-Kamelya!
-......
-Kamelya!
-......
Leman hışımla odaya daldı ve yatağında mışıl mışıl uyuyan Kamelya' nın başına dikildi. Bir süre elleri belinde Kamelya'yı süzdükten sonra komodinin üzerinde duran su bardağın görünce yüzüne hınzır bir gülümseme yerleştirdi. Su bardağını eline aldı ve hızla Kamelya'nın üstüne boşalttı. Suyun etkisiyle yerinden fırlayan Kamelya yataktan firlarken küfür savunmayı da ihmal etmedi. Şuuru tamamen yerine gelince yatağın başında kahkaha atarak ona bakan Leman' a öldürücü bakışlar attı.
-Sana da günaydın cınım.
Kamelya kazağının koluyla yüzünü sildi.
-Sana göstereceğim günaydını. Lan bu nasıl uyandırma şeklidir. Normal insanların uyandırma şeklinin suyu mu çıktı?
-Tamam tamam. Bir dahaki sefere öperek uyandırırım. Neyse haydi kalk hazırlan.
Kamelya şaşkın gözlerini Leman' a çevirdi. Leman göz devirdi.
-Evladım yaşlı olduğunu biliyorum da bu kadar değil. Bugün gezi vardı, hatırladın mı?
Kamelya düşünür gibi yaptı bir süre.
-Hayır. Hatırlamıyorum.
Kendini yatağa attı ve yorganı kafasına çekti. Leman yorganı hızla cekti kafasından:
-Eğer şimdi kalkmazsan banyoda kendi kendine söylediğin o şarkıyı herkese yollarım.
Kamelya ofladı ve büyük bir yenilgiyle yerinden kalkıp banyoya yöneldi. Kısa süren bir duştan sonra odaya geçip üstüne keten siyah bir pantolon ve gri bir kazak geçirdi. Saçlarını kuruttukta sonra sıkıca bağladı. Küçük bir sandviç yaptı ve sandvici elinde bir şekilde Leman' la beraber evden çıktı.
Merdivenleri inerken bir yandan sandvicini yiyordu. Tam o esnada yüzünü ekşitip avuç içini alnına vurdu.
-Telefonumu unuttum. Hemen dönerim.
Hızla yukarı çıktı ve odasına yoneldi. Komodinin üstündeki telefonu alırken gözü madalyona ilişti. Bir süre kararsız kalsa da madalyonu boynuna taktı ve dışarı çıktı.
Beraber binanın kapısının önünde beklerlerken Kamelya da sandvicinin son parçasını da ağzına atarken konuştu:
-Otobüs bizi nerden alacak?
Leman saatine baktı:
-Burdan almalıydılar,On dakika önce.
-Bence gelmeyecekler. Hadi biz yukarı çıkıp uyuyalım. Hem tatil gününü geziyle mahvetmek de ne oluyormuş!
Leman koluna girip çekiştiren Kamelya' nın eline vurdu hışımla.
-Hayır efendim. Gideceğiz. Ha bak geldi ışte.
Yaklaşan otobüse göz devirdi Kamelya. Otobüs yanlarına gelince kapı açıldı ve içeri girdiler. Boş buldukları bir yere oturdular.
Yol biraz kavisliydi. Bu yüzden otobüs çok sallanıyordu. Bu sallantılardan birinde öndeki koltuktan bir kitap düştü otobüsün koridoruna. Kamelya göz ucuyla kitaba baktı. Kitabın üstündeki resmi görünce baygın gözleri açıldı. Tam o esnada ön koltuktan bir el eğilip kitabı aldı. Alırken elin sahibi Kamelya' ya baktı. Bu Rüzgar'dı. Rüzgar Kamelya'ya bir tebessüm yollarken koltuktan arkaya dönüp Kamelya'ya çevirdu yüzünü.
-Naber Kamelya?
-Iyi, senden?
-Iyi.
Rüzgar'ın Leman' a baktığını gören Kamelya:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK DİYAR EFSANESİ
Ciencia Ficción"Ağaçların arasından sıyrılıp onların yapraklarıyla oynaşan rüzgar, sessizce olacakları bekleyen insanların gergin yüzlerini yavaşça yalayıp geçti.Nefret ve öfke dolu bulutlar, olacaklara tanık olmak için biraraya gelirken beraberlerinde ölüm kokan...