskaç misali sarmışken bir kez daha göz gezdirdim sahada. Onu sadece birkaç saniyeliğine dikizlemeyi kesmiştim ve sonuç ortadaydı.
Yoktu.
"Lionel!"
Antonella'nın neşeli gülüşünün arasına karışmış sahte sitemiyle gözlerimi sahadan aldım ve onu kucaklayan Messi'ye çevirdim. Eh, o bakışlardan sonra daha beter şeyler yapmasını beklediğimi itiraf etmeliyim. Zira maçı erteletme kararı bile çıkarabilirlerdi. Fakat onların seviyesiz bakışmalarından daha önemli şeyler vardı.
Neymar'ın hangi cehenneme kaybolduğu gibi.
Rafinha'nın saf alay barındıran kahverengi gözleri ile çarpıştığımda olası bir iğnelemeyle karşılaşmamak adına gardımı aldım.
Dudakları laf sokmak için aralandığı sırada "Aklından bile geçirme." diye cırladım gözlerimi irileştirerek. Aralanan ağzı o şekilde kalırken göz devirdi ve saçını havluyla kurulamaya devam etti.
"Soyunma odasında."
Su şişesini kafasına dikmiş ve ilgisini başka bir tarafa çevirmişti. Teşekkür etmeyi düşünsem de bunun ters tepki yaratacağını bildiğimden tek kelime etmeden stada girdiğim yolu gerisin gerisine takip ettim.
Stadyum dışı basit bir mimariye sahip olsa da içerisi kaybolama sebep olacak kadar karmaşıktı. Koridor birden fazla yola ayrılırken tamamen içgüdü ile hareket ediyordum.
Tek istediğim onu bir an önce görmekti. Yüzünde çoğu defa egoist bir ifade olurdu, bu yapısından gelen bir şeydi. Fakat şimdi, hak ettiği bir galibiyet vardı. Umursamaz bir ifadeye mi bürünecekti, ya da katsayısı artmış bir ego mu yansıyacaktı çehresine?
Önüme çıkan virajı dönerek geçtiğimde sağdaki kapının ardından gelen su sesi ile olduğum yerde durdum. Aralık kapıdan çıkan buhar buranın duş olma ihtimalini pekiştiriyordu.
Derin bir nefes alıp zaten aralık olan kapıyı ses çıkarmamaya çalışarak açtım usulca. Tüm açıklığı kaplayan buhar, görüş alanımı biraz kısıtlasa da askıdaki 11 Numaralı forma ilk girdiğim anda çarpmıştı gözüme.
Buradaydı.
Zemine çarpan suyun çıkardığı gürültüye rağmen zor da olsa duyulan soluk sesi dördüncü kabinden geliyordu ve perdesi yarı olarak aralıktı.Hipnotize olmuşçasına o tarafa doğru adımlarken buldum kendimi. Ayaklarım isteğim dışında hareket ediyordu ve ben, geri dönecek iradeyi kendimde bulamıyordum.
Her adımımda görüş alanıma daha fazla giren yarı çıplak bedeni zorlukla yutkunmama sebep oldu. Biçimli sırtı ve saçındaki suyu geriye atarken, büktüğü kolu sayesinde belirginleşen kürek kemiği nefesimi kesmeye yetiyordu. İlacı alalı kırk beş dakika olmuştu, beklemek zorunda olduğumu biliyordum fakat bu onu görme dürtümü engelleyemiyordu.
Aralık perdenin karşısında yerimi aldığım da sanki orada olduğumu hissetmişçesine döndü arkasına. Dudakları anında şekillenirken gram şaşırma tepkisi göstermemişti.
"Merhaba.." diye mırıldandı elini bana doğru uzatırken. Yanına gelmemi istiyordu.
Fakat beni asıl bozguna uğratan şey bakışlarındaki samimiyetti. Öyle saf bir şekilde gülümsüyordu ki, afallamamak elde değildi. Bulunduğumuz konum itibariyle atması gereken arsız, egoist ve davetkar bakış yerini içten bir tebessüme bırakmıştı. Gözlerindeki parlaklık tüm yaşam enerjisini yansıtmak istermiş gibi yayılmıştı ela irislerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Luxúria ☁ Neymar Jr.
Fanfiction"Yanlış değil Adriana, tehlikeli bir şey yaptın." Elbisemin zaten düşmüş olan askısını iri elleriyle kavrayarak tamamen aşağı indirdi. "Sen bir dengesizi kendine mühürledin." ☁ Soccer Boys #1 #1 in Fanfic ⚽ 30.10.2015 18.07.2016-31.07.2016 tarihleri...