Dezassete ⚽

33.7K 1.2K 290
                                    

Bu saatte bölüm yayımlamak da ayrı bi mallık adlhagş

Neyse..

Gife ölün..

İyi okumalar!

#

Neymar, uyuma fikrini unut derken ciddiydi.

"Hala hazırlanmadın mı?"

Neymar'ın kapıdaki bağırışıyla bir anda irkildim. İçi neredeyse boş olan bir bavulla ne kadar hazır olabilirsem o kadar hazırdım aslında.

"Geliyorum!" diye seslendikten sonra üzerimdeki elbiseyi düzelttim ve derin bir nefes aldım.

Saat, lanet olası gecenin dördüydü.

Ve ben sürpriz(!) bir balayı kararıyla bir haftalık Maldivler tatili için bavul hazırlıyordum. Birçok kişi aşağıda beni bekliyordu. Saçmaydı. Şu uğurlama işinden bahsediyorum. Onlar Neymar'ın akrabası değillerdi. Gelin uğurlama geleneğine bu kadar uymak zorunda da değillerdi. Gerçi Neymar'ın arkadaşları benim için bu kadar çaba gösterirken, kız kardeşinin içeride uyuması biraz ironiydi, fakat..

Herneyse.

Aslında kötü bir kız sayılmazdı. Sadece düğün boyunca bir kez tebrik edip bir daha yanımıza gelmemişti. Bir abim olmasını hep isterdim. Eğer olsaydı onu bu özel gününde asla yalnız bırakmazdım. Stegen bile sarhoş olup bize şampanya kaldırmış ve gereksiz birkaç saçma şey söylemişti. Aslında çalışmıştı desek daha doğru olur. Kelimeleri düzgün söyleyebildiği pek söylenemezdi. Yine de kalabalık onun bu haline gülmüştü.

Asıl gelişmeye gelirsek.. Takım arkadaşlarının çoğu beni tanıdı. Gerçek beni.. Hani şu kupayı almalarını engelleyen, personel odasındaki kız olarak. Fakat çok da umursamadılar. Hatta Rafinha denen herif omuz silkip "Seneye alırız kupayı, takma kafana." diye saçma bir espri girişiminde bile bulundu.Ve ben gülmedim. Stegen da sarhoş haliyle, ayakta zar zor durarak büyük aşklar nefretle başlar temalı, tek kelimesi anlaşılmayan konuşmayı yaptı.

Düşüncelerimden sıyrılarak Neymar'ın annesinin getirdiği ipek, mini elbiseyle birlikte dışarıya süzüldüm. Fazla... Cicili bicili görünüyordum. Bana bir bakış atıp parmaklarımızı kenetleyen Neymar da smokininden kurtulmuş ve rahat bir şeyler giymişti. Gerçi o dar kot ne kadar rahat olabilir orası tartışılır bir konuydu.

El ele aşağıya indiğimizde çekingenliği bırakıp dışarıda bizi bekleyen gruba göz gezdirdim. Çok samimilerdi ve bu bana hissedemediğim aile duygusunu tattırıyordu. Neymar ile yanlarına vardığımızda gülüşmeyi kesip bize döndüler. Yapacakları sapık imalara kulak asmamayı planlasam da bu gerildiğim gerçeğini değiştirmiyordu.

"Yeni gelini çok yorma Neymar." diyerek küçük bir kahkaha atan ve bu lanet esprileri başlatan hamle Dani' den geldi. Ona Neymar'ın çocuksu bulduğu keskin bakışlarımdan birini yolladığım sırada Neymar kahkaha attı ve ellerini bana sarıp yüzümü göğsüne gömdü.

"Otele kadar dayanabileceğini pek sanmıyorum. Tanrım, Kusacağım!" diyerek şakıyan Marc'a gözlerimi devirmekle yetindim.

Bu şekilde dile getirilen birkaç imadan, imalara karşılık Neymar'ın kendine has Portekizce küfür derlemelerinden sonra en sonunda arabaya atabilmiştik kendimizi. Ben yan koltukta iyice yayılırken Neymar da arabayı çalıştırmıştı. Hareket edeceğimiz sırada camımız tıklandı ve camı açtığımda bir adet Melissa ile karşılaştım. Bana gülümseyip yüzüme, elindeki çantayı resmen fırlatarak tüm dişleriyle gülümsedi.

"İhtiyacın olacak."

Tepki vermeden başımla onayladığım sırada Neymar çoktan gaza basmıştı bile. Çantayı arkaya koyup yeniden eski konumuma döndüm. Dirseğimi yaslayarak başımı sabitledim ve dışarıyı izlemeye başladım. Gün ağarmak üzereydi ve çok fena uyku bastırmıştı. Gözlerimi kapattığımda kucağıma düşen şey ile irkildim.

Luxúria ☁ Neymar Jr. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin