15.bölüm

13.7K 745 249
                                    

Hira bir anlık korkuya kapıldı ama sonra çabucak toparlandı. Sesinin sakin çıkmasına çalışarak "Daha konuşmadım şimdi arıyorum." dedi, inanıp inanmadığı hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.

Hızlıca annesinin numarasını tuşladı ve telefonu kulağına getirdi. Karşı taraftan telefon açılınca çabucak konuşmaya başladı.

"Annecim."

"Kuzucum, nasılsın?"

"İyim anne, siz nasılsınız? Gittiniz mi?"

"Şimdi girdik içeri."

"Tamam, bir arayım dedim merak ettim de. Delam söyle herkese."

"Söylerim kızım kendine dikkat et."

"Tamam annecim görüşürüz." dedi ve telefonu kapattı.

Mircan Ağa yatağın üzerine oturmaya geçtiğinde, Hira hızlıca mesajı açıp okudu ve sildi.

"Hira Mardin'deyim arayacağım seni." Taha, Hira'nın da kendinin de başına bela açacaktı. Hira mesajı okurken yüzünün düştüğünü fark etmemişti ama Mircan Ağa fark etmişti.

"Çok mu üzüldün onlar gitti diye." Mircan'ın odadaki sessizliğe inat konuşunca Hira'nın dikkati dağıldı.

"Evet, ama dört gün sonra mecbur gideceğim."

"Yok ya neden miş? Ve neden benim haberim yok bundan?"

"Melis'in düğünü var ve ben nikah şahidiyim."

"Demek şahitsin."

"Evet, beğenemedin mi?"

"Banane niye beğeneyim ki, nikah memuru da değilim."

"Uğraşamayacağım şu an seninle Mircan Ağa!"

Mircan "Biraz daha sabrımı zorlarsan ben seninle uğraşacağım." dedi ve gözlerini Hira'nın bornozunun kuşağına dikti.

"Senin o gözlerini oyarım."

"Gel bir dene." Bu oyun Mircan'ın hoşuna gitmeye başlamıştı.

"İstediğinde bu zaten, yalvarsan da uğraşmayacağım seninle."

"Olacaklardan korkuyorsun çünkü..." Hira'nın neyden korktuğunu düşünüyordu acaba?

"Senden korkan senden beter olsun."

Mircan "Sen kurban ol bana." dediğinde Hira çoktan giyinme odasına geçmişti.

Mini bir kot şort, üzerine mor tek askılı bir tişört giydi ve uygun ayakkabılarını da giyerek oturma odasına geçti.

Mircan da elinde kâğıt kalem bir şeyler yazıyordu. Hira'nın geldiğini görünce göz ucuyla baktı ve yazdığı şeye odaklandı. Hira ise televizyonu açıp karıştırmaya başladı.

Hira aynı şeyleri yapmaktan bunalıma girmeye başlamıştı. Mircan'a takılsam mı ki belki vakit geçer akşam yemeğine kadar, diye düşündü. Kesinlikle bu çok iyi bir fikirdi.

Hira "Hey!" diyerek laf attı ama Mircan ona bakmadı.

"Kime diyorum Mircan Ağa?" Mircan yine bakmadı.

"Dünyayı mı kurtaracaksın yaptığın işle? Ne bu havalar?" Yine bir şey demedi.

Amacı huzur kaçırmaktı bu yüzden kalktı ve yanına gitti. Oturduğu tekli koltuğun koluna, bacak bacak üstüne atarak oturdu. Hira gelince Mircan kâğıdı ters çevirip onun yüzüne baktı ve "Rahat yok mu?" diye sordu.

"Vay gizli gizli kime aşk mektubu yazıyorsun?" Hira'ya eğlence çıkmıştı.

"Aşk mektubu yazmıyorum.

Bir Kan Davası BERDEL'iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin