34. Bölüm - Ev

5.9K 252 48
                                    

"Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.

Bir kokusu var çiçeklere değişmem.

Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin anlatılmaz.

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; seni özlediğim içindir.

Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; seni özlediğim içindir.

Yaşıyorsam; içimde umut varsa yine seni özlediğim içindir.

Seni bunca özlemesem; bunca sevmezdim ki!"

Ümit Yaşar OĞUZCAN - Sahibini Arayan Mektuplar












Furkan araba'nın yanında durmuş uzaktan bana el sallıyordu. Bavulumu yanıma cekistirip bende ona el salladım. Gri takım elbisesinin içinde pek de bir yakışıklı gözüküyordu. Koşarak yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.

"Hoşgeldin!"

Sırtını sıvazlayıp "hoş buldum" dedim. Geri çekilip hemen elimdeki ağır bavulu aldı karşıya geçerek bagaja yerleştirdi. Ben arabanın ön koltuğuna otururken furkanda hemen şoför koltuğuna oturup gaza bastı. Havaalanından çıkarken pencereden özlediğim şehrime bakıyordum. Aylar olmuştu buraya adım atmayalı. Furkan beni düşüncelerimden bölerek "Yolculuk nasıl geçti?" dedi.

"Güzeldi her zaman ki gibi."

Muhteşem iki yanağındaki gamzeleriyle gülümsedi. "Seni kızlar da bende çok özledik."

Başımı öne eğdim. "Bende sizi çok özledim."

Kendi mahallemize doğru değil başka bir yere gidiyorduk. Alnımı kırıştırarak furkan'a baktım. "Nereye gidiyoruz?"

Yola bakmaya devam ederek "benim evime gidiyoruz reyhan ve elmas seni orda bekliyorlar." dedi.

Gözlerimi devirip "ne gerek vardı ki?" dedim.


"Reyhan öyle istedi."


Ah reyhan ah. Ben biran önce kendi evime gitmek için yanıp tutuşurken şimdi küçük tekelioğlu'nun evine gidiyorduk. Hiçbirşey demeden başımı pencereye dayadım ve yolu izlemeye devam ettim.

Meşhur istanbul trafiğini geçip sonunda evin önüne varmıştık. Furkan ile ikimiz aşağıya inerken elmas ile reyhan çoktan kapının önünde durmuş bizi bekliyorlardı. Reyhan'ın üzerinde uzun kollu beyaz bir gömlek, altında beli dar dizlerine kadar uzanan bebek mavisi geniş bir etek vardı. Elmas'ın üzerinde klasik tişört varken hızla yanıma doğru gelip sarıldılar. "Hoşgeldin ablacığım." bana karşı soğuk duruyorlardı. Kardeşim olduklarını bilmesem beni sevmediklerini düşünürdüm.

Aylardır kokuları burnumda tütüyordu. Başımı omuzlarına dayayıp iyice kokularını içime çektim.

"Hoşbulduk canlarım."

Karanlığın içindeki canavarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin