Takibe gelen herkese teşekkür ederim.
Mircan elinde olmadan hayranlıkla Hira'yı izledi ve izledi...
Hira dans bittikten sonra kendilerine bakan alıcı gözlerin arasında Mircan Ağa'nın delici bakışlarıyla kendisine baktığını fark etti. Sessizce kalabalığın içinden çıkarak Mircan'a doğru yürümeye başladı.
Hira, gözlerini ondan ayırmıyordu o ise gözleriyle Hira'yı takip edenlere nefretle bakıyordu, aralarında yarım adım mesafe kalana kadar yürüdü ve önünde durdu. Hira'ya kim bakarsa baksın, onun geldiği yer belliydi.
Hira ona meydan okuyan gözlerle baktığında Mircan oturdukları masaya yönelip Hira'nın çantasını aldı ve ona verdi. Ardından elini tutup, o benim dercesine salondan çıkardı.
Arabaya bindiklerinde daha fazla kendini tutamayarak konuşmaya başladı.
"Dans ettiğini bilmiyordum."
"Bilsen ne değişecekti ki?"
"Tabi, çıkıp yine oynayacaktın."
"Evet, hem neden olmasın?"
"Bundan sonra oynamayacaksın."
"Ben dans hocasıyım, dans benim için bir tutku bunu engelleyemezsin."
"Bundan sonra yalnızca bana oynayabilirsin." Bunu söylerken imalı bir şekilde gülmüştü.
"Dans benim için bir tutku, asla vazgeçmem."
"El alemin adamlarının karşısında kendini böle sergilemene izin vermem. Sen ne kadar dikkat çekici olduğunun farkında mısın? Seni kıskanıyorum." Böyle bir itiraf beklemeyen Hira şaşırsa da onu umursamadı.
"Zaten o lanet köyde on gündür sadece bir odada Ayşe ile zumba yapıyorum haberin var mı? Boğuluyorum bunu görmüyorsun bile."
"Haberim yok olsa mutlaka izlemeye gelirdim, böyle bir görsel şöleni kaçırmak istemezdim doğrusu." Mircan bu kez sevimlice gülmüştü.
"Aptalsın sen Mircan Ağa."
"Hiçbir zaman akıllı bir adam olduğumu iddia etmedim."
"Dama çıkıp oynamazsam bana da Hira demesinler. Gelmiyorum Mardin'e ben."
"Sabah dokuz uçağıyla gidiyoruz gelin ağam, arkadaşımın düğünü var."
"Benden kıskandın."
"Neyi senden kıskandım."
"Benden gördün ve arkadaşına düğün yaptın."
"Tabi ben zorladım adamı zaten git kızı al diye, zaten başkasını seve seve o kızla evleniyor."
"Desene kader ortağısınız."
"Biraz daha farklı."
"Neymiş farkınız."
"Boş ver."
"Söyle söyle içinde kalmasın."
"Boş ver şimdi şimdi Akif'i, sen eve gidince bana oynayacak mısın ondan haber ver." Bunu çapkın bakışlarla söyleyen Mircan, tutkuyla gözlerini kıstığında Hira ondan etkilenmişti.
"Avucunu yalasın Mircan Ağa." Hira dediğinin aksine Mircan'ın kendisini öpmesini istiyordu. Mircan bunu hissetmiş gibi elini hızlıca onun başınının arasına götürüp aynı hızda kendine çekti ve öptü. Hira da onun davetkâr dudaklarına çabucak bıraktı kendini. Bir adama böyle çekilmek akıl alır gibi değildi. Mircan bir müddet sonra kendini ondan uzaklaştırıp arabayı çalıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kan Davası BERDEL'i
General FictionYillardir süregelen bir kan davasinin son kurbanları bir birine Berdelle baglanan iki genc nefret, tutku, ask ve kendinizden bir parca bukabileceginiz bir kitap