-20-

6 2 0
                                    

Mektubu açıp kaçıncı kez okuduğumu hatırlamadan okumaya başladım. Bunu okumak her ne kadar canımı yakıp bana yalnızlığımı hatırlatsada onu yanımda hissettiriyordu.

"Tatlı belam;

Bu mektubu aldığında ben yanında olmayacağım. Ama sana önceden de söylediğim gibi seni ben hiçbir zaman isteyerek bırakmam ve lütfen bana kızma...

Mutlaka beni affeder diyemiyorum ama herşeyin bir nedeni vardır mutlaka bunu unutma ve ne olursa olsun beni sevmekten vazgeçme lütfen . Çünkü ben seni sevmekten vazgeçmeyecegim ve ne yaparsan yap seni izliyor olacağım. Kendini üzme ve hayatına devam et. Sevecegin biri çıkarsa ve mutlu olacağını düşünüyorsan onunla da devam edebilirsin ama yanına geleceğim mutlaka.

İlk kez konuştuğumuz sahile çok gidersin sen şimdi, balkonuna bakarsın , bahcenizdeki salıncağa uzanıp gökyüzünü izlersin bütün bunları yaninda ben varmışım gibi yap olur mu?

Artık gitmem gerek lütfen neden gittigimi araştırma. Geri gelecegimi ve seni çok sevdiğimi unutma yeter.

Bay Ego"

Ne kadar kısa olursa olsun bana umut veren tek şeydi ve okuyunca istemeden de olsa içim rahatlıyordum. Banktan kalkıp yürümeye başladım. İçimden bir ses iyi günlerin çok yakin olduğunu söylüyordu. Yola çıktığımda bir taksiye binip evin adresini verdim. Bir yandan da telefonunu elime alıp Elif ve Melodi'den gelen mesajları cevapladım.

Evin önünde taksi durduğunda indim ve çantamdaki anahtarla kapıyı açıp içeri girdim yüzüme sahte bir gülücük eklemeyi de unutmamıştım. Annemle babam mutfakta masada oturuyorlardı.

-Merhaba ben geldim.

Deyip ikisinin yanağına da bir öpücük kondurdum.

-Hoşgeldin kızım biz de seni bakliyorduk.

Birşey söyleyecekleri belliydi ve merak etmedim desem yalan olurdu.

-Üstümü değiştirip hemen geliyorum.

Deyip hemen üst kata fırladım. Babam bayadır buradaydı ve artık çok önemli bişey olmadan işleri buradan yönetecekti. Yanımızda olmasını artık o kadar düşünmüyordum. Bir yanım dolmuştu ama diğer yanım boşalmıştı.

Dolaptan siyah pantolon ve bordo üstümü alıp giydim. Telefonumu da komidinin üzerinden alıp aşağı indim. Babam heyecanlı bir şekilde anlatmaya başladı .

- Önümüzdeki hafta şirketin bir kutlaması olacak . Ve seninde katılmanı istiyorum. Hiçbir itiraz istemiyorum.

- Peki nasıl isterseniz öyle olsun.

Alışverişe çıkmam gerekiyordu kesinlikle. Bahçeye çıkıp salıcağa oturdum ve kızların olduğu bi whatsap grubu açtım. Onlar olmadan alışveriş olmazdı sonuçta.

- Haftaya şirketin bir kutlaması varmış ve gitmek zorundayım. Kısacası alışverişe çıkmamız lazım.

Anında mavi tik olmuştu ikisi de gördüğüe göre bu iş hallolmuştur.

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Yüzümde ise istem dışı oluşan bir gülücük, içimde ise bir mutluluk vardı. Galiba o iyiydi çünkü o iyi olunca ben iyi oluyordum. Gittiğinden beri ilk defa böyle hissediyordum kendimi. Yüzündeki tebessüm silinmeden gözümden akan bir damla yaşı silip ayağa kalktım. Bu kadar düşünmemeliydim sanırım. Kapıya doğru  yürümeye başladım ama bir anda birinin beni izlediği hissine kapılıp arkama sokağın karşısına baktım.

_________________

Uzun bir zaman oldu yazmayalı. Tekrar yazmaya başlamak çok güzel. Çok özlemişim burayı... Kısacık bir girişti devamı yakında...

~Yenilerin İçinde Sen~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin