- 3 -

193 31 2
                                    

Neden olduğunu bilmiyorum ama gözümün önüne yine o geldi hem boş hem de fazla karmaşık bakışıyla . Yaklaşık bir hafta oldu taşınalı ve ben kendime itiraf edemesem de sanırım bu yeniliklere ayak uydurmaya çalışıyorum. Çocukluğumu yaşayamamamın verdiği olgunluk, yeteri kadar sevilmemenin verdiği mutsuzluk , zorlamaların verdiği özgüven eksikliği ve en önemlisi de olmayan ailenin verdiği huzursuzluk. İşte ben buyum hep bir yeninin , yeniliğin içinde olan ,kendini tanımayan, sadece kendi içinde sessiz bir hayat süren biri .
Bu yüzden o boş ve karmaşık gözler bana tanıdık geldi, ben o anlamsız gözlerde kendimi buldum galiba.
Dolabın karşısına geçip bir kot şort ve tişort giydim , ayağıma da sandaletlerimi geçirip bahçeye çıktım. Annem bahçedeydi neyse ki bide onu arayamazdım.
-Anne ben biraz sahile inicem haberin olsun.
-Tamam kızım iyi eğlenceler.
Annem de böyle işte istediğim şeylere izin verir , kararlarıma saygı gösterir. Hiçbirşeyden eksik bıramadığını sanır ama bana sevgi verememiştir bu zamana kadar. Babam ise yurt dışında işleri büyütme derdinde bana tek yararı ise iyi bir gelecek sağlamak istemesiymiş. Tek çocuk olmak kötü ama böyle bir ailede de ikinci çocuk olursa da ben kardeşime üzülürdüm.

Düşünerek sahile doğru yürümeye başladım. Arkamdan birinin geldiğini hissedince düşüncelerim bir süreliğine bölündü.
Aman saçmalama İdil yoldan geçen biridir.
Yoluma devam etmeye çalıştım ve arkamdan gelen kişi şimdi yanımdaydı.
-Selam
Boş ve karmaşık gözler .
Tanışma vakti geldi İdil.
-S-selam.
Bu da neydi şimdi.Niye kekeledim şimdi ben!!
Bir süreliğine yürümeyi bırakmıştık . Bana elini uzattı ve
- Ben Yağız dedi
Ona karşılık vererek elimi uzattım bende.
- İdil.
Donmuş halimden olsa gerek Yağız kahkaha atmaya başladı.
Lanet olsun sana İdil.
-Sahile beraber yürüyelim mi ?
-O-olur.
Kendine gel İdil!!
Sahile geldiğimizde denizin karşısındaki banklardan birine oturdum.Harika şimdi de beni izlemeye başladı. Denizin rahatlatıcı bir etkisinin olmadığını da anlamış oldum. Bir süre ne yapacağımızı bilmez bir halde oturduk. Sessizliği bozan Yağız 'ın ayak sesleri oldu. Kafamı kaldırdığımda da onun yürüyerek ilerlediğini gördüm. Çevremdekiler beni ne kadar beğenseler de Yağız'ın beğenmediği ortadaydı sanırım. Ben de banktan kalkıp Yağız'ın gittiğinin tam tersi yönde ilerlemeye başladım. Nedensiz yere gözlerimden akan yaşa engel olamadım.
Bu neydi şimdi ismini bile yeni öğrendiğim kişi için olamazdı değil mi?? Elbette hayır kesin deniz havası yaramadı bana...
Omzumda hissettiğim elle arkaya dönmem bir olmuştu.
-Neden beklemedin beni ??Ayrıca eve dönmek istiyorsan da bu taraftan diyerek beni döndürdü ve yürümeye başladık. Yağız'ın durmasıyla ben de durdum. Onun tek yaptığı şey ise başparmağıyla gözyaşlarımı silmesi olmuştu.
-Böyle daha iyi :) Pamukşeker ister misin??
Şimdi anlaşıldı neden gittiği.
-Olur :)
Eve geldiğimde ise vedalaşıp ayrıldık.
Yeni birşey daha keşfetmiş oldum.
Gözlerinin rengini...

~Yenilerin İçinde Sen~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin