Sonunda şu bölümü yazabildim ajfkgş
Umarım beğenirsiniz, yorum ve votelerinizi esirgemeyin cnmcmlr.
İyi okumalar!
#
Yalnızılığımı iliklerime kadar hissettiğim anlardan birinde daha Neymar vardı.
Farkındaydı.
Kimsesizliğimin farkındaydı ve gösteremese de bunu önlemeye çalıştığı bariz bir şekilde belli oluyordu. En olmadık zamanda elimi tutar ve çekiştirir, belimi kavrar ve saçlarıma minik bir buse koyar, ela gözleri ile gözlerimdeki acizliğe acıyan bir bakış atmamayı başararak yanımda olduğunu kanıtlamaya çalışırdı. Bazen de habersiz öpücükleri vardı işte..
Fakat sonrası.. Bam! Tam bir buz dağı. Yanındaymış gibi hissettirir ve daha sonra hiçbir şey olmamış gibi umursamamaya devam eder.. İşte bu Neymar'dı. Yalnız değilim dediğim an uzaklaşıyordu benden. Ve yalnızlığımı binlerce kez yineleyerek, her defasında kabul ettiğimde ise bir hareketle tüm mekanizmamı sarsacak kadar yakınlaşıyordu.
Oyuncak gibi hissediyordum.
Sahipleniliyor, fakat yeri geldiğinde de bir tarafa atılıyordum.
Gerçi kim olduğumu sanıyordum ki? Aptal bir anlaşma, hatta anlaşma bile değil. Sahi neden buradaydım? Beni burada tutan Neymar'ın intikam tehdidi miydi? Bu güne kadar binlerce tehdide aldırmayan asi kız ben değil miydim? Yeri geldiğinde kendisini korumak için tüm tırnaklarını çıkaran ben değil miydim? Öyleyse neden hala buradaydım? Hem de hayal bile edemeyeceğim kadar mükemmel bir gelinlikle.
Bu görkemli düğüne layık olabilecek neyim vardı ki benim? Benim için kadeh kaldıracak bir babam mı? Ya da utanç dolu lise anılarımı gözler önüne serecek birkaç yakın arkadaşım mı? Gözyaşlarını tutamasa bile bana bakıp gururla gülümseyecek bir annem mi?
Yoktu.
Kafamdaki binlerce soru dışında hiçbir şeyim yoktu. Kendime bile itiraf edemediğim şey buydu işte. Sahiplenilmek istiyordum. Korunmak, yalnız hissetmemek. Sevilip sevilmemek umrumda değildi. Ben Neymar'ın gösteremediği o küçük sahiplenme kırıntılarına bile muhtaçtım.
Lanet olsun, daha reşit bile değildim!
Kapı tıklandığında aynaya bakmayı kesip her kim ise girmesi için seslendim. Melissa kapının ucundan bana bakıyordu. Sanki girip girmemek konusunda kararsız kalmış gibiydi. Ona içtenlikle gülümseyip gelmesini işaret ettim. Belirgin karnı önde olmak üzere bana doğru ilerlemeye başladı. Hamilelik ona gerçekten yakışıyordu. Siyah kıyafeti ile gerçek bir anne adayı gibi gözüküyordu.
"Seni yalnız bırakmak istememiştim." diye mırıldandı beni incelerken.
Sanırım buna sevinmem gerekiyordu. Fakat gerçek niyetinin bu olmadığına emindim. Çünkü dışarıdan Neymar'ın gittikçe yaklaşan bağırışları geliyordu. Hızlı bir çeviklikle kapıyı kilitleyip Melissa'ya döndüm ve içtenlikle gülümsedim.
"Aslında bakarsan bu biraz bahaneydi. Sadece nasıl olduğunu aşırı derecede merak ettim, fakat senin kaba nişanlın yanına asla gelemeyeceğimi söyledi." diye hayıflandı küçük bir çocuk gibi.
Dudakları sona doğru büzüldüğünde şu hormon saçmalığının aslında o kadar da saçma olmadığını fark ettim. Bu sırada Neymar kapıyı yumrukluyordu.
"Melissa! Sadece yalnız kalmak istediğini söylemiştim! Çık şuradan!" diye bağırdı.
"Hey! Biraz sessiz olur musun? Daha dün sofraya gelsin diye ona seslendiğim için kırk sekiz dakika boyunca ağladı. Susturmak için tam 336 kez özür diledim. Şu hormon denen lanet şey hakkında bir bilgin var mı senin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Luxúria ☁ Neymar Jr.
Fanfic"Yanlış değil Adriana, tehlikeli bir şey yaptın." Elbisemin zaten düşmüş olan askısını iri elleriyle kavrayarak tamamen aşağı indirdi. "Sen bir dengesizi kendine mühürledin." ☁ Soccer Boys #1 #1 in Fanfic ⚽ 30.10.2015 18.07.2016-31.07.2016 tarihleri...