Multimedya : Oasis- stop crying your heart out
Varlığına alışılan bir insanın yokluğu, insanı üzer. Bu durumu bir çok kişi bilir, Arya'nın alıştığı insan ise bir daha göremeyeceği birisiydi. İçinde bir boşluk oluşabileceğini ve o boşluğun dolmayacağını onunla anlamıştı ilk kez. Bir insana bağlılık bu yüzden zordur ama bu onun seçebileceği bir insan değildi. Varlığı ile sonsuz mutluluğu yaşayabilirken, yokluğu ise mutluluğun bin misli yoruyor, üzüyordu insanı. Özlem denen o duygu, adının hakkını en küçük noktasına kadar veriyordu. Ve bazen kısa bir süreç geçiyor ki bu iyidir o kişinin değerini anlamaya yardımcı olur, bazen ise sonsuza dek sürüyordu. Sonsuza dek sürmesi, umudun bittiği yer ve en kötüsüydü. Arya'nın durumu umut olmayanlardandı ve umutsuzluk, en büyük kayıptı sahteliğini sürdüren bu hayatta. Arya'nın bir yanı kayıptı, her şeyi olmuş bir insanı kaybettiğinde bunu daha iyi anlıyordu fakat geç kalmıştı. Artık insanlara bağlanmamayı bu yüzden tercih ediyordu. Ama tercihlerini yaparken, karşısına çıkacak insanlardan haberi yoktu. Ablasının ardında bıraktığı şeyler, kıyafetlerinden ve bir kaç eşyadan ibaretti sadece. Arya bunu böyle sanıyordu şimdilik, ölümüyle birlikte artık eskide kalan sevgilinin varlığından habersiz.
Zorlu bir sınav haftası bitmiş ve Emre tüm dersleri bir bir anlatmıştı ona. Haftaya olacak bir kaç dersi de çalıştırmıştı. Haddini aşmadan, net ve saygılı biçimde. Artık bir haftayı da devirmişlerdi, uzatma sürelerini konuşmadıkları için, şimdilik üç hafta kalmıştı bu oyunun bitmesine. Emre Arya'nın annesi ile de tanışma fırsatı bulmuş, ama sadece ders çalıştıracağını söyleyip geçiştirmişti. Bu da Arya'ya karşı saygı çerçevesinde bulunduğu bir hareketti. Gereken bilgiyi Arya'nın vermesi gerektiğini düşündü. Her şey bu kadardı, saygılı bir Emre sessizdi. Bunu Arya da anladıkça içinden ne oldu bu çocuğa böyle diye az geçirmemişti. Daha sonra ise böylesinin, kimseler yokken aralarındaki mesafe için kafi olduğunu düşündü.
^^
Cumartesi akşamı Derin
Alt tarafı bir çarpışma olarak düşünüyordu Derin, işe geç kalırken çarpıştığı bu genç adamın patronunun yanında onun için açıklama yapmasına gerek yoktu. Açıklamanın yanında bir haftada dört gün bu kafeye gelmesine de anlam veremedi. Daha önce geldiğini öğrense de hiç dikkatini çekmemiş olduğundan çarpıştığı günden beri ister istemez gözleri ona kayar olmuştu. Lakin bugün o yoktu.
Derin, bu cumartesi mesaiye kaldığından dolayı geç çıkmak zorundaydı ve Emre ile son görüşmesi de geçen haftaki pazar kahvaltısıydı. Bu nedenle çıkmasına bir saat kala Emre'yi aradı fakat meşgul çalıyordu. İki gün önceki akşam onu çağırdığı gün de meşguldü. Nedenini söylemiyordum ve bu Derin'de daha çok merak uyandırıyordu ki Emre, Derin'den bir şey saklamazdı. Bir kaç aramasından sonra, aldığı uyarılar nedeniyle kapatmak zorunda kalmıştı telefonu. Onu arayarak belki onu almaya gelebileceğini düşünmüştü Derin, biraz da sohbet etmeyi düşünüyordu. Bu düşüncelerin gerçekleşmeyeceğini anlamış bir ifadeyle meşgul çalan telefonu kapadı ve servise geri döndü.
Köşe taraftaki, deniz manzaralı olan masa beşteki servis için görevlendirilmişti Derin. İçecek siparişi olan birayı götürdüğünde, bugün sabahtan beri görmediği yüzü görmüştü. İçten içe şaşırsa da belli etmedi ve hoş geldiniz diyerek siparişi bırakarak geri dönecekti ki, genç adam Derin'in kolundan hafifçe tutarak durdurdu. Derin neye uğradığını gerçek anlamda şaşırmıştı ve yanlış anlaşılmalara karşı refleks olarak etrafa baktı. Kendinden önce etraftaki düşünceler daha önemli gelmişti o 1 saniyedeki şerit gibi geçen düşüncelerinde. Hep böyleydi zaten, insanların içindeki hisler, diğer insanarın görüşleri yüzünden dışarı çıkmaya korkuyordu. Derin içinde durum buydu ve başka bir refleks ile kolunu hemen çekerek sakince buyrun diyebildi.
![](https://img.wattpad.com/cover/51769671-288-k293736.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Oyun
Fiksi RemajaTanıtım ilk bölümdedir. Bu hikayeye sadece romantik bir kurgu olarak değil de, yaşımın getirdiği merak ve sorgulama hissini, insan hayatındaki eksiyi, artıyı bu hikaye aracılığıyla dile getirip sorgulamak istiyorum. Bu yüzden okuyarak iyi yada kötü...