Um ⚽

96.7K 1.7K 1.3K
                                    

Beğeneceğinizi umuyorum. İyi okumalar!

#

Deli gibi zıplamakla yetinmeyip Cristiano Ronaldo için avazım çıktığı kadar bağırmaya devam ettim. En ön her zaman daha fazla stres yapmama sebep oluyordu.

Maç neredeyse bitmek üzereydi ve ben her an sinirden hakeme ağız burun dalabilirdim. Santiago Bernabéu, şiddetli yağmurdan önce "CR7" haykırışlarıyla inlese de, yağmurun ardından çoğu kişi terk etmişti stadı. Sinirle bir küfür daha savurdum. Top bizim ceza alanımızın çevresinde bulunuyordu. Son dakikanın içindeydik.

Messi küçük bir sakatlanma geçirmişti ve biz bunu bırak avantaja çevirmek, topu diğer yarısahaya bile yollayamıyorduk. Lanet Brezilyalı diye geçirdim içimden. Messi'nin eksiğini kapatmak için fazla atak davranıyordu.

Stadyumda sinir bozucu bir sessizlik vardı. Sanki herkes umudu kesmiş gibiydi Neymar'ın yaptığı hücumun etkisiyle. Ramos'u da geride bıraktığında önünde hiçbir engel yoktu. Şöyle bir bakarsak aramızda en fazla beş metre vardı. Bir de bunun üzerine sinir bozucu sessizlik eklenince buradan bağırsam pekala duyabilirdi beni. Derin bir nefes aldım ve belki de yapılabilecek en saçma şeyi yaptım.

"Sahada çıplak bir kadın vaaaaaaaaar!"

Ne olduysa bir anda oldu.

Neymar topu kaleye doğru, falsosuz savuracakken bir anlık afalladı ve kontrolsüz giden top outa çıktı.

Seyircilerin çığlığıyla temkinli bir şekilde araladım gözlerimi. Yanımdaki kız çığlık atıp omzuma atladı. "Tanrım! Az önce ne yaptığının farkında mısın?" diye çığırdığında gözümü sahaya çevirdim.

Seyircilerde göz gezdiren Brezilyalı herkesin baktığı tarafa döndü.

Yani bana.

O kadar kötü bakıyordu ki bu daha da hoşuma gitti. Meydan okuyup şeytani bir sırıtışla karşılık verdim bakışlarına. Bunca yılın antisi, holiganı; ben, bu bakışlardan ürkecek neredeyse son insandım.

Tanrım! Resmen golü atmasını engellemiştim! Ronaldo bu kıyağımdan sonra Irina'yı ülkesine şutlayıp kendisini büyük bir zevkle bana sunabilirdi.

Ne var? Hayal kuruyoruz şurada!

Hakem 4 dakikalık uzatma verdiğini bildiren tabelayı kaldırdı ve maç devam etti.Son iki dakikaya girdiğimizde Neymar topu Pepe'ye kaptırdı. Pepe topu kaleciye yolladığında Navas abandı ve top artık Gareth'teydi. Büyük bir ustalıkla Ronaldo'ya pas attığında kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ronaldo, Marc'ı çalımıyla geride bırakırken derin bir nefes aldım.

Ellerimi kafamın önünde birleştirip gözlerimi kapadım ve Tanrı'ya dua etmeye başladım. Sevinç çığlıklarını işitmemle araladım gözlerimi.

Maçın bitiş düdüğü çalmıştı ve seyirciler sahaya akın ediyordu.

Real Madrid 2-1 FC Barcelona

Ronaldonun üzerine atlayan diğer oyuncuları gördüğümde gözümden akan mutluluk gözyaşlarını sildim ve tüm erkek fatmalığımla sahaya atladım. O tarafa doğru resmen depar atarken bir anda ayaklarım yerden kesildi.

Birinin beni sırtlanmasıyla küçük bir çığlık attım demek isterdim ama resmen böğürmüştüm.

"Lanet olası, indir beni yere!" dedim sırtına yumruklar atarken. O an yumruk attığım sırttaki yazıyı fark ettim.

Neymar Jr.

Siktir oradan diye geçirdim içimden. Bu bir şaka falan olmalıydı.

"Uíste!" diye sinirle tıslayıp popoma sertçe geçirdiğinde daha beter yumruklar savurmaya başladım sırtına.

"Lanet olası Portekizce'ni bir tarafına sok! Ronaldo'yu acilen öpmem gereken bir konu var. Seni hergele! İndir beni!" diye cırladığımda, umursamayıp ilerlemeye devam etti.

Beni, kendilerine tahsis edilen soyunma odasına soktuğunda hala çırpınıyordum.

"Pique, bana şu lanet odanın anahtarını ver."

Tanımasam aksanının ne kadar tatlı olduğunu düşünecektim!

"Hey! Ne odası? Ben hiçbir yere gelmiyorum. İndir beni yere!"

Pique bana bir bakış atıp, anahtarı Neymar'a doğru fırlattığında, boşta kalan eliyle kaptı anahtarı. Herifin omzunu bile ısırmıştım ama hiçbir işe yaramamıştı. Dolapları geçtikten sonra siyah bir kapıyı sırtındaki bana rağmen el çabukluğuyla açtı. Beni içeri fırlatıp kendi de girdikten sonra kapıyı yeniden kilitledi.

"Öldürseydin!" diye tısladım kollarımı ovuştururken. Gözlerini kısıp yanıma eğildi ve sert bir şekilde kavradı saçımı. Kendine doğru çektiğinde refleks olarak ben de yaklaştım ona. Canım acıyordu fakat bırakmasını yalvaracak kadar düşemezdim.

"Seni, tam burada.. Sertçe becermemem için bir neden söyle."

Sıcak nefesi kulağımı gıdıklayıp geçtiğinde zorlukla yutkundum. Hayır.. Kesinlikle olmazdı. Lanet olasıca bekaretimi, lanet olasıca bir personel odasında, lanet olasıca bir Brezilyalı tarafından kaybedemezdim. Yine de içimdeki asi dayanamadı.

"Bir sebep yok.." dedim çektiğim acıya rağmen yüzsüzce sırıtarak. "Beni öldürene kadar düzsen bile hırsını alamazsın." dediğimde saçımı kavrayan elleri sertleşti.

"Meretriz!" diye tısladı tükürürcesine. Acı dayanılamayacak hale geldiğinde çığlık attım.

"Çığlıklarını az sonraya sakla." diye fısıldadı yarım ağız sırıtırken. Korkusuzluk maskem, bu gülüşle büyük bir darbe almıştı. Alt dudağımın titrediğine emindim. Çünkü ela gözleri oraya odaklanmıştı.

Sıcak nefesi dudaklarıma vurduğunda tüm gücümle bir çığlık daha attım. Kafamı sağa sola salladıkça kopan her bir saç telimin acısını hissedebiliyordum. Saçımı bırakıp ensemi sertçe kavradı ve ben gözümden akan bir damla yaşa engel olamadım.

Takımın birkaç oyuncusu kapıyı sertçe yumrukladıklarında bir umut o tarafa döndüm.

"Neymar! Lanet olası piç! Aç şu kapıyı, başımızı belaya sokacaksın!"

Sonunda dudaklarıma bakmayı kesmiş ve gözlerime kenetlenmişti. Ne oluyor dememe kalmadan dudakları gözlerimin altına kapandı. Kesik kesik nefes alırken tek hissettiğim sıcak dili ile gözyaşımın bıraktığı izi takip etmesiydi. Ben kapıldığım garip hisle iç çekerken, dili dudağımın tam üstünde kaldı.

"Isso não acabou.." diye fısıldadı ve bulunduğu yere ıslak bir öpücük bırakıp doğruldu. Kilidin açılma sesinden sonra sertçe kapanan kapının gümbürtüsüyle kendime geldim.

Az önce olanlar da neydi öyle?

#

Translateyi açmaya üşenen mümin karşimler..

Uiste: Kapa çeneni*

Meretriz: Kaltak (töbe haşa)

Isso não acabou: Bu iş burada bitmedi*

Tşk Google Translate!!

Luxúria ☁ Neymar Jr. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin