1 Ay SonraYağız ile herşey güzel gidiyordu. Birbirimizi daha iyi tanıyorduk ve daha çok seviyorduk artık. Taşlar yerine oturmaya başlamıştı yani.
Ailelerimizin ise aramızdakilerden haberleri yoktu. Yan yana geliyorduk arada ama onlara hala söyliyememiştik.
Kasım ayına girmiştik artık kışa az kalmıştı. Yeni hayatıma alışmıştım ve okul da çok zevkli geçiyordu. Arkadaşlarım çoğalmış çevrem genişlemişti.
Elif Teoman'dan ayrılmıştı. Buna ilk zamanlar biraz taksada ilkokul aşkıyla karşılaşınca kendine gelmişti. Bide Teoman İstanbul'a gitmiş yerine Elif'in uzun zaman sonra karşlaştığı ilkokul aşkı gelmişti. Anlayacağınız Elif'in hayatında herşey yolundaydı.
Melodi ile Batu ise sonunda sevgili olmuşlardı. Çok mutlulardı. Öylesine bir ilişkileri olmadığı da gözlerinden belli oluyordu.
Kızlarla hayatlarımız sonunda rayında oturmustu anlayacagınız ve çok mutluyduk.
Su anda ise balkonumda oturmuş karsı balkonumdaki tek askımla telefonla konusuyordum.
-Ben asağı gidip su içip gelicem hemen
-Tamam bekliyorum.
Merdivenlerden inip mutfağa yöneldim. Yağız'ın annesiyle annem oturmuş kahve içiyorlardı.
-Hoşgeldiniz Serpil Teyzeciğim. Nasılsınız?
Telefonda kulağımda ve açık durumdaydı. Yani Yağız bizi dinliyordu.
-İyiyim canım sen nasılsın? Hiç görünmüyorsu yoksa hayatında birisi mi var?
Yağız karşı taraftan gülmeye başlamıştı.
-Yok Serpil Teyze erkeklerin hepsi aynı. Değerimi bilen yok daha.
Sonunda Yağız susmuştu . Aldığım suyu içmeye başladım.
-Valla bizim oğlan sana karşı boş değil gibi benden söylemesi.
Birden boğazımda su kaçtı ve öksürmeye başladım. O nasıl bir cümleydi ya!!!
-Neyse ben yukarı çıkayım artık. Size afiyet olsun.
Merdivenlerden koşarak yukarı çıktım. Bir yandan da Bay Ego'nun kahkahasını dinliyordum.Sonunda balkonuma geldiğimde koltuğuma oturup karşıya bakmaya başladım. Hala gülüyo ya rezil olan o gülen o.
-Neye gülüyorsun sen? Bana karşı boş değilmişsin?Allah'ım neler duyuyorum!
-Senin sersemliğine gülüyorum iyi sen gülmeye devam et ben gidiyorum.
-Nereye?
-Kızlarla dışarı çıkacağız.
-Bu yağmurda?
-Evet. Hadi görüşürüz sonra canım.
Telefonu kapatıp dolabın karşısına geçtim. Siyah bir pantolon, beyaz bir kazak ve yine siyah renkteki yağmurluğumu alıp giyinmeye başladım.
Saçımı da açık bırakıp hafif bir makyaj yaptım. Daha sonra aşağı indim.
-Anne ben çıkıyorum kızlarla biraz gezeceğiz.
-Gitmek zorunda mısın?
-O ne demek anne kızlarla buluşup geziceğiz alt tarafı.
-Tamam ama dikkatli ol tamam mı?
-Benim bilmediğim bişey mi var anne ne oluyor?
-Yok bişey kızım. Sadece kendine dikkat et. Seni kimsenin üzmesine izin verme. İyi eğlenceler.
-Sağol.
Bu işte bişey var ama neyse. Botlarımı tam giymiştim ki kapı çaldı. Kızlar gelmişti. Beraber bizi bekleyen taksiye binip sahildeki her zaman gittiğimiz 'Cennet Kafe' ye gitmeye başladık.
Taksiden inip kafeye gelmiştik. Yeşillerle süslü bu kafeye ne zaman girsem bir ferahlık,bir rahatlık geliyordu bana. Her zaman oturduğumuz masaya geçip oturduk ve Zeynep Abla yanımıza geldi. Zeynep Abla kafenin ortağıydı aynı zamanda kafede garsonlukta yapıyordu.
-Hoşgeldiniz kızlar. Nasılsınız? Çocuklar nerde?
-İyiyiz abla. Erkekleri getirmedik bu defa ama birazdan zaten onlar gelir. Sen nasılsın?
-Bende iyiyim. O zaman sıcak bişeyler ister misiniz?
-Harika olur.
-Hemen geliyor o zaman.
Zeynep Abla bizim gerçek ablamız gibi olmuştu ve hepimizi tanıyordu.
Çok geçmeden sıcak çikolatalarımız Yağız tarafından gelmişti. Yanında da Batu ve Deniz namı değer Elif'in ilkokul aşkı vardı. Tabi ben hiç şaşırmamıştım. Melodi mutlu olmuş Elif de utandığını saymazsak mutlu olmuştu.
Yağız sıcak çikolataları masaya bırakıp yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı. Batu Melodi'nin, Deniz de Elif'in yanına oturmuştu.
-Eee Yağız Bey sizin burda ne işiniz var ben kızlarla çıkacağız dememiş miydim?
-Demesine dedin aşkım da buraya geleceğinizi söylemedin.
Haklı olmasına lanet ederek sıcak çikolatamı içmeye başladım.
Biraz oturduktan sonra Zeynep Abla ile vedalaşıp kafeden çıktık.
Batu ve Melodi el ele önde,Elif ve Deniz de aynı şekilde el ele onların arkasından ilerliyordu.
Bir dakika,bir dakika... Ne!?! El ele? Elif ve Deniz?!??!
Anı hiç bozmamak adına konuşmamaya karar verdim. Bende Yağız ile en arkada yürümeye başladım.
Mutluluğa inanmayan ben şuanda mutluluktan uçuyordum. Ama herşeyin bu kadar rayında,bu kadar güzel gitmesi de insanı düşündürüyordu.
Yağız'a baktığımda beni izleyip gülüyordu. Onun gülüşüne karşılık gülmeye başladım. O kadar insanın içinde yürümemize rağmen hiçbirine dikkatle bakmamıştım. Biri hariç. Gülüşüm onu görünce bir anda dondu. Yağız da bunu farketmiş olacak ki baktığım yere bakmaya başladı. Merak etmiş olacakki
-İdil iyi misin? Bişey mi oldu?
Diye sordu.
-Senin ne işin var burda?
__________________
Evet değerli okurlar yeni bölümle karşınızdaydım. Umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
İdil'in kimi gördüğü hakkında fikirleriniz varsa lütfen yoruma yazmayı unutmayın.
İyi
Okumalar :D

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Yenilerin İçinde Sen~
RomanceHayatımıza kimlerin gireceğini bilemiyoruz. Çekiniriyoruz daha çok aslında yeni insanlara kapımızı açıp kırılmaktan. Güvenemiyoruz . Sonuçta kimseyi ilk görüşte tanıyamayız değil mi? Hep bir önyargı oluşur kafalarda ama bir gün öyle biri gelir ki...