Vinte sete ⚽

31.6K 1.1K 135
                                    



SÜPRÜÜÜÜÜÜZ!

Eed size bir cumartesi jesti yapayım dedim ve aslında iki gün sonra yayınlanması gereken bölümü bugün yayınladım ©-©

Tm yvşmyn tm..

Sabahın köründe gelen ilhamla yazdığım bir bölüm..

Planladığımız gibi üç günde bir yayınlayacağım fakat bu ara sıra size böyle güzellikler yapmayacağım anlamına gelmiyor.

Ya ben Adriana'yı YGS'ye sokmak istiyorum skglsgş

Tm ssym tm..

Ya çok tatlı değil mi? @eylulunonyedisi piremsesimiz hazırlamış ^•^ hadi hep beraber yiyelim onu!

Bölüme gelince...

Multideki şarkılarla okumanızı tercih ederim.

Yorum ve vote yapmayı unutmayın :')

Ayrıca yayınlanmış bölümdeki yazım yanlışlarını düzeltmek için mecburen bölümü kaldırıp yeniden yayınlıyorum. Yoksa hata veriyor *-*

Nys..

İyi okumalar!

#

Kendimi, şu her pazartesi gündüz kuşağında yayınlanan, kovboy dizilerindeki belalı tiplerden biri gibi hissediyordum. Bayan Bella'nın da benden aşağı kaldığı söylenemezdi aslında. "Gözler konuşabilseydi.." zırvalığı tam şu anda anlam kazanmıştı.

Tek eksiğimiz kostüm, fon müziği ve aramızda uçuşması gereken çalı yığınıydı.

Bayan Bella ciddi anlamda büyük bir darbe almıştı. Gerçi ben hala, benden neden bu kadar nefret ettiğini çözememiştim orası ayrı mesele.. Tek sorun burslu olmam olsaydı şu an yalakalığa başlaması gerekirdi. Fakat o hala eskisi gibi, tiksinir bir ifadeyle bakıyordu bana.

Hatta eskisinden fazla..

"Bayan Santos.." diye tısladı dişlerinin arasından.

"Ah, evet..Bu kesinlikle daha iyi.."

Ona o kadar yapay bir sevecenlikle sırıttım ki üzerime doğru bir adım atmaktan kendini alamadı. Hayatı boyunca öfkesini, üzüntüsünü, mutluluğunu, şaşkınlığını saklamış bu kadın, küçük bir kız çocuğuna tahammül edemiyordu.

"Derse geç kalmanızı istemem. Tenefüste yanıma uğramanız gerek." dedikten sonra yüzüme bakmadan, topuklarını takırdatarak hızla odasına yöneldi.

"Ben de sizi özledim Bayan Bella(!)" diye bağırdım arkasından. Aniden durduğunda kıkırdayıp müzik odasına doğru koşmaya başladım.

Hiçbir şey değişmemişti. Sınıflar, koridora dizilmiş dolaplar, duyuru panoları, tiki kızlar, kolej züppeleri, topuk takırtıları.. Değişen tek şey üzerimde gezinen bakışlardı.Eskiden de üzerimde gezinirlerdi, fakat iğrenen, tiksinen bir ifadeyle. Şimdi ise hepsinin yüzü, şaşkınlık ve imrenen bir ifadeyle bezenmişti.

Bu şekilde süzmeleri, alaylı bakışlarından çok daha rahatsız ediciydi. Bana kendimi uzaydan gelmiş tanımlanamayan cisim gibi hissettiriyordu bu bakışlar. Tek koluma attığım çantamın askısını sıkıca kavrayıp adımlarımı sıklaştırdım. Okul ilk defa bu kadar üstüme üstüme geliyordu. 

Luxúria ☁ Neymar Jr. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin