Mecbur kalmadıkça onun tenine temas etmeyen bu adam şimdi sımsıkı sarılmıştı ona. Yüzü yüzüne değecekti âdeta. Zülzine yakalandığına pişman olmayacak kadar sevinmişti onu gördüğüne. Sahra çaresizlikten aklını kaybettirecek kadar büyük, çok sıcak ve tehlikeliydi. O ise yanına su bile almayacak kadar deneyimsiz... Amir onun yalnızlığına teselli mi olmuştu? Ne diye sarılıyordu ona böyle? Zülzine kanına bir ateşin dolduğunu hissetti. Bu kadar kızgın olduğu bir adamın, şu an başına gelen tüm hâllerin sorumlusu olan bu adamın onu heyecanlandırması canını sıktı. Kara gözleri mutlulukla parlayan Amir'i itti.
"Dostum ve sırdaşım olabilirsin bir ihtimal, ama asla eşim olmayacaksın."
Bedevi, kızın yüzünde yanıp sönen ışıkların farkına varmıştı. Bu sözler onu zerre kadar üzmedi. "O da olacak, başımın tacı. Ben beklerim." "Çok beklersin sen!" "Eh, göreceğiz." Ayağa kaldırdı Zülzine'yi nazikçe. Zaten ilk akşamdan beri, kendini kaybettiği an hariç, genellikle çok nazikti ona. Örtüsünü düzeltti, üstündeki kumları silkeledi. Elini tutmak ister gibi bir hamle yaptı, vazgeçti. Konak yerine doğru yürümeye başladılar. "Ne zaman fark ettin kaçtığımı? Sen uyumuyor muydun?" "Uyumamıştım, nöbet tutuyordum. Dün gece ben uyudum, adamlarım uyumadı. Hepsi yorgundu, şimdi de onlar uyuyor. Senin böyle bir teşebbüste bulunmanı bekliyordum zaten. Dik başlı birisin. Şu birkaç günde kök söktürdün bana. Önüne çıkan ilk fırsattan istifade edeceğini biliyordum. Yanılmamışım da... Usulca çıktın çadırdan, Sahra'ya yürüdün, gittin."
"Peki, madem gördün kaçtığımı, neden müsaade ettin?"
"Kaçamayacağını anla istedim. Artık ben varsam, sen de varsın. Buralar benim. Bu çöl benibilir, ben de onu bilirim. Bizim yârenliğimiz ezeldendir. Ama sen öyle değilsin. Benden ayrıldığın an çöl seni bitirir. Gelip seni almasaydım, bir yere gidemeyeceğini anlayıp yanıma dönmeye çalışsan da bizi bulamazdın."
"Ne kadar da eminsin."
"Zülzine hâlâ anlamadın mı? Sen artık benimsin. İstesen de, istemesen de benimsin. Nerede olursan ol, gelir seni bulurum. Kaçsan bile, şu çölün tüm kumunu tek tek alır kenara koyarım da gene bulurum seni."
Nasıl da hemen sahiplenmişti Zülzine'yi. Bu olsa olsa her istediğini yapmaya alışmış bir adamın güveniydi. Zamansız gelen bir soruyla, bir anda bölündü düşünceleri. "Baban ne zaman öldü?"
"Oldu işte bir müddet..." Bu adamla çok sevdiği babası hakkında konuşmak istemiyordu. Babası sağ olsaydı, iş buralara kadar gelir miydi hiç? Muhakkak gelip onu kurtarırdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/52396040-288-k347671.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zülzine(KİTAP OLDU)
Romance"Nereye gidersen git, arar bulur seni! İnsan kaderinden kaçabilir mi?" Ak köpüklü mavi sularıyla Akdeniz'in kıyısında, Sahra Çölü'nün hemen kuzeyinde, kara kıtanın denizle buluştuğu yerde, sarı bir kumaşın üzerine iliştirilmi...