Trinta e três ⚽

30.6K 1.3K 439
                                    

Ben bölümü yazarken çok eğlendim, umarım siz de eğlenir ve bunu yorum olarak belirtirsiniz ;))))

İyi okomoloooor!

#

"Sakin ol Adriana.." diye fısıldadı dehşetle Melissa. Fakat ben hala transa geçmiş gibi bağırmaya devam ediyordum. Ellerimi ağzımın çevresine mesken tutarak bir kez daha kuvvetlice çığırdım.

"O lanet kıçını kaldır ve bir gol at! Boşu boşuna giymedim ben bu formayı!"

Ah, durum umutsuzdu.

Neymar sol kanattaydı ve bilin bakalım ben ne taraftaydım? Antonella Messi'yle bakışacak vakti bile buluyorken Neymar karınca kadar gözüküyordu. Anın verdiği sinirle arkama döndüm.

"Anladık, maçtan sonra edepsiz birkaç saat vaat ediyorsun ama bırak da herif gol atsın."

Ve o an Antonella'nın yüzü hızla kızardı. Melissa ise ciddi anlamda şoka uğramış gibiydi. Maçın hazimetiyle gözümün döndüğünün farkındaydım. Hele Melissa'nın, beni fazla sessiz olarak nitelendirmesinden sonra şu halimi görmesi kesinlikle rezaletti. Ben sahaya geri dönerken bile aralarında beni çekiştiriyorlardı.

"Bana çok şirin ve sakin bir kız demişlerdi.."

"Bana da fanatik Real Madridli demişlerdi.."

Onların bu şaşkın ve dehşete düşmüş hallerine dudağımı kıvırırken Neymar'ın gol pozisyonu yakalamasıyla zihnimi tamamen ona odakladım.

Maç başladığından beri tek yaptığım şey Neymar'ı hedef alan tezahüratlar yapmaktı. Diğerlerinin yaptığı atakları gözümü kırpmadan izlesem de ses çıkarmıyordum. Ronaldo gol pozisyonu yakaladığında ecel terleri döksem de dudaklarımı birbirine bastırarak yeniden Neymar'a kilitlenmiştim.

Çevresini saran rakip oyuncuları çalımlarıyla geride bırakarak kaleye doğru abandığında filelerle buluşan top ile delice çığlık atmaya başladım. Kalabalığın etkisi ile bastırılan çığlığıma rağmen Neymar ve Suarez bizim bulunduğumuz tarafa gelip neşeyle birkaç samba figürü yapmaya başladılar.

Bunu yaptıkları sırada arkadaki birkaç kızın daha fazla yükselen çığlığı sinirimi bozsa da devam ettim onları izlemeye. Bulunduğum yerin demirlerine tutunmuş, ikisinin yaptığı şebek hareketlerin, diğer futbolcuların üstlerine atlamasıyla birlikte son bulmasına büyük bir keyifle sırıtıyordum.

Arkaya döndüğümde ise göz devirmeden edemedim karşılaştığım manzarayla.

"O adam bu bakışmalarla nasıl dünyanın en iyi futbolcusu seçildi anlayamıyorum." diye söylendim Antonella gözlerini Messi'den alırken. O ise istifini bozmadan, bilge bir edayla bacak bacak üstüne atıp Elleriyle dizini silkeledi. Utanma faslı faso fisoydu kısaca.

"Belki de onu motive eden şeylerden biri de budur.." dedi irislerini parlak bir ifade sararken. Ona inanmaz bir şekilde kaşlarımı kaldırdım.

"Gol atarsan sevişiriz mi? Bu mu motive ediyor?"

Sorduğum sorunun cevabını merak etmeden yeniden sahaya döndüğümde Neymar'ın parlayan ela gözleri ile karşılaştım. Dudakları hoş bir gülümsemeyle kıvrılırken göz kırptı ve yeniden kendi konumuna doğru geri geri koşmaya başlasa da bir süre sonra önüne döndü. Şu terli haliyle bile o kadar etkileyiciydi ki..

Sertçe yutkunup melün melün iç geçirdim. Midem haddinden fazla kasılıyordu. Ayrıca biraz fazla mı sıcak olmuştu ne?

Abartılı tepkiler verdiğimin farkındaydım fakat stadyum ortamı çok farklıydı. Arkanızda neredeyse elli bin kişi, bu takım için çıldırıyor, fakat onun tek odak noktası siz oluyordunuz. Size gülümsüyor, sizin kalbinizi ağzınızda attırıyordu. Tamam, diğer herkese şovunu sergiliyor ve tüm sempatisini yansıtıyor olabilirdi, lakin gözü size değdiği an gözlerindeki ifadedin ışık hızıyla değişmesi bile paha biçilemezdi.

Luxúria ☁ Neymar Jr. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin