Kraliçe yavaşça Kamelya'ya yaklaştı ve onun sağ elini iki elinin arasına aldı. Gözlerinin içine baktı önce, sonra kafasını tepedeki düzlüğe çevirdi:
-Ne görüyorsun?dedi gözlerini tepedeki boşluktan ayırmadan. Kamelya kafasını çevirdi Kraliçenin baktığı tarafa. Sadece bir boşluk vardı. Bu sorunun mantıksızlığını düşünüp cevap vermek için ağzını açacağı sırada yaklasık bir metre boyunda, beyaz saçlı, beyaz tenli bir yaratık çıktı ilerdeki kayanın arkasından. Sonra onunla aynı başka bir yaratık daha önce çekinerek, içinde beyazlık olmayan kocaman mavi gözlerini etrafta gezdirerek başını uzattı sonra etrafın güvenli olduğuna tatmin olunca kayanın arkasından çıktı. Onu takip eden öbür yaratıklar ve tepenin farklı köşelerindeki diğer yaratıklar yavaşça düzlüğe doluşmaya başladılar. Her yerleri bembeyaz tüylerle kaplı, maymunlarınkini andıran geniş ayakları ve elleri olan bu yaratıklardan en büyüğü yavaşça Kamelya' ya yaklaştı. Olayın şaşkınlığı içindeki Kamelya, ellerini kraliçenin elleri arasından farkında olmadan sıyırdı ve bu tuhaf yaratığı korkulu gözlerle izledi. Yaratık ona yaklaştıkça korkusu arttı ama geri çekilmedi. Kraliçenin yanında olduğunu ve arkadaki tüm askerleri unutup sadece bu yaratıklara odaklandı. Eb büyüğü, Kamelya ile arasında yaklaşık bir metre kalınca durdu. Hafifçe eğilerek reverans yaptı:
-Evinize hoşgeldiniz majesteleri!
Yerinden doğruldu. Büyük mavi gözleri heyecanla parıldadı ve ellerini nereye koyacağını bilmez bir edayla ovuşturdu, daha sonra avuc içlerini karnına sürdü. Ağzını kocaman açarak güldü:
-Uzun süredir sizi bekliyorduk. Heyecanımızı mazur görün. Saygısızlık ettim, ben Saray şefi Pa. Bu ikisi de Ka ve La, benim yardımcı şeflerim.
Küçük beyaz yaratık ellerini oğuşturdu.
-İsterseniz size sarayınızı gezdireyim. Buyrun, beni takip edin majesteleri.
Kamelya farkında olmadan yaratığa doğru yürümeye başladı. O esnada Kraliçe de onu, diğer askerler gibi şaşkınlıkla izliyor ve Kamelya' nın odaklandığı boşluğa bakıyordu. Kamelya yavaş ve sakin adımlarla Pa' yı takip etti. Üç adım attıktan sonra Pa durdu ve arkasına döndü.
-Tam orda durun majesteleri.
Daha sonra çevrelerindekk yaratıklara döndü ve çocuksu bir heyecanla sırıtarak ellerini iki kez çırptı:
-Gösteri başlasın.
Pa'nın bağırmasıyla etraftaki yaratıklar beyaz tüylü derilerinin bel kısmına cep misali ellerini soktular ve çekiç çıkardılar. Kamelya'nın şaşkın bakışları arasında Kamelya' nın en merkezde olduğu büyük bir halka oluşturdular ve sırtlarını Kamelya' ya dönerek durdular.
O esnada Kraliçe de Kamelya'nın etrafı şaşkınlıkla izleyen bakışlarını görünce endişelendi:
-Majesteleri! Ne görüyorsunuz?
Kamelua duymadı. Kraliçe bunun üzerine öne bir adım attı ama görünmez bir duvara çarpınca durdu. Eliyle çarptığı yeri yoklayınca camsı soğuk bir yüzeyi hissetti. Biraz daha elini gezdirdi ve duvarın devam ettiğini gördü:
-Majesteleri! Sesimi duyuyor musunuz?
Kamelya etrafına şaşkınca bakarken gözleri Kraliçe'ye kaydı. Kraliçe birşeyler söylüyormuş gibi ağzını kıpırdatıyordu ama ses yoktu.
-Majesteleri, hazır mısınız?diye sordu Pa arkadan.
-Neye hazır mıyım?
-Harika oyleyse, inşaat cinleri, gösteriye başlayın.
Pa'nın bağırmasıyla beyaz yaratıklar ellerindeki çekicleri önlerindeki boşluğa savurdular ama savundukları yerdeki cam bir duvara çarpınca çekiçler, gürültülü cam kırılma sesleri yayıldı ortalığa. Ama kırılan camların ötesinde az önce oldukları tepe yoktu.
Kraliçe daha ne olduğu anlamadan elini dayadığı cam duvarın patlamasıyla geriye doğru tökezledi. Yanağını sıyırıp geçen bir cam parçası yanağının kanamasına neden oldu. Elini yavaşça yanağına götürdü ve eline kanının yapışkan hissi gelince kafasını şaşkınlıkla cam duvarın olduğu yere çevirdi. Majesteleri gitmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK DİYAR EFSANESİ
Fiksi Ilmiah"Ağaçların arasından sıyrılıp onların yapraklarıyla oynaşan rüzgar, sessizce olacakları bekleyen insanların gergin yüzlerini yavaşça yalayıp geçti.Nefret ve öfke dolu bulutlar, olacaklara tanık olmak için biraraya gelirken beraberlerinde ölüm kokan...